|
|
Bir Burma MasalıKategori: Dünya | 0 Yorum | Yazan: Gündoğdu Gencer | 18 Mayıs 2008 16:17:24 Efendim, Bush vesair batılı liderler Burma denen ülkeyi pek severlermiş. Geçenlerde o ülkede bir kasırga olduğunda bir ağlamışlar, bir ağlamışlar. Zaten ülkenin başında belâlı bir asker çetesi varmış ve bu çetenin çelimsiz ve de pek sevimli bir demokrasi havarisi olan Aung San Suu Kyi adlı bir hatuna çektirmediği kalmamış.
Bu hatun kişi için de Bush ve diğer demokrasi severler pek mebzul miktarda gözyaşı dökmüşler. Oysa ta 1824’te uygarlık-sever İngilizler Burma’ya uygarlık götürmek için binlerce kilometre yol almışlar ve lûtfedip ülkeyi İngiliz Hindistan’ına dahil edivermişler. İkinci dünya savaşında Japonların kendilerini İngilizlerden kurtarıp kucaklarına oturtma çabasını Burmalılar pek hoş karşılamamışlar ve İngilizlerle Japonların kucağı arasında sıkışıp kalmışlar. Japonya yenildikten sonra 1948’de kadir bilmez Burmalılar İngilizleri atıp bir güzel bayrak ve milli marş edinmiş, bağımsız olduk diye gülüp oynamaya başlamışlar. Gel gör ki yaklaşık Türkiye büyüklüğünde ve Çin ile Hindistan arasına sıkışıp kalmış olan bu yoksul ülke kalkıp bir de kendine sosyalist falan demeye, İngilizlerin verdiği adı değiştirip kendini Myanmar olarak tanıtmaya başlamış. Güney Amerika’daki Amerika ve demokrasi sever diktatörlerin aksine Amerika ile pek iyi geçinme niyeti göstermemiş, doğu komşusu Çin ile halvet olmaya başlamış. 1962’den bu yana o general gitmiş, bu general gelmiş. Hayırsever Amerika, Irak’a götürdüğü demokrasi gibi allı pullu bir demokrasiyi ne yazık ki bu generallerin taşkafalılığı yüzünden Burma’ya götürmeyi başaramamış ve bu da tabii ki Bush ve seleflerini kederlere garketmiş. 3 Mayıs günü Nargis adı verilen bir kasırga ülkeyi kasıp kavurmuş ve 55 milyon Burmalının birer avuçluk pirinç aşını sağlayan Irrawaddy deltasını hallaç pamuğu gibi atmış. Onbinler, belki yüzbin kiş ölmüş, milyonlar evsiz, aç, susuz kalmış. Erzak ve malzeme dolu Amerikan gemileri, Fransız gemileri bu zavallı Burmalılara el uzatmak için sahilde bekler olmuş. Peki, generaller çetesi neden izin vermemiş bunların açlık ve sıkıntı içindeki halkına ulaştırılmasına? Acaba Condi hatunun 2004 sunamisi ertesinde Sri Lanka ve Endonezya’ya yapılan yardımdan sonra söylediği sözleri mi hatırlamışar? “A wonderful opportunity to show not just the US government, but the heart of the American people... And I think it has paid great dividends for us” demişti. Yâni “aman ne iyi oldu, hem Amerikan hükûmetinin, hem Amerikan halkının yüreğini gösterdik… hem de bizim için pek kârlı oldu”. Çin aldı başını gidiyor. Daha önce Sovyetleri kuşatmak için Müslümanları kullanıp “yeşil kuşak” yaratan ABD bu sefer de Çin’i acaba hangi kuşağın ya da ilmeğin içine alabilirim kaygusunda. Güney Kore’den başlayarak Japonya, Filipinler, Endonezya, Avustralya, Hindistan, Pakistan, Afganistan ve Orta Asya Cumhuriyetleri bu Amerikan zincirinin halkalarını oluşturuyor. Ve tabii, Burma’daki generaller çetesinin rezillikleri ABD’nin eline, dünya kamu oyu önünde çok büyük bir koz veriyor. Çetenin insan hakları ihlâllerinin, sansürünün, baskısının, özellikle kadınlara yönelik şiddetinin savunulacak yanı yok. Kasap Saddam’ın baskısının, şiddetinin savunulacak yanı olmadığı gibi. Ama insan şu soruyu sormadan geçemiyor: “bu rezillikleri yapan Saddam ABD’nin maşalığını yaparken neden kimsenin gıkı çıkmıyordu?”, “Burma’daki üniformalı gangsterler acaba Amerikan yanlısı olsalar aynı tepki gösterilecek miydi, yoksa düzinelerce Güney Amerika diktatörünün onyıllar boyunca desteklendiği gibi desteklenecekler miydi?” Generaller Çin’den, Hindistan’dan, Tayland’dan gelen yardımları kabul ediyorlar. Yufka yürekli Amerikalılar ve Avrupalılar acaba neden gönderdiğimiz yardımları kendi adamlarımız dağıtsın diye ısrar ediyorlar da Çin, Hindistan veya Tayland aracılığıyla Burma halkına ulaştırmaya çalışmıyorlar dersiniz? Irak savaşının bugüne ABD’ye kadarki maliyetinin 4 trilyon dolar olduğu tahmin ediliyor (milyar falan değil, trilyon). Amerika’nın Burma’ya büyük bir cömertikle sunduğu yardım ne kadar dersiniz? 3,5 milyon dollar (milyar falan değil, milyon). Burma’da “rejim değişikliği” istediğini hiç mi hiç gizleme gereği duymayan ABD, her zamanki gibi (Irak işgâlinin petrolle hiçbir ilgisi olmadığı benzeri) yalanlarla dünya kamuoyunu kandırmaya devam edebileceğini sanıyor. Ortalama Amerikan vatandaşı da bahçesindeki ağaçlara konmuş kargaların neden gülmekten kırıldıklarını merak edip duruyor. Şimdi siz, Çin’den kalkıp Orta Doğu’ya ya da Afrika’ya gitmek isteseniz, ya da Orta Doğu’dan petrol yüklü bir tanker Çin’e yollansa, nerelerden geçecek, düşündünüz mü? Malacca Boğazı’ndan. Singapur’un başını tuttuğu, Malezya’nın kontrolünde, Burma’nın hemen yanı başındaki Malacca Boğazından. İran kontrolündeki Hürmüz Boğazının kontrolü ne denli önemliyse Malacca Boğazı da o denli önemli. ABD deniz kuvvetlerinin stratejisi oldum olası böylesi düğüm noktalarının kontrolü olagelmiş. Daha önce İngilizlerin Singapur tutkusu da sanırım acılı kariyi sevmelerinden kaynaklanmıyordu. Bu haddini bilmez Çinliler ne yapmışlar son yıllarda? Burma’nın çeşitli limanlarının inşası ve geliştirilmesi için Burma’ya yardım etmişler. Malacca Boğazı gırtlaklanırsa Çin, Malacca Boğazından geçmeye gerek kalmadan Burma üzerinden Andaman Denizine, Bengal Körfezine atlayıverecek. Çinliler akıllı da Amerikalılar enayi mi? 3,5 milyon dolarlık buğdayı yüklersin Amerikan savaş gemilerine, Burma açıklarına yanaşırsın. Burmalı generaller çetesi seni almayınca da “katiller, kendi halkını açlığa, hastalığa, ölüme mahkûm ediyor” diye bağırırsın. Ve her dikta rejimi gibi Burmalı generaller çetesi de baskıcı uygulamalarıyla bu suçlamalara çanak tutar, dünya kamu oyundan da “zorla girilsin” sesleri yükselmeye başlar. Vay Burma halkının haline!
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|