Çok sevgili arkadaşlarım, can dostlarım, değerli Türk Halkı, güçlü, dikkatli ve umut içinde olalım. Geçecek bu günler, inanıyorum. İnanalım. Gülümseyerek çalışmalarımızı sürdürelim. Gülümseyebilmek için çaba göstermemiz gerekse bile. Peki, gülümsemeye uygun bir durum yoksa nasıl gülümseyebiliriz? Gülümseyemezsek, beden nasıl sakin ve huzurlu kalabilir? Güzellikler bizim içimizden gelir, içimizden dışarı doğru yayılır..
Dr. Meltem Hınçal | DALYAN, 02.Nisan.2020
Çok sevgili arkadaşlarım, can dostlarım, değerli Türk Halkı, güçlü, dikkatli ve umut içinde olalım. Geçecek bu günler, inanıyorum. İnanalım. Gülümseyerek çalışmalarımızı sürdürelim. Gülümseyebilmek için çaba göstermemiz gerekse bile. Peki, gülümsemeye uygun bir durum yoksa nasıl gülümseyebiliriz? Gülümseyemezsek, beden nasıl sakin ve huzurlu kalabilir?
Güzellikler bizim içimizden gelir, içimizden dışarı doğru yayılır..
Dışarıda güzel bir ortam veya durum olmayabilir, ancak hep güzellikler varmış gibi sevecen, olumlu kalmaya çalışarak, umutla gülümsemeyi esirgemezsek kendimizden ve diğerlerinden, çok daha iyi duyumsamaya başlayacağız mutlaka...
Yüz kaslarımız gülümserken aynı zamanda seratonin salgılanmasını da uyarır. Yani önce eylem sonra duygu oluşur. Düşünce de ancak duyguların sürmesi ile değişebilir...
Demek ki iyi duyumsamasak bile iyi duyumsadığımız zamanlardaki gibi davranmaya dikkat etmemiz gerek. Doğru veya güzel olan şeyi yapmaya devam ettiğimizde duygularımız da dönüşüp değişecektir güzel, olumlu yönde.
Duyguların sürdürülmesi durumunda ise artık düşünce olarak da dönüşür, değişir, olumlu, yaratıcı, umutlu, daha azimli, daha kararlı ve dengeli oluruz.
Önce eylem, sonra duygu, sonra düşünce!
Şimdi düşünün 2 ay sonra neredeyiz diye: hastalık hafiflemiş, işimiz, endişemiz hafiflemiş… Sağlıklı ve müteşekkiriz, büyük bir yıkımı atlattık, yeni bir yapılanma içindeyiz, çok şükür yüzümüzün akıyla çıktık bu zor durumdan. Ailemiz, sevdiklerimiz iyi... Artık önümüzü görebilmeye başladık... Eski endişeler, okul, servis, koşturma, alışveriş vs.... Aaaaaa tam eski endişelerimizi de yeni yapımıza aktarmışız diye düşünecekken... Bir de ne görelim... Bunlara hiiiç takılmıyor, gereksiz gerilimlerden uzak durabiliyoruz artık :))
Gerçekten de inanıyorum, gelecek o günler!
Bugünü sağlam kafa, en az endişe ama en çok dikkatle ve geleceğine inandığımız güzel günler için umutla, görev ve sağlığımızı koruma bilinciyle geçirmeliyiz, her günümüzü bugün gibi özenle geçirmeliyiz.
Çünkü yarınlarımızı, geleceğimizi oluşturan bu günümüzdür!
Dünde kalma, düne takılma, dünde yaşama, düne düşme!..
Yarın için endişe etme, yarına takılma, yarın için düşünüp üzülme!.
Çünkü yarınlarımızı, geleceğimizi oluşturan bu günümüzdür!
Bu gününü sağlam kafa, en az endişe ama en çok dikkatle ve geleceğine inandığımız o güzel günler için umutla, görev ve sağlığını koruma bilinciyle geçir!
Ve her gününü bugün gibi özenle geçir!
İnanıyorum gelecek tekrar o güzel günler!
Seviyorum ve çok özledim sizi ve gülen yüzlerinizi..
Gülücüklerinizi esirgemeyin dünyadan, en çok gereksinimi varken dünyanın ve insanların..
Gücümüzle, duruşumuzla örnek olalım, umut, güç ve şifa olalım!
02.04.2020, Dr. Meltem Hınçal
Muhteşem bir ANLATI. Teşekkürler Dr. Meltem HINCAL...