A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

'Kadınlar Taliban götürmesin diye çatılardan atlıyor'

Kategori Kategori: Söyleşi | Yorumlar 0 Yorum | 17 Ağustos 2021 02:44:47

Kayseri'deki Afgan Mülteciler Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği'nden Zakira Hekmat, Afganistan'da kadınların "Bizi Taliban götürmesin, bu ölüm daha şereflidir" diyerek intihar ediyor. Afgan Mülteciler Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği kurucularından Dr. Zakira Hekmat, Taliban'ın Afganistan'ın başkenti Kabil'i ele geçirmesinin ardından ülkesinde yaşanan durumu DW Türkçe'den Burcu Karakaş'a değerlendirdi.

Şu anda Kayseri'de yaşamını sürdüren Hekmat, özellikle kız çocukları ve kadınlar hakkında endişeli olduğunu belirterek "Birçok kadın 'Bizi Taliban götürmesin, bu ölüm daha şereflidir' diyerek intihar ediyor" diye konuşuyor.



Siz ne zaman ve ne sebeple Türkiye'ye geldiniz?

Dr. Zakira Hekmat: Ben 13 sene önce Türkiye'ye geldim. Taliban zamanında gizli bir şekilde okulumuzu bitirmiştik. Sonra Kabil'e gittim. Hayalim, üniversite okumak ve kendi ayaklarımın üzerinde durmaktı. Benim gibi diğer kız çocuklarının da hayali buydu. Birçok kişi bu şansa sahip olmadı ama ben Kabil Üniversitesi'ni kazandım. Aynı zamanda farklı ülkelerden gelen bursları takip ediyordum. En son Türkiye'den gelen bursların sınavına katıldım. Üç tane farklı sınavı geçtim ve Türkiye'ye okumak için geldim.

Türkiye'ye geldiğiniz sırada Afganistan'da durum nasıldı?

2008 yılında Türkiye'deydim. Çatışmalar 1979 yılında başlamıştı biliyorsunuz. 1994 yılında Taliban kuruldu ve 2001'e kadar Taliban hükümeti vardı. ABD hükümeti ile NATO güçlerinin Afganistan'a girmesiyle beraber Taliban bir nebze yok edildi. Ama yine de çatışmalar vardı. Biz Gazne şehrindeydik. Hazar Türklerine yönelik ciddi saldırılar yapılıyordu ve hedef gösteriliyorlardı. Gazne'den Kabil'e gelmek istediğimizde yanımızda herhangi bir şey götüremezdik. Mesela 2009'da ben Afganistan'a gitmiştim. Öğrenciydim, küçük bir bilgisayarım vardı. O kadar tedirgindik ki. Bir bilgisayar var, bunu Taliban görürse bizi öldürür diye… Durum maalesef hiç değişmedi.

Taliban yönetimi altında yaşamak, kız çocukları ve kadınlar için ne demek?

Ölüm demek. Bu kadar söyleyebilirim. Durum o kadar kötü ki… Biz onu gördük, çok eski zamanlarda gördük Afganistan'da. Kadınlar evden çıkamıyordu. Kız çocuklarının okulları yoktu. Şu an onlar için sadece ölüm diye düşünebiliyorum.

ABD'nin Afganistan'dan çekilme kararı almasının ardından böyle bir tabloyla karşı karşıya kalınabileceğini düşünmüş müydünüz?

Haberi aldığımızda sinir krizi geçirdik diyebilirim. Böyle erken bir zamanda koskoca ülkeyi ele geçirmesini hiç kimse düşünemezdi. Bilmiyorum programlı bir şekilde mi gerçekleşti, hiçbir şey anlayamıyoruz şu an. Halka hiçbir şey açıklanmıyor. Kimin eli var, onu da bilemiyoruz. Aslında Eylül'de çıkacaklarını söylemişlerdi, Eylül'e daha iki hafta var. Afganistan'daki ABD Büyükelçiliği, "Taliban 72 saatte ya da bir hafta içerisinde Kabil'e gelebilir" diye bir yazı yayınladı. Ancak 72 saat bile sürmedi. Sekiz saat içerisinde Kabil'e geldiler. Şu an tüm Afganistan halkı tedirginlik içerisinde. Özellikle de kadınlar. Sosyal medyayı takip ediyorum. Orada tanıdığım aktivistler, kadın hakları alanında çalışan kişiler, gazeteciler, hepsi tedirgin. Çoğu ağlayarak dün "Bugün iş yerimizde son günümüz" diye WhatsApp'ta ya da Facebook sayfalarında son durumlarını paylaşıyordu. Yaşananların çoğu şu an basında çıkmıyor. Birçok kadın intihar etti maalesef Afganistan'da. "Bizi Taliban götürmesin, bu ölüm daha şereflidir bizim için" diyerek çatılardan atladılar. Dükkanlardaki kadın fotoğraflarını boyayarak silmeye çalışan kişiler var. Bu ne demek? Yani 20 sene öncesindeki kara günlere gitmek demek. Kadın istemiyoruz demek. Bu çok korkunç bir şey.

Afganistan'da konuştuğunuz kişiler son durum hakkında neler söylüyor?

Şu an iletişimde olduğum kimse yok maalesef çünkü Taliban girdiği yerlerde elektrik santrallerini, telefon kablolarını söktüler. Ben Gazne'den 1,5 haftadır haber alamıyorum. Ailem orada ama kendilerinden haber alamıyorum. Hiç kimseyle konuşamıyorum. Dün de Kabil'de telefon hatları çekmiyordu. Herkesin yürüyerek de olsa kaçmaya çalıştığını biliyorum.

Uluslararası camia gelinen noktada neler yapabilir?

Biraz biraz umutluyduk. Hiç kimse istemiyordu bu olanları Afganistan'da. Hatta ABD ve NATO güçleri Afganistan'dan çekilene kadar kadın hakları, çocuk hakları, yani insan hakları alanında yeni bir politika oluşturulur diye düşünüyorduk. İnsanlar ölüyor, tüm dünya sadece bakıyor. Afganistan'ın batmasını tüm dünya sadece gözlemledi, hiçbir şey yapmadılar. Dünyaya seslenmek istiyorum: Lütfen Afganistan'ı yalnız bırakmayın. Onlar da insandır. Bizim suçumuz Afganistan'da doğmak mı? Biz insan değil miyiz? Bizim çocuklarımız çocuk değil mi? Onların hiçbir suçu günahı yok.

Peki Türkiye hükümeti ne yapabilir?

Afganistan halkı, Türkiye'yi çok seviyor. Afganistan'daki Mehmetçikleri de çok seviyor Afganistan halkı. Onlara çok saygısı var. 2006 yılında hatırlıyorum Mehmetçikleri gördüğümüzde uzaktan selam veriyorduk. Şimdi Türkiye'nin Afganistan'dan çekilmesi çok büyük bir kayba neden olabilir. Birçok insan belki Türkiye'den destek alınabilir diye umutlu. Barış olsun istiyorlar. Biz barışın yüzünü görmedik. Şu an Taliban yumuşak dilde konuşuyor ama Afgan halkı buna inanmıyor. Hepimiz Taliban'ı çok iyi tanıyoruz. Herat ilinde hırsızlık yapmış diye iki kişiyi yüzlerini siyaha boyayıp boyunlarına ip asarak sokaklarda gezdirdi. Bu, üç gün önce oldu. Taliban'a nasıl güvenebilir ki Afganistan halkı? İnsanlar dehşet içerisinde nereye gideceklerini bilmiyorlar. "Biz ölümle karşı karşıyayız ama bize yardım eden el yok". Böyle düşünenler var.

Ülkenizi bu halde görmek sizi nasıl hissettiriyor?

Üç gün önce Herat ilinde Taliban'a karşı savaşan bir önderi, Taliban rehin tuttu. Mikrofon tutarak kendisini "Şu an ne düşünüyorsun?" diye konuşturdular. O sahneyi görünce sinir krizi geçirdim. Çok kötü oldum. Afganistan halkı umutlarını kaybetti. Daha önce halkın bir direnişi vardı. "Taliban'ın karşısında durup gelmelerini engelleyebiliriz" diye bir umut vardı. Ama o umut tamamen kayboldu. Ben o günden bu yana hiç uyuyamıyorum. Tedirginlik içerisindeyiz. Hayret içinde izliyoruz. Afgan halkı bunu hak etmiyordu.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git