|
Siz korona ile uğraşırken...Kategori: Korona Günlüğü | 0 Yorum | Yazan: Ferruh Dinçkal | 17 Nisan 2020 14:40:49 Tüm dünya salgın derdine düşmüşken Türkiye’de insanlar buna ek olarak bir de zor ekonomik koşullar ile can çekişiyor.... Peki seçilmiş merkezi yönetimdeki iktidar sahipleri bu arada neler yapıyor? Yanlış anlamayın yapamadıklarını değil, yaptıklarını soruyorum. Örneğin maskeyi ücretsiz yapıp para ile satılmasını yasaklayıp dağımını da yapılmasından sözetmiyorum... Korona virüsü ile savaşma ya da önlemleri dışında yaptıkları neler?
Hakkını verelim bu konuda iyi çalışıyorlar... Bu yazıda kısa kısa başlıklar ile son bir ayda iktidarin çalışmalarını değineceğim. Eminim bazılarını muhalif basından, hani Cumhurbaşkanı’nın medyadaki virüsler diye tanımladığı kişilerden duymuş ya da okumuş olabilirsiniz, ama kaçırdıklarınızı da bu yazıda bulacaksınız. “Biz bize yeteriz” yeter miyiz bilmiyorum ama CHP’li belediyelerin yaptığı yardım kampanları yasaklandı. Gerekçe: Devlet içinde devlet olmazmış... Bence korkulan devlet içinde devlet olmak değil devlet içinde devlet adamı olma korkusu. Bunun bağlı olarak CHP’li belediyelerin aşevleri de kapatıldı... Sanki tavır, siz bizim aç bıraktıklarımızı nasıl doyurursunuz tadında! Cuma akşamı saat onda hafta sonu sokağa çıkma yasağının ilanı ile meydana gelen sokağa çıkma eylemleri korona kutlamalarına dönünce içişleri bakanı kendisinin ve bazılarının yeteneksizliğinin sonunda istifa etti. Eeeeeeee... O kadar ileri demokrasimiz var ki istifası kabul edilmedi. Geçen yaz orman yangınlarında motorları olmadığı söylenen sonra havacılık fuarında hepsinin uçtuğunu gördüğümüz Türk Hava Kurumu’nun 11 uçağı yeni atanan kayyum tarafından satıldı. Korona virüsü yüzünden işsiz kalan yüz binlerce vatandaş günlük gıda ihtiyacını karşılamakta bile zorlanırken, kamuda birden fazla kurumdan çifter çifter yüklü maaşlar alan üst düzey bürokratlarla Cumhurbaşkanı kararıyla kamuda çalışıp kamunun diğer kurumlarında yönetim, denetim ve tasfiye (kayyumlar dahil) görevlerinde bulunanlara ödenen tüm ücretlerin vergisini devlet üstlendi. Anlayacağınız ilk maaşlardan sonraki maaşlar yükselecek. Salda Gölü için söylenecek söz bile yok! Dipsiz Göl’ün başına gelenlerden sonra yurdum mütahitleri bir başarıya daha imza attı. Sözde tüm yönetenlerin haberi olmadan dünyada bir eşi olmayan doğa harikası Salda Gölü’nün beyaz kumlarına (fosil) dozer ve kamyonlarla daldı ve gölün seviyesinden bir metre aşağıya kadar kamyon kamyon harfiyat yaptı. Cumhurbaşkalığl İletişim Başkanı Fahrettin Altun, boğaz manzaralı vakıf arazisine inşaat yaptı. Bunu haber yapan habercilere terör soruşturması açıldı.. Koyun can derdindeyken 1.8 milyar dolarlık ödeme garantili Aydın Denizli otoyol ihalesi yapıldı... ...ve Atatürk Havalimanı’na hastane inşaatı yapımına başlandı. Ama bilin bakalım neresine? Maliyeti 2 milyar olan iki paralel pistin üstüne. Bu kadar aptal olabilirler mi? Bence hayır. Bilmem anımsıyor musunuz Atatürk havaalanı tekrar açılsın kampanyaları yapılıyordu ya artık yapılamayacak! Ayrıca havaalanı artık kullanılamayacağına göre diğer araziler de inşaata açılabilinir. Dahası mı etraftaki binalara uçak inişi olduğunda çok kat izni verilmiyordu. Önümüzdeki 10 yıl içinde hayatta kalabilirsek o bölgede 20-30 katlı binalar görürüz. Herkez doğalgaz, elektirik faturalarında erteleme beklerken şirketler saat okumayı bırakıp iki yıllık ortalamaya göre fatura göndermeye başladı. Dolar 7 liraya milim kala, damat bakan daha halen bu sene Türkiye %5 büyecek diyor. Korona nedeni ile 60.000 askerin terhisi durdulurken 90.000 hükümlü salıveriliyor. Ahaber Foxtv’yi tarafsız haber yapmaya davet etti... Allahım sen benim aklımı koru!!!!! *** Korona konusuna girmeyip sadece iktidarın yaptıklarını yazacaktım ama dayanamadım. Ders kitaplarına girecek bir yapamadığı konu üzerine de iki çift söz etmek istiyorum. Konu bir aydır dağıtılamayan MASKE... Maskesiz gezmek yasak ama maske yok. Sosyal devlet olarak iktidar 47 ülkeye dağıttığı gibi Türkiye’de de ben dağıtacağım dedi. Ve dediği ile kalıyor. Bir ay içinde dağıtım için bir çok yöntem belirledi ama hiç birini gerçekleştiremedi. Son olarak eczanelerde dağıtılacağı söylendi. Peki bunu söyleyenler dört işlem biliyor mu? Kısa bir hesap yapalım... Dağıtılacak nüfüs 40 milyon olsun. 10 günde bir 5 adet içeren paket alacaklar yani ayda 3 kez paket alacak. Kabaca ayda 40 milyona ayda 120 milyon paket alacak. Peki kaç tane eczane var Türkiyede 24 bin. Tüm Türkiye’deki nüfüsun ve eczanelerin yurt çapında eşit oranda dağıldığını varsaysanız ki olası değil. Eczane başı ayda 5,000 paket teslimi demek. Haftada 6 günden günde 208 kişi demek. Telefona gelen kod isim soyadı filan bir kişi için 5 dakika harcansa bir eczacının günde 17-18 saat dağıtım yapması gerek. Demek ki her eczanenin bedava maske dağıtmak için en az iki kişi çalıştırması gerek. Bir de buna ilaç almaya gelen diğer hastaları ekle ki, eczaneler korona hastalarının bulunma olasılığı en yüksek yerler. Bu kadar insanı küçük alanlara sokmakla oluşacak hijyen konusuna girmiyorum bile. Anlayacağınız son bir ayda yine kabalığa, bayağılığa, yandaşlara ve aptallığa maruz kalmaya devam ettik
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|