|
|
Koronavirüs salgınının 25 milyon işsiz yaratması bekleniyorKategori: Dünya | 0 Yorum | 30 Mart 2020 00:56:08 Dünya çapında milyonlarca işçi, eşi görülmemiş bir ekonomik ve toplumsal kriz koşulları yaratan koronavirüs salgını nedeniyle işten çıkarılıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), önümüzdeki birkaç ay içinde 25 milyon işçinin daha işsizler ordusu saflarına katılabileceği uyarısında bulundu. 2008-09 küresel mali krizi, küresel işsizliği 22 milyon arttırmıştı.
COVID-19 hastalığının yayılmasının, şimdiden dünya genelinde yaklaşık 250.000 vaka ve 10.000’den fazla ölü ile birlikte korkunç bir insani bedeli oldu. Çin ekonomisinin önemli bir kısmında üretimin ve küresel tedarik zincirinde aksamayla başlayan ekonomik ve toplumsal kriz; artık restoranlar, perakendeciler, havayolları, devlet okulları ve fabrikaların kapatılması ya da büyük ölçüde üretimi azaltmasıyla artık tüm dünyaya yayılmış durumda. ABD’deki Trump yönetimi ve tüm dünyadaki kapitalist hükümetler, trilyonları borsalara akıtır, havayolu ve diğer sektörler için kurtarma paketleri hazırlarken, işçileri ekonomik felaketten korumak için çok az şey yapıyor ya da hiçbir şey yapmıyorlar. Örneğin, ABD Temsilciler Meclisi’nde iki partinin desteğiyle kabul edilen ve işçilere sınırlı ücretli izin getiren önlem, 500’ün üzerinde çalışanı olan işyerlerini kapsamıyor. Oysa bu işletmeler toplam işgücünün neredeyse yarısını oluşturuyor. Birleşmiş Milletler’in işgücü bürosunun geçen hafta yayımladığı rapor, geçtiğimiz haftanın rakamlarına göre, hastalığa yakalanan işçilerin şimdiden 30.000 aylık çalışma zamanını kaybettiğini belirtiyor. Ancak bu buzdağının sadece görünen kısmı. Artan işsizlik oranlarının 860 milyar dolar ile 3,4 trilyon dolar arasında gelir kaybına neden olması bekleniyor. Kriz, çalışma saatlerinin ve ücretlerin azalmasının yanı sıra eksik çalışmanın muazzam genişlemesine yol açacak. ILO’nun orta ile en kötü durum senaryolarına göre (13 milyon ile 24,7 milyon arasında iş kaybı), yoksulluk içinde çalışan sayısının 2020 yılı için COVID-19 salgını öncesi yapılan tahminden 20,1 milyon ile 35 milyon arası daha fazla olması bekleniyor. Bu durum tüketimde buna bağlı bir çöküşe yol açacak ve bu da ekonomik krizi derinleştirecektir. ILO, raporunda şunları yazıyor: “Serbest meslek sahipleri, gündelikçi işçiler ve esnek çalışanlar dahil olmak üzere güvencesiz işçilerin, ücretli izin veya hastalık izni hakları olmadığından virüsten yoğun bir şekilde etkilenmeleri muhtemeldir.” Raporda ayrıca ekonomik kriz döneminde gelir elde etmenin tipik bir yöntemi olan kayıt dışı ekonomide serbest meslek sahibi olmanın, insanların ve malların hareketlerindeki kısıtlama nedeniyle çok daha zor olduğu belirtiliyor. Dünya genelinde imalat, sanat ve eğlence, otel, havayolları ve hizmet sektörlerinde yaygın işten çıkarmalar yaşandı. Bloomberg’e göre, tarihçiler ve endüstri uzmanları, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ağır sanayinin eşzamanlı olarak kapatılmasının 1940’lardan beri görülmediğini dile getiriyorlar. ABD’nin en büyük sahne sanatları organizasyonu olan Metropolitan Operası, koro sanatçıları ve müzisyenler de dahil sendikalı çalışanları işten çıkarttı. Uluslararası Tiyatro Sahne Çalışanları İttifakı (IATSE), teknisyenler, zanaatkarlar ve diğer set çalışanları dahil olmak üzere film sektöründe çalışan 120.000 kişinin işinden olduğunu tahmin ediyor. Danny Meyer’e ait Union Square Hospitality Group, 2.000’i New York’ta olmak üzere 3,000 restoran çalışanını işten çıkarttı. Bu, şirketin toplam işgücünün yüzde 80’ini oluşturuyor. 54 otele sahip olan Prebblebrook Hotel Trust, 8.000 çalışanının yarısını işten çıkarttı ve 2.000 kişiyi daha çıkarabileceğini belirtti. İskandinav Havayolları, Pazar günü yaptığı açıklamada, işgücünün yüzde 90’ına denk düşen 10.000 çalışanını geçici olarak işten çıkaracağını açıkladı. Norveç Havayolları ise, işgücünün yüzde 50’sine denk düşen 7.300 çalışanını geçici olarak işten çıkartacak ve 4.000 uçuşu askıya alacak. ABD’de ekonomistler, önümüzdeki ay bordro kesintilerinin iki milyon kişiye ulaşabileceği uyarısında bulunuyor. Bu rakam, Büyük Durgunluk sırasında, Mart 2009’daki doruk noktası olan 800.000 işten çıkarmanın çok üstünde. Trump’ın eski danışmanı Kevin Hassett, Perşembe günü CNN’e verdiği demeçte, ABD’nin yeni bir Büyük Buhran ile karşılaşabileceğini söyledi. İşsizlik oranının 1933’te yüzde 24,9’la doruğa ulaşmıştı. Moody’s Analytics’e göre, ABD’deki işgücünün yarısından fazlası, yani 80 milyon işçi koronavirüs nedeniyle işini kaybetme riski altında. SurveyUSA’e göre, Amerikalıların yüzde 9’u; diğer bir ifadeyle 14 milyon işçi salgın nedeniyle işten çıkartıldı, yüzde 25’i ise esnek çalışma saatlerine geçirildi. Geçtiğimiz hafta, ABD’nin en az 11 eyaletinde yeni işsizlik yardımı başvuruları büyük bir artışla yüzde 33 yükselerek 280.000’in üzerine çıktı. New Jersey’de 15.000 kişi işsizlik yardımına başvurdu ve eyaletin web sitesini çökertti. New York’ta Salı günü öğleden sonra (17 Mart) 21.000 kişi işsizlik yardımı başvurusunda bulundu. Bu sayı geçtiğimiz hafta 2.000’di. Ohio’da geçtiğimiz Pazar günü 11.995, Pazartesi günü ise 36.645 işsizlik başvurusu vardı. Teksas’ta geçtiğimiz hafta, işsizlik yardımına başvuranların sayısı bir önceki haftaya göre 4.500 kişi artarak 16.000 kişi oldu. Bu yıl ABD’li yetişkinlerin yarısı ayın sonunu zor getirmiş ve yüzde 53’ü kenarda en az üç aylık giderlerini karşılayacak kadar parasının olmadığını bildirmişken, işten çıkarmalar milyonlarca insanın aşırı yoksulluğa sürüklenmesi anlamına gelecek. New York Times’ın haberine göre, Trump yönetimi, işsizlikte ani yükselişe, borsada yeni bir satış dalgasını önlemek amacıyla, resmi işgücü yetkililerine işsizlik sigortası başvurularındaki artışla ilgili kesin rakamların açıklanmasını ertelemelerini isteyerek karşılık verdi. Çalışma Bakanlığı, Çarşamba günü eyalet yetkililerine gönderdiği bir e-postada, önümüzdeki Perşembe gününe kadar bakanlık ülke genelindeki toplam başvuru sayısını açıklayana kadar, “işsizlik sigortası başvurusu seviyelerini tarif etmek için genellemeler (çok yüksek, büyük artış) kullanarak bilgi sunma” talimatı verdi. Bakanlığın İş Sigortaları Dairesi yöneticisi Gay Gilbert, raporlar finansal piyasalar tarafından izlendiği için, “eyaletler kamuoyuna sayısal değerler açıklamamalıdır,” diye yazdı. Katlanarak büyüyen halk sağlığı krizi, büyük bir ekonomik ve toplumsal krize dönüşüyor. Bunun yanında, en güçlü finansal ve kurumsal çıkarlar adına hareket eden kapitalist hükümetler, 2008-2009 finansal krizinde olduğu gibi, krizden, işçilerin çalışma ve yaşam standartlarının ortadan kaldırılmasını hızlandırmak için yararlanmaya çalışıyorlar. İşçi sınıfı, salgın nedeniyle işten çıkartılan tüm işçiler için tam tazminat hakkı da dahil olmak üzere krize karşı kendi çözümünü geliştirmelidir. Gerekli olmayan sektörlerdeki üretim, işçileri hastalıktan korumak için durdurulmalı; ancak bunun faturası işçilere ödetilmemelidir. Dev şirketleri kurtarmak yerine, bu şirketler kamulaştırılmalı ve tıbbi malzemelerin ve halk sağlığını korumak üzere gerekli diğer ürünlerin üretimi için yeniden yapılandırılmalıdır. Şirketler tarafından biriktirilmiş devasa kârlar, ekonomik krizin maliyetini karşılamak için kullanılmalıdır. Korunması gereken, bankaların ve şirketlerin kârları ile mali oligarşinin zenginliği değil; işçi sınıfının geçim kaynaklarıdır.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|