|
|
YALANKategori: Dünya | 0 Yorum | Yazan: M. Şehmus Güzel | 26 Mart 2023 17:52:36 Utanıyorum. Yakıştıramıyorum. İnanamıyorum. Uyuyamıyorum. Uyku bastırınca ve kısa süreli uyuyunca bir-iki saat sonra uyanıyorum ve düşüncelere dalıyorum. Moralim bozuk. Midem de. Ne olur bir çare, şu soruya bir yanıt lütfen : İki de bir demokrasi, eşitlik, özgürlük, kardeşlik nutukları atan, insanlık dersleri vermeye kalkan bir cumhurbaşkanı nasıl olur da televizyonda, 10 milyon insanın izlediği, özel söyleşide, “Sendikalar emeklilik yaşı konusunda hiçbir öneride bulunmadılar” diyebildi.
On milyon Fransa Cumhuriyeti vatandaşının ve kendisine soru soran biri bayan biri erkek iki gazetecinin gözlerinin içine baka baka. Fransızcası ve türkçesiyle yalan attı. Evet CFDT işçi sendikaları konfederasonu genel sekreteri “yalan” dedi. CGT genel sekreteri “Bizimle alay ediyor” diye ekledi. İkisi de haklı. 2010’da dönemin cumhurbaşkanının emeklilik yaşını 60’dan 62’ye çıkarmaya kalkmasından sonra bütün konfederasyonlar ama bilhassa CFDT ve CGT emeklilik konusu üzerine özel komisyonlar kurup KENDİLERİNE ÖZGÜ yasa tasarıları hazırladılar. Konunun sürgitmesi üzerine sendika yöneticilerinden emeklilik uzmanları yetiştirildi. Bugün CFDT’nin bizzat hazırladığı, her yönüyle mükemmel emeklilik yasa tasarısı bulunuyor. Son yıllarda ve özellikle son üç ay içinde CFDT, CGT ve diğerleri emeklilik konusunda başbakana öneriler yaptılar. Cumhurbaşkanına özel mekup yazıp görüşmek istediklerini bildirdiler, randevu istediler. Önerilerini medya yoluyla aktardılar. Başbakan ayak üstü kabul etti. Cumhurbaşkanı ise görüşmeyi red etti. Evet cumhurbaşkanı diyalog yerine zoru tercih etti. Hükümetin hazırladığı metni zorla kabul ettirmek istedi. Bu amaçla yalan üstüne yalan attılar : Hükümetin yasa tasarısına ilişkin birçok yalan başbakanın ve değişik bakanın ağzından kamuoyuna yansıtıldı, cumhurbaşkanı da bu yalanlar dizisine kendi yalanlarıyla katıldı. Metnin hukuki eleştirisi üzerine dünya kadar şey yazıldı. Burada aktarmam mümkün değil. Yalan konusunda ise bir örnekle yetineceğim : Cummhurbaşkanı yeni tasarı ile enaz emeklilik ödentisi alanların ödentisinin 1200 öroya çıkarılacağını ileri sürdü. Yineledi. Yineledi. Yineledi. Sayıları birkaç milyonu geçen 460 veya 500 öroyla geçinmek için çabalayanları kandırmaya kalktı. Sendikacı uzmanlar ve konunun uzmanı bilim adamları dayanamadılar ve bilimsel çalışmalarla elde ettikleri sonuçlar sayesinde gerçeği ortaya çıkardılar : Bugün tasarıdaki düzenlemeye göre enaz ödentiyle geçinmeye çalışanların SADECE 12 BİNİNİN ÖDENTİSİ aylarca sürmesi olası BİNBİR İDARİ İŞLEMDEN SONRA 1200 ÖROYA YÜKSELTİLECEK, MİLYONLARIN DEĞİL. Yalanla siyaset yapmak artık mümkün değil. Fransa’da bilim kadın ve erkekleri, uzmanlar ve sendikacılar var. Cumhurbaşkanı 2017’den beri çok ender olarak ağzına aldığı sendika kelimesini özel söyleşide, 23 Mart 2023’te, pek sık kullandı. Hatta sendika liderlerini isimleriyle anarken “saygı değer” bile dedi. Yağ çekmek saatinde olduğu böylece de ortaya çıktı. Ama sendikacılar kanmadılar, “Kesinlikle bizimle alay ediyor” dediler. Emekçiler, yurttaşlar gençler ve daha az gençler, kadınlar ve erkekler, çocuklar, evet ortaokul çocukları, emekliler evet evet emekliler de, aylardır her seferinde bütün ülkede iki yüz veya üç yüz ayrı mekanda milyonların katıldığı gösteri ve yürüyüşler düzenliyor. Grev yapıyor. Bugün bu ülkede petrol rafineleri grevde. Limanlar kapalı. Uçaklar sayılı. Trenler seyrek. Metrolar az. Garlar işgal edilmiş durumda. İşçi sınıfı eylemde. Gençler eylemde. Emekliler de. Cumhurbaşkanı’nın portreleri, insanboyu fotoları yakılıyor. Meydanlarda. Bilhassa La Concorde Meydanı’nda. 16. Louis’nin kellesi bu Meydan’da giyotine vurulmuştu. Bu Meydan’da daha birkaç gün önce epey gösterişli bir ateş çevresinde toplanmış göstericilerin “Louis XVI, Louis XVI, on l’a décapité ; Macron, Macron, on peut recommencer” türküsü tarihi alıp getirdi. Hiç te hayra alamet değil. Korkutucu ama asıl önemlisi bugünkü cumhurbaşkanının geçmişteki kralla özdeşleştirilmesi. Bu Meydan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na yüz metre. ABD Büyükelçiliğine de yüz metre. Sesler iki mekanda da mutlaka duyuldu. Birkaç gün önce Millet Meclisi’nde, adıgeçen Meydan’ın tam karşısındaki Millet Meclisi’nde, aradaki Seine Nehri’ni geçer geçmez ulaşılan Millet Meclisi’nde, hükümetin yasa tasarısı tartışmaları sırasında La France İnsoumise (LFI) grup başkanı Bayan Mathilde Panot’nun cumhurbaşkanını kana doymaz imparator Caligula’ya benzetmesi de hayra alamet değil. Cumhurbaşkanın ikna ediciliği yüzde yirmilere kadar düştü. Cumhurbaşkanı’nın müsamaremsi tavırlarıyla gerçek düyada değil parelel bir dünyada yaşadığı kesinleşiyor. Fransa yeniden bir uçurumun kenarında mı ? Bilemiyorum. Halk cumhurbaşkanı “Bizi dinlemiyor” diyor. Halk cumhurbaşkanı “Bizimle dalga geçiyor.” diyor. Halk cumhurbaşkanının yasa tasarısını OYLAMADAN Millet Meclisi’nden geçirmesinin demokrasiyi inkar olduğuna inanıyor. Halk 64 yaşında emeklilik istemiyor. Halk cumhurbaşkanının “tek adam” olarak kabul ettirmek istediği yasa tasarısının değil KENDİSİNİN, HALK EGEMENLİĞİNİN MEŞRU OLDUĞUNU yüksek sesle dile getiriyor. Eylemler dizisi bunun için : Halkın meşuriyeti tamdır her göstericinin kendi meşuiyeti tümdür. Halk yaşamak istiyor : ÖZ-gürce. Halk “Zora ihtiyacımız yok !” diyor. Anla-yana.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|