|
|
Megapik “Yeniden” adlı kitabın yazarı Dr. Meltem Hınçal ile bir söyleşi....Kategori: Söyleşi | 4 Yorum | Yazan: Deniz Günal | 28 Temmuz 2023 20:29:35 “Bildiğimizi sandığımız şeylerin aslında güncel teknolojinin yetebildiği ölçüde saptayabildiği bulgular olduğunu ve bunların da gerçeklerin yalnızca bir kısmı olduğunu unutursak haddimizi aşmış ve yanılgıya düşmüş oluruz. Sevdiğim, ilgilendiğim ve etkilendiğim konularda mühendislik ya da kuantum fiziği fark etmeksizin gerçekten öğrenmek ve anlamak için çaba harcadığımda bu mutlaka bir şekilde yaratıcılığa dönüşüyor.”
Deniz: Sevgili Meltem, Uzun yıllardır üzerinde çalıştığın bilim kurgu ile gerçek üstü yaratıcılık arasında gidip gelen kitabın yayınlandı. Seni kutlarım. Çok yoğun meslek yaşamına karşın, böylesi bir kitabı ortaya çıkarabilmek azmin, tıp alanındaki birikimlerin ve yeteneklerinin bir göstergesi mutlaka. Okurun bol olsun. Meltem: Çok teşekkür ederim. Bu söyleşi çok değerli benim için. 25 yıllık çalışma hayatından sonra emekli oldum, bu nedenle ilgilendiğim ya da sevdiğim şeyleri yapmak için zaman yaratmak çok daha kolay olacaktı ancak emekli olmamla beraber özelde çalışmaya başladım ve hala devam etmekteyim. Bu noktada azim konusunda haklı olduğu gönülden söyleyebilirim. Çünkü zamanla, yaşla, yaşanmışlıkla birlikte sorumluluklar, düşünülmesi ya da yapılması gerekenler azalmayıp artıyor. Hedef ve kararlılık kişinin hem kendisine hem de yaşama sunması gereken önemli bir armağan ve sorumluluk. Bu gerçekleştiğinde üretken olunuyor, yoksa yaşamda savrulur ve anlama hiç ulaşamayız.Kitap yazmam konusunda sevgili eşim Nusret Kemal Hınçal beni çok teşvik etti. Ancak o, tıbbi bilgiler içeren bir kitap yazacağımı sanıyordu. Bense uzay konulu bilim kurgu bir roman yazmaya giriştim. Tıp alanındaki birikimlerim ya da ilgilendiğim, emek vermiş ve uygulamakta olduğum alternatif tıp, beslenme ve başka bazı konularda da elbette bir şeyler yazabilirdim. Ancak her konunun gerçekten piri olmuş uzmanları varken ve digital çağımızda her bilgiye anında ve kolaylıkla ulaşılıyorken üstelik bilmişlik de en üst seviyedeyken haddimi aşmayı, aşanlarla aynı kulvarda bulunmayı hem istemedim hem de bu konulara yoğunlaşmak bende heyecan ve mutluluk yaratmadığı için bunu yapmadım. Üstelik küçüklüğümden beri hayranı olduğum ve beni çok mutlu eden uzay konuları vardı. Beni kendine çeken film, roman her ne ise konu hep uzay olmuştu. Yetenek konusuna gelirsek sanırım sevdiğim şeyleri birbiriyle ilişkilendirmek konusunda bu doğru olabilir. Yaşam çok yönlü bir süreç, her şeyin birbiri ve diğerleriyle bağlantılı olduğu bir ağ örgüsündeyiz. Bu nedenle uzayda da olsa bu ilişkilendirmeleri yapmak istedim. Belki de yalnızca bu bağlantıları ortaya koymak için çok sevdiğim uzay konusunu kullanmış olabilirim, Diğer yandan ilgi duyduğumuz ve bizi cezbeden şeylerin içimizde yatan yeteneklerin habercisi olduğuna da inanıyorum. Deniz: Kitabın konusunu okuyucuya bırakalım. Neden bilim kurgu türünü seçtin? Meltem: Küçüklüğümden beri ‘ Uzay Yolu’ dizisi ve Kaptan Körk hayranıyım, ben uzayla ilgili konulara meraklı oldum hep. Ayrıca küçüklüğümden beri şiir ve düz yazılar yazardım. Düşündüğüm, hissettiğim, beni etkileyen her şeyi yazma ihtiyacındaydım. Artık anlıyorum ki bu ihtiyaç kendini anlama, ortaya koyabilme ve bunu da yaratıcı yollarla ortaya koyma yönündeydi. Aracı olarak yazıyı ve teknik olarak da bilim kurguyu kullanarak yapmış oldum bunu. Deniz: Kitabında okumaktan zevk aldıklarım arasında, Gözlemci gemisinin yapısının anlatıldığı bölüm ile M-6 gezegenindeki canlıların çok ayrıntılı biçimde betimlendiği bölümler var. Biri mühendislik diğeri ise biyolojinin konusu. Böyle geniş bir yelpazede yaratıcı olabilmeyi nasıl başardın? Meltem: Biyoloji tıbbın içinden bir alan. Şunu açıkça söylemeliyim ki hiçbir doktor ya da tıp insanı tıpla, sağlıkla ilgili her şeyi her alanı dört dörtlük bilip sonuna dek hakim olamaz, bu mükemmelliği yapay zekanın bile bir gün başaracağından emin olamayız. Bildiğimizi sandığımız şeylerin aslında güncel teknolojinin yetebildiği ölçüde saptayabildiği bulgular olduğunu ve bunların da gerçeklerin yalnızca bir kısmı olduğunu unutursak haddimizi aşmış ve yanılgıya düşmüş oluruz. Sevdiğim, ilgilendiğim ve etkilendiğim konularda mühendislik ya da kuantum fiziği fark etmeksizin gerçekten öğrenmek ve anlamak için çaba harcadığımda bu mutlaka bir şekilde yaratıcılığa dönüşüyor. Deniz: Bu ilk kitabın, gelecekte geçiyor. Bir anlamda Dünya uygarlığı merkezli, ama teknolojik olanakların geliştiği, gökadalar arası yolculukların olası olduğu, üstelik ana kişiliklerin doğa üstü güçler kullanabildiği bir evren kurgusu yapmışsın. Doğaüstü güçler söz konusu olduğunda bilim kurgudan fantastik türe yaklaşılıyor. Bu evren kurgusuna seni sürükleyen neydi? Meltem: Sevdiğim konular bunlar…konu uzayda geçince dar bir alanda sıkışmak olmazdı. Üstelik ışınlanma ya da ışık hızı üzeri hızlar kullanmakla uzaklıklar ve gökadalar ister istemez artıyor. 2009 yılında kitabımı ilk yazmaya başladığımda astronomiyle ilgili bilgiler edinmekteydim. Astronomi bir süre sonra beni parçacık fiziği ile ilgilenmeye itti, makro ile mikronun ilişkisini anlamam, anlamlandırmam gerekti. Bugün artık anlaşıldığı üzere kuantumsuz bir evrensel anlatı söz konusu olamaz. Takımyıldızların, gezegenlerin döngüsel etkilerini Maya Astrolojisi ile yan yana getirince evrensel kurgum ortaya çıktı. Tüm bunları yazmanın çok olağan bir şekilde ve neredeyse beklenilenin başa gelmesi gibi kolayca gerçekleştiğini söyleyebilirim. Doğrusunu söylemek gerekirse kurgu içindeki zaman ve mekanları yaşamadıysam da bunların dışındaki her anlatımımın gerçekle bir bağı var. Doğaüstü güçler içinse, hala çocukça, böyle güçlere veya özelliklere sahip olma isteği, hayali barındırdığımı söylesem yanlış olmaz. Kim beni suçlayabilir ki, hangimiz olabilse ve bize sunulsa böyle bir şeyi kabul etmek istemez? Ama bu güçlere madem ki sahip değiliz, en azından kurgulayarak ve yazarak onları içimden, düşüncelerimden bulunduğumuz fiziksel dünyaya çıkarıp aktarmak ve bir parça da olsa görsel ve gerçek hale getirmiş olmak istedim. Aslında hayal ettiğimiz değil, hayal bile edemeyeceğimiz şeylerin kendi kısa yaşam sürelerimiz içinde bile gerçekleştiğine hepimiz tanık olmadık mı... Deniz: Kitabında, senin yaşamındaki ilkelerin olan “iyilik ve güzelliği yaşatmak, desteklemek, özendirmek ve daha da geliştirerek yüceltmek” ana karakterlerin ilkeleri olarak da öne çıkıyor diyebilir miyiz? Meltem: Çok doğru. Zaman ya da mekan önemsiz, insan her yerde her zaman insan. İnsan oluşumuzun, insanlığın anlamlı ve güzel yönlerini vurgulamak, bu gerçeği ortaya çıkarmak ve bunların asla vazgeçilmeyecek öğelerimiz olduğunu anlatabilmek benim için her zaman önemli olmuştur. Deniz: Seni bir okuyucu ve yazar olarak esinleyen yazar ve bilim insanları hangileri? Meltem: Bu çok kapsamlı ve zor bir soru benim için. Bu yaşıma dek ders kitabı dahil okuduğum her kitaptan öğrendiğim her insandan ve yaşadığım her olaydan esinlenmiş olduğumu söyleyebilirim. Yine de Gorki’nin ‘Ana’ kitabının beni çok etkilemiş ve duygu ve düşüncelerimi roman olarak yazmak konusunda beni uyandırmış olduğunu belirtmeliyim. Günümüzde bilgiye ulaşmak –elbette doğru bilgiye- kolay olsa da bilgi çok değerli. Ancak bilgiyi alırken o bilginin, zihnimizin ve ruhumuzun arka planında yarattığı yönlenimler, hisler, yaratım, hayal, umut ve istekleri görmezden gelmemeyi ve onlara da değer vermeyi öğrendim. Esin kaynağımın içimdeki bu ateş ya da hareketlilik olduğunu söyleyebilirim. Deniz: Şimdi sırada ne var, biraz sözedebilir misin? Meltem: Memnuniyetle.. Megapik ‘genişleme’ kitabında zamansal bir felaket yaşanacak, mürettebat ve KairA ‘nın başına çok şeyler gelecek. KairA nereden geldiğini ve geçmişinin bir kısmını öğrenecek ve kendisinde bazı değişiklikler olacak. Mürettebat geçmişle gelecek arasında mekik dokurken ilk kitap Megapik ‘yeniden’ deki olayların içine de dalacak ve yaşanan olaylara başka bir gözle yeniden tanık olacaklar nereden ve hangi zamandan geldiği belli olmayan ileri teknolojili uygarlıklarla aşık atacaklar. Subay Deniz’le ilgili gelişmeler de yaşanacak. KairA’nın, geçmişini görebilmesi için Denizle birlikte başka bir evrene gitmesi gerekecek. Şimdilik bu kadarla bırakalım. Deniz: Okurlarına neler demek istersin? Meltem: Teknik bilgi dolu gibi görünse de aslında annelerimin de okuyabildiği şekilde açıklayıcı bir kitap Megapik ‘yeniden’. Gerçekten rahatlıkla okunabileceğini söylemeliyim. Dipnotlar ve teknik bilgiler sizi korkutmasın. Alt yapılar bilimsel ya da teknik olsa da olayları ve olayların yarattığı veya yol açtığı düşünce ve duyguları değerlendirmeye çalışmalarını çok arzu ederim. Gençleri bilime, araştırmaya ve pozitif olmaya teşvik ettiği için o yaş grubuna özellikle öneririm. Gökadalarla birlikte içsel dünyanızı da keşfetmenin tadını çıkaracağınız sıra dışı bir bilimkurgu. Sizi hem bilime, hem içsel çalışmalara sürüklüyor. Düşünmek, sınırlarını zorlamak ve hayal kurmak isteyenler için bire bir. Okuyucularımın hem bilime yakınlaşması hem de ruhlarında, yüreklerinde sevgi, coşku ve umut oluşması, güçlerinin ve potansiyellerinin ne kadar büyük olduğunu anlamaları ve hissetmeleri benim için en büyük hediye olacaktır. Şimdiden ilgilenen, okuyan, okuyacak olan ve içinde küçük de olsa bir kıpırtı oluşan her okuyucuma sevgi ve güzellikler diliyorum. Deniz: Türkçemize, böylesi ayrıntılı bir anlatımla yazılmış bir bilim kurgu kitabı kazandırdığın için teşekkür ediyorum. Verimli bir yazma dönemi, bol okur ve yapıcı bildirimler almanı diliyorum. Meltem: Ben de çok teşekkür ediyorum.
YorumlarBurcu Akgün
{ 02 Ağustos 2023 19:44:54 }
Öncelikle hayal gücünün sınırlarını üst sınırda zorlayan bir kitap.Her aşaması titizlikle düşünülmüş ve hayal edilen her şey bilim ve kuantum fiziği ile araştırılıp desteklenerek üretilmiş bir hayal gücü.Yani içi boş ve masalsı bir hayal gücü değil olması muhtemel olan çok uzak geleceği tasfir eden bir hayal gücü.Öğrencilerime hayal gücünün önemini anlatırken hep ''Size mikroskop keşfedilmeden önce üzerinizde küçük canlılar yürüyor desem inanır mıydınız?Ya da hubble teleskobu üretilmeden önce Samanyolu dışında başka galaksiler olduğunu söyleseler inanır mıydınız?Delilik değil mi?Biz yaşadığımız sürece keşfedilen her şey hayal gücü sayesinde üretilmiştir.Ve biz sadece keşfedilen bilimsel açıklamalar ya da kurallar ölçüsünde dünyayı tanımaktayız.İşte bu nokta da bu kitap özellikle genç kuşağın ufkunu açan bir kitap olmuş.Yazarı çok yakın akrabam çok araştırmacıdır ve ilgi alanları çok çeşitlidir.Ancak ben bu kadarını beklemiyordum.Dikkatimden kaçan ayrıntıları tekrar incelemek için dönüp dönüp okuyacağım bir kitap olmuş.Devamı olan seriyi ise heyecanla bekliyoruz.Sevgiler Meltem ablacım..💐
Sibel Hınçal
{ 02 Ağustos 2023 14:26:39 }
O kadar güzel bir kitaptı ki, bilimselliği ve bir nevi fantastik temaları bir bütün içinde mükemmelce kurgusal bir şekilde işleyerek kaleme alınmış, zihninizin sınırlarini zorlayan, okudukça içinde kaybolduğunuz bir bilim-kurgu. Hiçbir esere benzemiyor kesinlikle. Ben okudukça hayranlık ve şaşkınlık içinde kaldım. Bunu tamamen farklı bir uzay bilim kurgusu olarak düşünmenizi tavsiye ederim. Ayrıca evren, canlılık, tıp, fizik ve enerji konulari ilginizi çekiyorsa sakın kaçırmayın derim. Meraklılarına simdiden iyi eğlenceler:)
Ergun Comertpay
{ 30 Temmuz 2023 15:12:22 }
Sevgili meslektaşım, mesai arkadaşım,sevgili yazar Dr. Meltem.. Yapay zekanın Homo sapiens in tüm alanını işgal etmeye başladığı zamanda "megapik yeniden" kitabını okumak benim için bir şans oldu. Kozmoz da yaşamın sadece Newton fiziği kuralları ile aciklanamayacagini çok güzel anlatmışsın. Kitabı okur iken :kuantum, astroloji, sibernatik, astronomi, kozmik enerjiler ( ki uzmanı olduğun) zenerji ve alternatif tıp ile geleceğe guzel bir yolculuk oldu. Oysa ben Homo sapiensin tarihini :Yüzyıllık yalnızlık, Çanlar kimin için çalıyor, Durgun akardı don, Batı yakasında yeni bir şey yok, Vadim o kadar yeşildi ki, Troya savaşları, Peleponesos savaşları v. s. den : savaşı, eziyeti, sevgisizliği, caresizligi, acıyı okudum. Gelecek için umutlarım kupkuru idi. " Megapik yeniden" i okuyunca acaba gelecek daha umutlu mu? sordum. Homo sapiens in utopisini ( özgürlük, kardeşlik, eşitlik) Kair-A nin kadim bilgeliğinde, ekip arkadaşlarının sevgisinde, QuetsalTularec in
idaresinde gelecekte mümkün olacağını hissettim. Umut var ise 500 sene sonra da olsa güç veriyor. Dilerim gelecekten Megapik ten yeni umutlar gelir. Iyi ki varsın, iyi ki haber verdin "umut var". KAİNAT EFENDİSİ size ve bize kendi katindan yeni bir ruh huzur versin. Mehmet Bozkir
{ 29 Temmuz 2023 21:40:58 }
MEGAPİK, beş yüzyıl sonrasına giderek bilimin, sosyolojik yapının ve felsefenin geleceğini düşündüren, hayal kurduran bir roman.
Diğer Sayfalar: 1. Yazar, bilim kurguyu bugün bilimin -özellikle; fizik, biyoloji ve tıbbın- ulaşabildiği sınırları işaretleyerek yapmış. Uzay Yolu dizisinden esin aldığını söyleyen yazar olaya derinlik katarak yeni bir versiyonunu yaratmış. İyi okumalar dilerim.
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|