|
|
Madencilikte Küresel Devir !Kategori: Raporlar | 0 Yorum | Yazan: Haberci | 07 Mayıs 2008 00:40:14 Küresel düzeyde birleşme ve satın almaların (B&SA) rekor düzeye ulaştığı madencilik sektöründe şirketler, "yut ya da yutul" durumu yaşıyor. Uluslararası denetim, danışmanlık ve vergi şirketi Price waterhouse Coopers'ın (PwC) madencilik sektöründeki birleşme ve satın alma işlemlerini incelediği "Mining Deals 2007" raporuna göre, sektörde önümüzdeki dönemde yeni bir süper konsolidasyon süreci yaşanması bekleniyor.
Rapor maden şirketleri arasındaki B&SA faaliyetlerinin ciddi düzeyde bir tırmanışa geçtiğini gösteriyor. Rapora göre, madencilikteki B&SA işlemlerinin sayısı % 69'luk bir artışla 2007'de 1.732'ye yükseldi. Güçlü yükseliş trendi her ölçekten maden şirketini kapsıyor. Bütün B&SA işlemlerinin % 90'ından fazlası 250 milyon dolar ve altında gerçekleşirken 2007'de bu değerdeki işlemlerin sayısı 2005 düzeyinin 2 katına çıkmış oldu. Öte yandan, 1 milyar dolar ve üstü değerdeki işlemlerin sayısı 2005'te 8 iken 2007'de 25'e ulaşarak üçe katlandı. Çin ve Rus şirketlerinin Kuzey Amerika ve Avustralya'da kilit yabancı satın almaların altına imza attığı belirtilen raporda, bu iki ülkedeki şirketlerin gerçekleştirdiği maden sektörü B&SA işlemlerinin toplam değeri 2005'te 5,3 milyar dolarken, 2007'de 32 milyar dolara ulaşarak neredeyse 6 katı bir artış gösterdiği ifade edildi. Bu işlem hacmi dünya genelindeki madencilik B&SA faaliyetlerinin beşte birini oluşturuyor. Madencilik Sektörü Astronomik Rakamlari Görecek Süper konsolidasyonların hakim olduğu madencilik sektöründe B&SA işlemlerinin 2008'de astronomik, rekor düzeylere ulaşması bekleniyor. 2008'in ilk çeyreğinde, BHP Billiton; Rio Tinto'ya önceki diğer tüm rekorları alt üst edecek 150 milyar dolarlık bir devralma teklif ettiğini bildirdi. Bundan önce tek seferlik en yüksek değerdeki işlem Rio Tinto'nun Alcon'u 2007'de 43 milyar dolar karşılığı satın almasıydı. Süper-konsolidasyon dönemi Vale'in Xsrata'ya sunduğu 90 milyar dolar civarındaki teklif söylentileriyle iyice kendini gösteriyor. Kredi sıkışıklığı ekonomiyi önemli derecede etkilese de, "Mining Deals 2007" raporuna göre, bu durum madencilik sektöründe yaşanan işlem hacminde bir düşüşe dair herhangi bir ipucu içermiyor. 2007'nin son çeyreğinde madencilik sektöründe açıklanan B&SA faaliyetleri, 2006'nın aynı döneminde kaydedilen düzeyin iki katından fazlaydı. Sektördeki büyük oyuncuların önemli hamleleri, 2008 döneminin madencilikte yaşanacak B&SA faaliyetleri açısından oldukça hareketli geçeceğinin sinyalleri olarak görülebilir. PwC Türkiye'nin Ülke Enerji Sektörü Hizmetleri Lideri Faruk Sabuncu, madencilik sektöründe gerek işlem sayısı, gerekse işlem değeri açısından birleşme ve satın alma işlemlerinde görülen trendi şöyle değerlendirdi: "Bu trendin altında yatan temel sebep sürdürülebilir ekonomik kalkınmadır. Gelişmekte olan ülkelerin ekonomik kalkınmaları için ihtiyaç duydukları madenlere olan talebi, bu maden rezervlerine sahip olan şirketlere olan talebi hızlandırmıştır. Her büyük ekonomik aktivitede olduğu gibi Çin bu konuda da belirleyici durumda olmuştur. Dünyadaki büyümenin azalma beklentisine karşın maden sektörüne olan ilginin uzun dönem strateji gerektiren sürdürülebilir ekonomik kalkınma nedeniyle 2008 ve 2009 yıllarında da artarak devam etmesini bekliyoruz. Bu durumun, Türkiye'nin maden ithalatını, özellikle kömür maliyetini arttıracağını, faturasını yükselteceğini, ancak öte yandan Türkiye'nin rekabet gücü yüksek olan maden rezervlerinin fiyatını arttıracağını ve Türkiye'nin bu durumdan kazançlı çıkabilecek bir pozisyonda olduğu düşüncesindeyiz." PricewaterhouseCoopers küresel madencilik sektörü lideri Tim Goldsmith ise konuyla ilgili olarak, "'Yut ya da yutul' diye özetleyebileceğimiz bu ortamda hiçbir şirket kendi başına ayakta duramaz. Bir sonraki hamle için herkes hazır beklemeli, aynı zamanda ayağını yere sağlam basmalı. En büyük şirketler süper-konsolide küresel ölçek için kendilerini konumlandırmaya başladılar. Bu şirketler Hindistan, Rusya ve Çin gibi yükselişteki ekonomilerde faaliyet gösteren hızla büyüyen şirketlerin yoğun rekabetiyle karşı karşıyalar. Sektörel manzara kayda değer biçimde değişiyor. Son gelişme ve eğilimleri destekleyen bir diğer husus da, küresel ölçekte kaynak edinme ve kaynak çeşitlendirme arayışları. Yüksek emtia fiyatları, sektörün uzun vadede büyümesine ilişkin iyimserlik ve batı ekonomilerindeki talepte görülen dalgalanmaların önüne geçen Asya'daki istikrarlı talep şirketlerin uzun soluklu büyüme stratejileri geliştirmelerine yol açıyor" dedi. ABD'deki ekonomik durgunluk, mali piyasalardaki belirsizliğin sürmesine yol açarken, gerçek bir krize ilişkin endişeler göz önüne alınınca kaçınılmaz olarak önümüzdeki döneme de belirsizlik damgasını vurması bekleniyor. Ancak rapora göre; istikrarsızlıkların inişli çıkışlı bir birleşme-devralma grafiğine yol açması beklense de, madencilikteki B&SA faaliyetlerinin zemini hala sağlam görülüyor. 2008'ün sektör için rekor seviyelere ulaşılamasa bile çok önemli bir dönüm noktası olması bekleniyor. Bölgelere göre yaşanan birleşme ve satin alma işlemleri 2006'yı şekillendiren mega-birleşmeler olmaksızın, Kuzey Amerikan madencilik şirketlerinin faaliyetleri 2007'de yüksek bir düzeyde seyretti. Kanada şirketleri siyaseten istikrarlı bir ortamda yatırım yapmanın avantajlarının cezbettiği yabancı alıcılar için önemli bir adres haline geldi. Bunların yanı sıra, mid-cap (orta seviye) Amerikan madencilik şirketleri karşılıklı stratejik işbirlikleri yoluyla büyüme fırsatını değerlendirdi. Asya Pasifik madencilik varlıklarıyla ilgili B&SA faaliyetleri 2007'de hızlı bir yükselişe geçti. Bu faaliyetler 2006'da 368'ken % 72'lik bir artışla 2007'de 634'e çıktı. Toplam faaliyet tutarı % 216'lık bir artışla 11,2 miyar dolardan 35,3 milyar dolara fırladı. 2007'de Asya Pasifik madencilik varlıklarıyla ilgili yedi adet 1 milyar üstü ve beş adet 0,5 milyar dolar üstü değerinde B&SA faaliyeti gerçekleşti. Buna karşın 2005'te sadece iki adet 1 milyar üstü değerinde faaliyet gerçekleşti ve 0,5 milyar dolar üstü değerde hiakte olan ülkelerin ekonomik kalkınmaları için ihtiyaçbir B&SA faaliyeti gerçekleşmedi. Bu faaliyet artışının temelinde Avustralya maden varlıklarına yönelik rekabet yatıyordu. Yabancı alıcılar çeken diğer unsurlar da istikrarlı siyasi ortam ve kaynak hatlarını doldurmak açısından pazarın sahip olduğu potansiyeldi. Rusya Federasyonu'ndaki çeşitlendirilmiş varlıkların B&SA faaliyetlerindeki büyük bir artışla birlikte, Rus şirketlerin uluslararası arenada paylarını artırmaları Rusya'nın 2007'deki madencilik B&SA faaliyetleri haritasında sağlam bir yer edinmesini sağladı. Rusya Federasyonu maden varlıklarıyla ilgili toplam B&SA faaliyet değeri 2007'de % 16'lık artışla 19,1 milyar dolara erişti ve Rusların alım faaliyetleri % 66'lık artışla 2006'daki 15,7 milyar dolardan 26 milyar dolarlık varlığı kapsayacak boyuta erişti. Bölgedeki B&SA faaliyetlerinin sayısından ziyade büyük işlemlerin değerleri toplam rakamları yukarıya çekti. Rus madencilik varlıkları alım listesinin zirvesinde ise, Rusal'ın Norilsk Nickel'in % 25'lik hissesini 13,3 milyar dolara satın alması ve Mechel Steel'in Yakutugol ve Elgaugol isimli Rus kömür madeni şirketlerinin hisselerinin özelleştirme satışında 2,3 milyar dolarlık ihaleyi kazanması işlemleri var. Ayrıca, Rus Norilsk Nickel şirketinin Kanadalı nikel madeni şirketi Lion Ore'u peşin olarak 5,4 milyar dolara satın alması Rus madencilik şirketlerin uluslar arası alanda giderek daha fazla söz sahibi olduğunun belirgin bir göstergesi. Afrika ve Güney Amerika'da da varlıkların alım-satım düzeyinde büyük artışlar gözlendi. Afrika'da 2006'da 52 olan B&SA işlem sayısı 2007'de % 81 artışla 94'e, Güney Amerika'da ise % 51'lik artışla 115'ten 174'e yükseldi. Afrika 2006'daki % 38'lik bir artışla 9,8 milyar dolar düzeyindeki işlem tutarından 13,5 milyar dolar düzeyine yükselirken, Güney Amerika toplam B&SA faaliyeti tutarı 2006'daki 8,6 milyar dolarken 2007'de hafif bir artışla 8,7 milyar dolara çıktı.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|