|
Tüm ciddi ve gayrı ciddi yönleri ile corona virüsüKategori: Korona Günlüğü | 0 Yorum | Yazan: Ayşin Uysal | 30 Mart 2020 17:05:26 Corona konusunda henüz yazılıp çizilmemiş ne söyleyebilirim bilemedim. Olayın sağlık, bilimsel, ekonomik, politik, sosyal, psikolojik, tarihi, dini, mistik, şizofrenik, paranormal her yönü yüzlerce kez sayısız uzman tarafından irdelendi, maillerimize, sosyal medya hesaplarımıza yağmur gibi yağdı.
30 Mart İstanbul Corona nasıl bulaşıyor, hangi maske koruyor, maskelerde günümüz moda renkler hangileri, gözde komplo teorileri hangileri, kolonya-çamaşır suyu-sirkeyi uygun oranlarda karıştırmayı deneyenlerin tesadüfen ölümsüzlük iksirine ulaşma olasılıkları, evde kapalı kalanların klostrofobik yakarışları, marketlerden yüzlerce tuvalet kağıdı alanların psikolojik olarak daha mı çok tuvalete çıktıklarına yönelik araştırmalar gibi binlerce bilgi ulaştı beynimize. Virüs bulaşmış bir yılda yaşamanın etkileri, ileriki yüzyıllarda da birçok meraklı araştırmacının tez konusu olacağa benzer. Bu durumda benim iki seçeneğim var: Ciddi bir takım yorumlarda bulunmak ve gayrı ciddi yorumlar getirmek. Önce gayrı ciddi yorumlar konusunda destek olayım istedim. Mesela fark ettim ki olaya insanların açısından bakıyoruz hep. Yanlış. Kimse çıkıp virüsün ne hissettiğini, uzun vadeli planlarını sormuyor. Ben çıkıp konuştum kendisiyle desem. İyi huylu mutedil yaratıklar virüsler. Kimsenin onları canlı sınıfına koymamasına biraz bozuluyorlar. Pekâlâ da aynı işlevleri yerine getiriyoruz diyorlar. Canlı dediğin nedir? Doğar ve ölür. Arada da hayatta kalmaya çalışır. Siz insanlar diyorlar, her ortama uyum sağlayan canlılar olarak gurur duyuyorsunuz kendinizle. E, biz de onu yapıyoruz işte. Ortama uyum sağlayıp hayatta kalmaya çabalıyoruz. Yarasalara gayet güzel uyum sağlamıştık, birbirimize zarar vermeden yaşayıp gidiyorduk. Bir de baktık pat, insan vücudundayız. Kim dedi size elin yarasasını yiyin diye. Yok, illa olmadık şeyleri ağız, burun, kan yolu ile sisteminize sokacaksınız. İşin yok şimdi bu canlı nedir, ne yer, ne içer, vücut sıcaklığı nedir, hangi hormonlar, hangi kimyasallar salgılar, savunma sistemleri ile nasıl arkadaş olunur, ne rüşvet verilir düşün dur. Kolay mı sanıyorsunuz yeni bir canlının vücut yapısına uyum sağlamayı, bir takım stratejik kayıplar yaşanıyor tabii. Esef duyuyoruz bunun için. Ama topyekûn imha? Ne münasebet? Verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü özür dileriz, diyorlar. Hatta ufak bir eleştiri bile dokundurdular. Mesela siz insanlar da dünya için virüssünüz. Doğa gayet güzel mutlu mesut yaşarken sisteme girdiniz. Binlerce yıldır da, bir becerip uyum sağlayamadığınız için de dünyayı öldürüyorsunuz. Dünya bir şey diyor mu size, serzenişte bulunuyor mu? Hayır. Ama bir gün bir bakacaksınız dünya ölmüş. Ya da sizi yok edecek bir tedavi bulmuş. İşte böyle. Sonra yok biz Corona virüsünü insan mı yarattı evrimle mi böyle olduk sorusu var bir de. Bizi insan yaratmadı, mikroskobik moleküllerden evrildik diyor Corona. Şimdi, virüsün insan yapısı olup olmadığı ile ilgili bir dolu teori üretildi. Virüsün “dünyayı ele geçirmeye çalışan” kötü adamlarca üretildiği konuşuldu. Hep filmlerdeki bu kötü adamların zekâ seviyelerinden kuşku duymuşumdur. Mesela tüm şehirlere atom bombası atıp, ya da tüm bitkileri öldürüp, ya da oksijeni ortadan kaldırıp dünyayı ele geçirmeye çalışıyorlar. Tamamen yıkılmış, ölü, havasız bir dünyayı ele geçirip ne yapacaklar bu adamlar? Nereye yayılacağı, kime bulaşacağı, ne etkiler yaratacağı bilinmeyen bir virüsü dünyaya servis etmek pek zekice bir komplo teorisi değil. Ben de kendi çapımda birkaç komplo teorisi ürettim. 1. Kötü adamlar virüsü silah olarak kullanamazlar, çünkü hedef kitleleri her neyse, tamamına ulaşmaları garanti değil, üstelik arada kim vurduya gitme riski var. Sıkı durun: Asıl silah Corona aşısı. Ortam biraz daha paniklesin aşıyı ortaya çıkaracaklar, virüsü kapan kapmayan, sıraya girip kapışa kapışa aşıyı yaptıracak. Aşı içinde minik chipler, ufak partiküler program dizilimleri halinde bir zombi virüsü olacak. Ondan sonra gelsin her şeyi yaptırabilecekleri zombi kitleler…Gelelim ciddi yorumlara. 1. Salgın “normal” düzen olarak alıştığımız ortamı kökünden sarstı. Hem kişiler hem kurumlar için. Ekonomi, global ilişkiler, dünya devleti/ulus devletleri gibi kavramlar ciddi sarsıntı geçiriyorlar. Bundan sonra gerçekten hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, yeni bir normal tanımı bulunması gerekecek.Corona salgını ile ilgili tabii ki önlemlerimizi alacağız. Ürküntü duymak, tedirgin olmak, bir yere kadar korkmak normal, ama histeri normal değil. Otostopçunun Galaksi Rehberi’nden bir cümle ile bitireyim yazımı. Don’t Panic!
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|