A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

'Kayıp sekizinci kıta' Zelandiya ilk kez nasıl haritalandırıldı, sonuçları ne olabilir?

Kategori Kategori: Bilim | Yorumlar 0 Yorum | 30 Eylül 2023 11:02:27

Yunan filozof Aristoteles, astronom Batlamyus ve coğrafyacı Eratosthenes'in tarif ettiği hayali kıtaya, kartograflar Latince "güneydeki bilinmeyen toprak" anlamına gelen Terra Australis Incognita adını vermişlerdi. Kıtanın, Klasik Yunan döneminde, coğrafi simetri nedeniyle, dünyanın diğer ucunda var olduğuna inanılıyordu.

Hollandalı kaşif Abel Tasman kıtayı bulmak için yola çıkmış ve 1642'de, bugün Yeni Zelanda dediğimiz ada ülkesini keşfetmişti. Ancak bulduğu yer, aradığına kıyasla çok küçüktü. Zelandiya adındaki bu kıtanın varlığı, bundan 375 yıl sonra ispatlanabilecekti.



Māui, Hawaii, Paskalya Adası ve Yeni Zelanda arasındaki alana dağılmış olan adalarda yaşayan Polinezyalılar için mitolojik bir kahraman. Yeni Zelanda Kraliyet Araştırma Enstitüsü'nden (GNS Science) bilim insanlarının yaptığı yeni araştırma Zelandiya'nın sınırlarını ilk kez detaylarıyla ortaya koyuyor. Bilimsel yayın Tectonics dergisinde yayımlanan çalışma okyanusun dibinden çıkarılan kaya örnekleri kullanılarak yapıldı.

Araştırma kıtanın tam yüzey alanını ilk kez hesaplayarak beş milyon metrekare olduğunu buldu. Peki neredeyse tamamen okyanusun altındaki Zelandiya nasıl bir kıta sayılabilir? Bunun jeolojiyle açıklanan bir cevabı var.



Sekizinci kıtanın kökenleri yaklaşık 200 milyon yıl önce parçalara ayrılmaya başlayan ve bugün bildiğimiz kıtaları oluşturan antik süper kıta Gondvana'ya kadar gidiyor. Zelandiya'nın bundan 80 milyon yıl önce ayrıldığı tahmin ediliyor, ancak komşuları Antarktika ve Avustralya'dan (Okyanusya) farklı olarak sınırlarının büyük bölümü sular altında kaldı.

Kıtanın suyun üstünde kalan bölümleri Yeni Zelanda adaları, Fransa'ya bağlı Yeni Kaledonya, Lord Howe Adası ve doğusundaki volkanik Ball's Pyramid adasıydı. Suyun altında olması Zelandiya'nın yeterince araştırılamamasına ve şeklinden sınırlarına farklı konularda tutarsız görüşlerin ortaya atılmasına sebep olmuştu. Bugüne kadar Zelandiya'nın sadece güneyi haritalanmıştı. Nick Mortimer öncülüğündeki yeni çalışma kıtanın kalan üçte ikilik bölümünün de haritalanmasını sağladı.

Araştırmanın yazarları, "Bu çalışma, 5 milyon metrekarelik Zelandiya kıtasının tamamının jeolojik haritalanmasına yönelik kara ve denizde yapılan araştırmaları tamamlıyor." ifadelerini kullanıyor. Araştırma için jeologlardan ve sismologlardan oluşan bir ekip, ada kıyılarından bulunan örneklerin yanı sıra okyanus tabanı delinerek çıkarılan kaya örnekleri ve çökeltiler üzerinde çalıştı.

Bilim insanları bazaltları ve büyüklüklerine göre farklı kumtaşlarını tarihlendirip analiz ettiler. Kumtaşlarının 95 milyon önceki jeolojik dönem olan Geç Kretase'ye ait olduğunu keşfettiler.

Bu taşlar 130 ila 110 milyon yıl önceki Erken Kretase döneminden granit büyük çakılları ve volkanik küçük çakılları muhteva ediyordu.

Bazaltlar 40 milyon yıl önceki Eosen dönemine aitti. Kayaların tarihlendirilmesi ve manyetik anomalilerin yorumlanması bilim insanlarının Kuzey Zelandiya'daki ana jeolojik noktaları haritalandırabilmesini sağladı.  Avrupa'daki ilk gözlem olarak kayıtlara geçen Abel Tasman'ın 1642'deki keşfinden bu yana, kıtayı arayanlar suları üzerinde yolculuk yaparken aslında Zelandiya'nın üzerinden geçtiklerinden bihaberdiler.



Zelandiya'nın varlığına ilişkin ilk gerçek ipuçları İskoç Doğa Bilimci Sir James Hector tarafından toplandı. James Hector, Yeni Zelanda'nın güneydoğu kıyısındaki adaları araştırmak üzere bir yolculuğa katılmış ve adaların jeolojisini incelemişti. Hector, incelemeleri sonucu Yeni Zelanda'nın "güneye ve doğuya doğru uzanan büyük bir kıta alanının tepesini oluşturan ve şu anda sular altında olan bir sıradağın kalıntısı…" olduğunu bulmuştu.

1995'te Amerikalı jeofizikçi Bruce Luyendyk bölgeyi bir kıta olarak tasvir etmiş ve buraya Zelandiya adını vermeyi önermişti. Yer kabuğu temel olarak ikiye ayrılıyor. Kıtasal kabuk genellikle 40 km derinlikte ve kalınlığı ortalama 10 km civarında olan okyanusal kabuktan belirgin biçimde kalın. Zelandiya tüm kıtalar gibi sürüklenirken o kadar fazla gerildi ki kabuğu bugün sadece 20 km kalındığına indi.

Nihayetinde bu incecik kıta suya battı. Normal okyanusal kabuğun seviyesine inmese de suyun altında kayboldu. Bilim insanları kabuğunun kalınlığına ve kayalarının türüne bakarak Zelandiya'nın kıta olduğunu söylüyor.

Bunun bilimsel ilginin ötesinde sonuçları olabilir.

Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi, ülkelerin yasal sınırlarını, kıyı şeritlerinden 370 km ötedeki Münhasır Ekonomik Bölgelerinin ilerisine taşımak için mineral ve petrol yataklarıyla birlikte "genişletilmiş kıta sahanlığı" talebinde bulunabileceklerini söylüyor.

Yeni Zelanda daha büyük bir kıtanın parçası olduğunu ispat edebilirse sınırlarını altı katına çıkarabilir. Bu da deniz araştırmaları için daha fazla fona erişebileceği anlamına geliyor.

Kaynak : BBC


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?
Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir
Yazarlarımızdan Prof. Dr. Şehmus Güzel yaşamını yitirdi.
Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi’nde yükselen o çığlık

Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi
Çin'in 'Salam Dilimleme' Stratejisi: Pekin, Güney Çin Denizi'nin Haritasını Nasıl Yeniden Çiziyor?

Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Roş Aşanada Şofarın Çığlığı ve Hakikatın Sentezinde Marx ve Hegel
Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git