A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Yüz yıllık bir yıkım süreci mi? Yüz yıllık bir kurulum süreci mi?

Kategori Kategori: Türkiye | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Çoşkun Özdemir | 24 Kasım 2022 11:03:36

Bir programda Pervin Buldan’ın “Cumhuriyet yüz yıllık bir yıkım sürecidir” Anlamına gelen konuşması tartışılırken Garo Paylan’ın bu konuşmayı savunusuna rastladım, konuşmada, Garo Paylan’ın konuşması iki özgün noktayı vurguluyordu; 1. Pervin Buldan’ın konuşmasının cumhuriyeti tümden hedef almadığını 2. Ancak, 100 yıldır Kürtler, azınlıklar ve Alevilere dönük bir yıkım sürecinin sorumlusunun cumhuriyet olduğunu.

CUMHURİYETİN ya da herhangi bir kavramın anlamı kişiye göre değişmez. Tıpkı elma ağacının kişilere göre armut, kayısı, şeftali olarak görülemeyeceği gibi. Eğer bunu yapan kişileri görse idik bunların tümüne deli demekten çekinmezdik. Elma ağacı elma ağacıdır, kişilere göre kendini değiştirmez, çünkü nesneldir, kişilerin dışında bir şey olarak var’ dır, varlığının kişilere göre değişmeyen niteliği, özü vardır.



Cumhur kalabalık, halk demektir. Cem sözcüğünden gelir. Kalabalığın rejimi (halk) demektir. Kalabalık neyin karşıtıdır? Ya tekilin ya da tikelerin. Tekilin yönetimi tek bir kişinin yönetimi, tikelin yönetimi ise bir aile, dini kurum v.b. nin.

Öyle ise cumhuriyet tek kişinin veya tikel kişilerin yönetiminin olumsuzlanması olarak, yani zıttı olarak karşıtı olarak halkın, kalabalığın, tümün rejimidir. Türkiye’de veya dünyanın başka neresinde olursa olsun halkın tümü yönetime şu ya da bu biçimde katılıyorsa bu rejimin-sistemin adı cumhuriyettir. Kavram; özünü, ilk nedenini, oluşunu, niteliğini halktan, tümden, kalabalıktan alır, aynı anlamda tekil, tikeli dışlar.

Türkiye, tek kişinin yönetimini dışlayarak halkın yönetime katıldığı bir rejim kurmuşu mudur? Evet.;

Kalabalığın, halkın cumhuriyet rejiminde yönetime katıma biçimleri başka bir durum ve kiptir.

HDP bu dili değiştirmelidir, cumhuriyet kavramına görece ya da kendilerine göre bakmaya gerçeklik adına hakları yoktur. İkinci cumhuriyetçi, liberal denen ya da bu tutumda kalakalmış olan herkes için geçerlidir.

Cumhuriyetin kayıtsız şartsız önünde eğilmeliyiz. Cumhuriyet kavramı bu saygıyı karşıtından dolayı hak ediyor. Monarşi ya da oligarşi devam etseydi siz şimdi ne isteyecektiniz?

Şimdi gelelim cumhuriyetin uygulanmasına.

Cumhuriyet halkın yönetim katılması. Salt yöneticilerin istemleri ve çıkarları ile ilgili değildir. Halkın ne derece bilinçli olduğu ile de ilgilidir. Devrimci bilinçli yöneticiler halkın bilinç düzeyini yükseltmeye çalışırlar. Devrimci bilinçli olmayan yöneticiler ise, yönetsel mekanizmayı halkın düşük bilinç düzeyine göre uygularlar, bu durum halkın bilinç düzeyinin donup kalmasına çoğu zaman daha da gerilemesine yol açar. Böylece halklar cumhur olarak bilinçleri oranında yönetime katılırlar ya da bilinçlerinin yokluğu oranında yönetime katılamazlar. Kendi haklarını da kötü yöneticilere devrederler.

Ayrıca bu arkadaşlar şunu da unutmamalıdır, cumhuriyeti kuranlar bu ülkeyi 25 yıl bile yönetemediler. Bunun 7-8 yılı kuruluş karmaşası, bir o kadarı da ikinci dünya savaşı yıllarıdır. 1950’den sonra nerede ise kesintisiz bir biçimde cumhuriyet ya onun doğrudan düşmanları ya da halkın yönetime en az ve en kötü biçimde katılmasını isteyen zihniyetler tarafından yönetilmiştir.

Düşünceler gerçekliğe oturmaz ise çok oynak olur, herkes onunla rahatça oynar. Daha sonrası ve önemlisi o düşünceler bizimle oynar ya da bizi oynatır.

Not.1. Pervin Buldan’ın bu kadar hassas bir konuda tartışmalara yol verecek açıklama yapması bu konuda, duyarlılığının eksik, bilincinin karışık olduğunu gösterir ve yapılmamalıdır, yapmamalıdır, bu tür konulardaki yetersiz duyarlılık ne kadar gereksiz, duygusal düşünsel gerilimlere yol açıyor görülemez mi?)

Not.2. Son yıllarda bu konuda daha doğru düşünmeye eğilimli olan ve bu yönü ile taktir ettiğim Selahattin Demirtaş ta bu yanlış düşünce kalıbının dışında değildir.



Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git