|
|
Peki, aşı olduktan sonra ne olacak?Kategori: Avustralya | 0 Yorum | 05 Şubat 2021 09:11:17 COVID-19 aşısı olduktan sonra neler yasak, neler değil… Birkaç hafta içinde Avustralya aşı kampanyasına başlıyor. Peki, aşı olduktan sonra ne olacak? Aşı olduktan sonra COVID-19 karşı bağışıklık mı kazanacağım? 2020’nin başından beri tüm dünya normal hayata dönebilmek için güvenli ve etkili bir koronavirüs aşısı bekliyor. Avustralya’nın aşı kampanyası birkaç hafta içinde Pfizer/BioNtech aşısıyla başlayacak. Dünya çapında kullanılan aşıların hepsi birkaç hafta arayla iki doz olarak uygulanıyor. Ancak aşının sizde yarattığı koruma hemen başlamıyor.
RMIT’den immünolojist Dr. Kylie Quinn vücudun kendini COVID-19’a karşı koruyabilmesi için gereken miktarda antikor üretebilmesi için birkaç hafta geçmesi gerektiğini söylüyor. Ancak koruma virüse karşı “bağışıklık” anlamına gelmeyebilir. “Aşıların etkinlik seviyelerinde farklılık görülüyor. Bazı aşılar bulaşmayı tamamen önleyebiliyor. Buna ‘sterilize eden bağışıklık’ adını veriyoruz. Ancak aşılarda bunu başarmak çok zor,” diyor. Bir sonraki etkinlik seviyesinde aşı bulaşmayı önlemiyor ancak virüsün hastalığı ortaya çıkaran seviyeye ilerlemesini önlüyor. Üçüncü seviyede ise virüs bulaşıyor ancak aşı ciddi hastalanmayı önlüyor. Mümkün. Avustralya’nın kullanacağı aşılar hakkında her şeyi bilmiyoruz. Aşılar sadece ciddi bir şekilde hastalanmayı önlüyor veya bulaşmayı engelliyor olabilir. Ciddi bir şekilde hastalanmayı önlüyorsa, taşıyıcı olarak başkalarına bulaştırmanızı engellemeyecek anlamına geliyor. Ancak uzmanlar bunun endişelendirmemesi gerektiğini söylüyor. Dr. Quinn bu tür bilinmezlerin her aşı kampanyası öncesi sorgulandığını söylüyor. “Etkili bir şekilde bulaştırmak için vücudunuzda büyük miktarda virüs üretmeniz gerekiyor. Şu anda aşıların nasıl bir etkisi olacağını bilemiyoruz” diyor. Aşı kampanyaları başladıktan sonra olanların “dördüncü faz” olarak değerlendirildiğini söylüyor. “Aşı toplum içinde kullanılınca insanların geliştirdiği ve virüsün gösterdiği tepki ve toplumsal bağışıklık oranları izlenir.” Araştırmacılar bu sorunun cevabını da henüz bilmiyor. Ancak klinik deneylere göre aşılanma sonrası aylarca sürecek iyi seviyede koruma sağlandığı tespit edilmiş. Aşı aslında vücudun bağışıklık sisteminin virüsü tanıması için virüsün bir kopyasının enjekte edilmesi anlamına geliyor. Bağışıklık sistemi aşıdakinin gerçek virüs olduğuna inandırılıyor ve tehdit olarak algılıyor. Sonra da virüse karşı sizi korumak için antikor oluşturmaya başlıyor. Bu sayede de ileride size bulaşırsa da bağışıklık sistemi virüsle nasıl savaşacağını biliyor. Antikorların ömrü de vücudunuzun bağışıklık hafızasına göre değişiyor. “Bağışıklık hafızası bağışıklık sistemimizi oluşturan hücrelerin bir iltihabı tanıma ve hatırlamasına deniyor. Bu da aylar ve hatta yıllar sonra tepki vermesini sağlıyor.” SARS-CoV-2 aşılarının bağışıklık hafızasının ne kadar sürdüğü konusunda bir bilgi yok. Dr. Quinn “Ancak 8-9 ay önce virüsü kapanlar veya aşı olanların bağışıklık hafızası hala iyi seviyede. Bu da iyi haber” diyor. Son aylarda Britanya, Güney Afrika ve Brezilya’da mutasyona uğramış COVID-19 virüsleri, yani yeni koronavirüs varyantları ortaya çıkıyor. Bu varyantlardaki mutasyonlar kişiden kişiye bulaşmayı kolaylaştırıyor ancak daha ölümcül veya daha ciddi hastalığa yol açtıklarına olduklarına yönelik henüz bilimsel bir delil yok. Yeni varyantların bir sıkıntısı, vücudun bağışıklık sisteminin virüsü tanımasını zorlaştırması. Ancak Dr. Quinn bunun mevcut aşıların yeni varyantlara karşı etkisiz olduğu anlamına gelmediğini söyledi. “Varyantlar ortaya çıktıkça aşıları da uygun biçimde değiştirebilir. Her yıl bunu grip aşısında gerçekleştiriyoruz.” diyor. Pfizer/BioNTech ve Novavax’ın geliştirdiği mRNA aşılarının bu tür değişiklikler için son derece uygun olduğunu söyledi. Sürü bağışıklığı için toplumun büyük bir kesiminin aşı olması veya virüsü kapması gerekiyor. Nüfusun büyük kısmı virüs için taşıyıcı görevi görmeyeceği için virüsün bulaşma riski son derece düşük bir seviyeye iniyor. Ancak Avustralya’da sürü bağışıklığı için kaç kişinin aşı olması gerekiyor? Peter Doherty Enstitüsü’nde Bulaşma ve Bağışıklık bölümünün başındaki Profesör Sharon Lewin, sayının aşıya bağı olduğunu söyledi. “Aşı virüs bulaşma riskini büyük oranda azaltıyorsa veya tamamen önlüyorsa, nüfusun yüzde 60 ila 70’inin aşı olması gerekir” diyor. Ancak aşı virüsün bulaşmasını önleme seviyesi çok yüksek değilse nüfusun daha büyük oranının aşı olması gerekiyor. Federal Sağlık Bakanlığı’ndan bir yetkili Ekim sonuna kadar herkesin aşı olması hedefinin gerçekleşeceğinin öngörüldüğünü söyledi. Hedef gerçekten tutturulursa ve nüfusun büyük çoğunluğu aşı olursa, Avustralya yıl sonuna doğru sürü bağışıklığı kazanabilir. Ancak immünoloji uzmanları, sürü bağışıklığı konusuna çok odaklanmamak gerektiğini söylüyor. Profesör Lewin, “Bildiğimiz şey, elimizde insanların çok ciddi bir şekilde hastalanıp hastanelik kaldırılmasını önleyen bir aşı olduğu gerçeği. Bizim en büyük önem atfettiğimiz şey de bu,” diyor. Aşıdan sonra sosyal mesafe kuralına uymasam olur mu? Hayır. Bu bir süre daha mümkün olmayacak. Avustralya ve yurt dışında sağlık yetkilileri aşı olduktan sonra sosyal mesafe kuralları dahil olmak üzere tüm tedbirlere uyulmasına devam edilmesini tavsiye ediyor. Profesör Lewin aşılar hakkında daha fazla bilgi edinene kadar yetkililerin bu tedbirlere uyulmasını isteyeceğini söylüyor. “Sosyal mesafe kurallarına uyun. Ellerinizi sık sık yıkayın. İyi hissetmiyorsanız evde kalın. Semptomları gösteriyorsanız test olun. Çünkü henüz aşıların bulaşmaya ve hastalanmaya karşı ne kadar etkili olduğunu bilmiyoruz,” diye konuştu. Ayrıca konu hakkında şöyle konuştu: “Aşı olmanın yüzde 100’lük bir oranda kişiyi hastanelik olmaktan koruduğunu düşünüyoruz. Ancak hala virüsü kapıp başkalarına bulaştırma riskiniz var.” Bu da aşı olduktan sonra virüsü kapsanız da ciddi bir şekilde hastalanmayacaksınız. Ancak virüsü ciddi bir şekilde hastalanacak aşı olmamış birine bulaştırabilirsiniz. Yurt dışına ne zaman gidebileceğim? Ne yazık ki Avustralya’nın uyguladığı sınır kuralları aşı kampanyasının başlamasından sonra en son kalkacak yasaklar. Sağlık Bakanlığı, SBS News’ün konu hakkında sorduğu bir soru karşısında, aşıların bulaşmayı önleyip önlemediği konusundaki belirsizlik ve dünya çapında COVID-19!’un hala son derece ciddi olması ışığında, uluslararası seyahatin hala büyük risk oluşturduğunu söyledi. Sağlık Bakanlığı sözcüsü, “Henüz resmi bir karar alınmamasına rağmen, COVID-19’un küresel çapta ve Avustralya’da kamu sağlığına yönelik hala büyük bir tehdit oluşturduğunu düşünürsek, geri dönen Avustralyalılardan uçağa binmeden önce negatif test sonucu ve zorunlu karantina talep edilecektir” diye konuştu. Henüz resmi olarak sınırların ne zaman açılacağı konusunda bir karar alınmış değil. Ancak Profesör Lewin, toplum içinde aşı olma oranının seyahat yasaklarının kalkma tarihi üzerinde etkili olacağını söylüyor. “Avustralyalılar için aşı olduktan sonra seyahat ederken, virüse maruz kalsanız da hasta olmayacağınızı bilmek, büyük rahatlık olacak. Bence aşı olduktan sonra insanların yurt dışına çıkmasının önünde çok engel kalmayacak” diyor. Ancak seyahat sonunda Avustralya’ya dönmek tamamen farklı bir konu. “Aşıların bulaşmayı önleyip önlemediğini kesin bir şekilde öğrenene kadar kişilerin virüsü taşıyıcı olarak bulaştırma riski hep mevcut olacak. Bu da gelenlerin karantinaya girmesi gerekeceği anlamına geliyor,” diye konuştu. Ancak karantina sürecinde bazı değişiklikler yapılabilir. Şimdi yurt dışından gelen hemen hemen herkes karantinaya giriyor. “Bu ileride değişebilir. Aşı olup olmadığınıza veya hangi ülkeden geldiğinize göre, karantina sürecinde farklılıklar olabilir” diye konuşuyor. Kaynak :SBS
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|