Bu "Corona Virüs" meselesine başka bir açıdan da bakmak gerekir. İlk olarak Çin’de görüldüğünde, Türkiye’deki birçok kişi; “Uygur Türklerine yaptığınız zulümden dolayı tanrı sizi cezalandırdı, otu, boku, yarasayı, fareyi yiyen siz misiniz? İşte böyle cezanızı çekin" dediler. Sonra Avrupa'ya yayıldı ve aynı güruh, "onlar zaten Hristiyan Allah onların da belasını verdi" dedi. Sıra Türkiye'ye geldiğinde yine aynı zihniyetteki insanlar bu kez, "Allah bizi bununla imtihan ediyor" dedi.
Necdet Kurt | Londra, 09.Nisan.2020
Ve en son olarak da ‘Salgının eşcinsellik için ilahi bir ceza olduğunu’ söyleyen İsrail Sağlık Bakanı Jakov Litzman ve eşi coronavirüs'e yakalandı. İngiltere Başbakanı Boris Johnson da "sürü bağışıklığı" adı verilen bir plan doğrultusunda virüsün ülkede sağlayacağı sosyal ve ekonomik yıkımı engellemek adına "yaşlı vatandaşlar ile bağışıklığı güçsüz olanların hayatını kaybetmesini izleme projesi" adı altında bir proje yaptı ama sonunda Prens Charles ve kendisi de virüse yakalandı ve bu plandan vazgeçti şimdi yoğun bakımda çırpınıyor.
Görüldüğü gibi herkes salgına kendi aklı kadar bir anlam yüklüyor ve bu anlam kadar eyleme yansıyor. Yarı beline kadar sakal bırakmış, Allah'la konuştuğunu, meleklerle konuştuğunu iddia edenler, bir üfleyişte uzay mekiğini düşüren şizofrenler, yanmaz kefen satan embesil din tüccarları neredeler? Hatta Adıyaman’da milyonluk Mercedesler ve koruma ordusuyla namaza giden ve coronavirüs ile konuşup Türkiye’ye girmesine izin vermedim diyen bir akıl hastası bir şeyh bozuntusu var. Ama şimdi hepsi kıçından korkar hale geldi.
Görüldüğü üzere, bir milimetrenin binde biri kadar bir virüs onları inlerine, deliklerine sokmaya yetti. İşte çevremiz virüsün dahi ne olduğunu bilmeyen, bilime inanmayan, toplumun yaşadığı travmatik sosyal olaylara bile kendince anlam yükleyip, şarlatanlık yapan bu kadar akılsız, cahil ve sığ insanlarla dolu. Umre'den gelip karantinadan kaçmaya çalışan, ben hastaysam sana da bulaşsın diye polis memurunun yüzüne tüküren insan görümlü isimsiz yaratıklar da cabası. Daha vahim olanı ise bu insanların dünyanın değişik ülkelerinde kimisi bakan, başbakan veya önemli mevkilerde siyasetçi ya da sözde kanaat önderi, hatta bazıları da sözüm ona bilim adamı.
Sonuç: Tüm dünyanın acilen BİLİM'e ihtiyacı var. Atatürk boşuna dememiş "Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir" diye. Ve aynı akıl üç gün önce mecliste sağlık çalışanlarına şiddete karşı yasayı veto etti.
Koskocaman bir açık tımarhanedeyiz vesselam. Kendinizi virüslerden korumaya çalışırken lütfen bu virüslerden daha tehlikeli akıl fukaralarından da koruyunuz.
Hepinize sağlıklı günler diliyor, saygılar sunuyorum..