A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Katolikler de

Kategori Kategori: Dünya | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: M. Şehmus Güzel | 17 Kasım 2020 00:30:14

Fransa Cumhuriyeti, öteden beri, LAİK olmakla övünüyor. Laikliği yaratan devlet olduğu ileri sürülüyor. Ama bu nasıl laik devletse son on yıllarda ağzını açar açmaz din(ler)den söz ediyor. Garip. Bu devlet yurttaşlarından dindar katolikler, dikkatinizi rica ediyorum entegrist katolikler, dini bütün protestanlar, müslümanlar, yahudiler, rus ve yunan ortodoksları, budistler, evanjelistler, sihler, irili ufaklı tarikatların ve sahte dinlerin izleyicileri ve daha nicesi yasalar içinde yaşamını sürdürüyor. Çalışıyor, aile kuruyor, çocuklarını yetiştiriyor...



Dini düşmanlıklar ırkçı ve aşırı sağ siyasi partiler tarafından sürekli ve düzenli bir biçimde, ama kimi kez klasik sağ ve merkez partiler tarafından da canlı tutuluyor. Günümüzde de bu sürüyor.

İşte tam da bu sırada katolikler “Burdayız!” dediler. Bir önceki Pazar birkaç yerdeki gösteri ve açık hava ayininden sonra, 15 Kasım 2020 Pazar günü yeniden, “mübarek Pazar ayininin” diğer bütün dini gösteriler gibi yasaklanmasını protesto etmek amacıyla irili ufaklı yirmi kadar kentte kilise ve katedral önlerinde toplanıp açık hava ayini, toplu dualar, kendinden geçmelerle filan icra ettiler. Hem protesto hem Pazar ayinini topluca gerçekleştirmek. Aile boyu çoluk-çocuk gelenler bilhassa dikkat çekti.

Paris ve daha birçok kentte açıkca yasaklanmasına rağmen, dini inatla ayin yapıldı. Bordeaux, Lyon, Valence (valilik izniyle), Bourges, Chambery, Rennes, Versailles’da... Kralların kenti Versailles’da 600, diğerlerinde 150 ile 200 kadar kişinin katılımıyla...  

Bu gösteriler üzerine internette yapılan değerlendirmelerden ikisini sunmalıyım:

“Pazar ayini yapmadı diye kimse ölmedi.”

“Fransa’daki ilk önemli ve başabela virüs yuvasının (“cluster”) Evanjelistlerin Mulhouse taraflarında düzenlediği dini bir toplantı ve ayinle doğduğunu” ve Fransa’nın, “denizötesi illeri ve toprakarı da” dahil, dört yanına dağıldığını anımsamalıyız.”

Asıl önemlisi gösteriler üzerine Senato Başkanı Gérard Larcher’nin gösteri yapan katolikleri açıkca desteklemesidir. Fransa Cumhuriyeti’nde Senato Başkanlığı önemli bir makamdır çünkü Cumhurbaşkanı görevini yapamaz olursa Senato Başkanı yerini alıyor, yeni seçime kadar. Senato Başkanı’nın böylesi dini gösterileri desteklemesi manidardır. Katolik bir aileden gelen, kendisi de inanmış katolik (bu arada mason olduğu da söyleniyor ama adı geçen bunu doğrulamadı), katoliklerin etkili olduğu, geçmişi kanlı, krallar kenti Versailles vilayeti senatörü, yılların siyasetcisi şimdiye kadar örtülü taşıdığı katolik kişiliğini de böylece sergiledi. Mutlaka seçmenlerini memnun etmek arzusuyla. Bu hiç şaşırtıcı değil.

Evet manidar ama şaşırtıcı değil çünkü bu laik devletin dünkü ve bugünkü yöneticileri içinde pazar ayinini kaçırmayanlar eksik değil. Taşra kentlerine yolunuz düşerse görebilirsiniz: Pazar günleri katedral önleri bayram yeri gibidir. Doğal, ama bilinmesinde yarar var. Çünkü “Ben laik, çok laik, en iyi laik devletim” diye ders veren devletin, siyasetinde din eksik değil, katolikliğin etkisi yadsınamaz. Protestanların, “protestan kültüründen” gelenlerin ise Sosyalist Partisi içinde varlıkları biliniyor...

Şimdi yeri gelmişken Fransa’nın siyasi yelpazesinde yer alan hiristiyan-demokrat partileri ve bir-iki önemli liderini bu bağlamda anımsatayım.

Bu akımın en bilinen temsilcisi, son on yıllarda fransız siyaset sahnesinin yldızlarından, defalarca sağ hükümetlerde değişik bakanlıklar üstlenen, bir ara Milli Eğitim Bakanlığı yapan François Bayrou’dur. Son yirmi yılda cumhurbaşkanlığı seçiminin değişmez adaylarındandı: 2002’de ilk turda 6,8, 2007’de 18,57, 2012’de 9,13 oranında oy topladı. 2017’de aday olmadı çünkü Emmanuel Macron adaylığını açıklar açıklamaz, hemen onun yanında yer aldı. Macron seçilince, Bayrou ilk hükümetinde Adalet Bakanlığına getirildi. Bir ay kadar sonra, geçmiş yıllardan kaynaklanan bir yolsuzluk iddiasıyla bakanlıktan ayrılmak zorunda kaldı. Eylül 2020’de, Cumhurbaşkanı Macron, kayıtsız şartsız destekçisi Bayrou’ya layık, “altından bir garaj” yarattı: Devlet Planlama Teşkilatı (Fransızcası: Le Haut-Commissaire au Plan) Başkanlığı. Korona belasının yarattığı ekonomik düşüşü durdurmak için yeniden BEŞ YILLIK PLANLARA dönülecek belki... Ama henüz plan yok, fakat Teşkilat hazır. Kadrolar bulunacak vesaire. Bayrou’nun partisi sık sık isim değiştirdi: Şimdiki ismi MoDem (Mouvement Démocrate. Demokrat Hareket). Hıristiyan-Demokrat’tan sadece ikinciyi almışlar...



Bu alanda Bayan Christine Boutin örneği de var: 1986-2007 arasında klasik sağ partilerde milletvekili, 2002 cumbaşkanlığı seçiminde aday, birinci turda yüzde 1,2 oranında oy aldı. 2007’de cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasında Nicolas Sarkozy’nin siyasi danışmanıydı. Seçim sonrasında Sarkozy’nin başbakanı, kendisi de inanmış iyi bir katolik François Fillon’un 1. ve 2. Hükümetlerinde Konut Bakanı (2007’den 2009’a kadar). Sonra Parti Chrétien-Démocrate (PCD. Hıristiyan-Demokrat Parti) kurucusu ve genel başkanı... Bu parti yeniden ismini değiştirdi: La Voie du Peuple adını aldı. Kısaltılmış biçimiyle VİA. Türkçesiyle: Halkın Yolu... Bayan Boutin 2013’te yerini Jean-Frédéric Poisson’a bıraktı... Boutin ve partisi siyasi yelpazede aşırı sağa yakındır. Nitekim Bayan Boutin 2017 cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci turda Marine Le Pen’e oy vereceğini açıkladı.

Hıristiyan-demokat ve aşırı sağ partiler, üyeleri, liderleri siyasi gelişmelere göre tavır takınmak gerektiğinde, klasik sağ ve orta sağ partileri, üyelerini ve kimi liderini de peşlerinden sürükleyerek, dev gösteriler düzenleyebiliyorlar. Yakın geçmişte öneklerini gördük. Pazar ayini için yapılan gösteriler daha kapsamlı eylemlere yol açabilir mi ? Pek yakında göreceğiz. Belki gösteriye gerek kalmadan, Cumhurbaşkanı Macron, katoliklerin oylarını yitirmemek umuduyla, meseleyi çözer : Bir nutuk atar ve Pazar ayinini serbest bırakır. “Laik”lik adına elbette.

Katolik oyları için dış politika bile araç edilebilir: Siyasi faaliyetlerinde Katolikleri yanına almayı tercih eden ve bunu örtülü bir biçimde de olsa uygulayan Nicolas Sarkozy’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin “müslüman çoğunluklu nüfusa sahip olduğu için” AB’ye üye olamayacağı bahanesini yüksek sesle dile getirmesini, bunu siyasi seçim kampanyalarında malzeme olarak kullandığını bu vesileyle anabiliriz... Hepsi “laiklik” adına.



Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git