A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Evde Kal Sınıfta Kalma

Kategori Kategori: Korona Günlüğü | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: M. Şehmus Güzel | 23 Mart 2020 00:57:38

İtalya Cumhuriyeti’nin Lombardiya Bölgesi’nde mezarlıklarda yer kalmadı. Cenazeler ölülerin yakınları olmadan kaldırılıyor. Mezarlıklarında yer olan yakın köy ve kasabalarda toprağa veriliyor kentlerde ölenler. Yer yoksa yakılıyorlar. Boş tabutlar geri getiriliyor. Yeni ölüleri taşımak için. Ordu yardımcı. Askeri cemseler tabutları taşıyor... İtalyanlar, zamanında tedbir almayan, genel seferberlik ilan etmeyen yöneticilerinin, kurallara uymayanların, sokağa çıkma yasağını es geçenlerin, laubalilerin, “Yaşlılar yine bir hastalık getirdiler, başımıza bela ettiler, koronavirüs onların derdi bizimki değil” diyenlerin faturasını ödüyor.

Ağır fatura. Çok ağır.

Fransa’da yüz bin kadar polis ve jandarma laubalilerin, umursamazların, “Ben gencim,  bana korona morana vız gelir” diyenlerin peşinde ve denetiminde. Son beş günde doksanbir binden fazlasına para cezası kesildi. İlk gün para cezası 38 öroydu. Ertesi gün 135. Bugün, Pazar 22 Mart 2020’den itibaren cezalar katlandı: 15 gün içinde kuralları ikinci kez umursamayanın cezası 1500 öro. Bir ay içinde 4 kez yasakları delenin banka hesabı da delinecek: Cezası çünkü 3700 öro. Bu son durumdakilere para cezasıyla birlikte 6 ay hapis cezası da eklendi.

İlk iki günde para cezalarının toplamı iki milyon öroyu geçiyordu. Az buz değil.

Önerim toplanan para cezalarının bir bölümünün ayda net bin öroluk prim biçiminde canını dişine takan gece gündüz çalışan sağlık emekçilerine ödenmesi. Öncelikle de en kıdemlisinin aylığı sadece bin yedi yüz öro olan hastabakıcı kadınlara ve erkeklere.   

Cezalar İspanya’da 100 ile 600 öro arasında. Ayrıca bir yıllık hapis cezası da verilebiliyor.

ABD’nin en kalabalık Devleti Kaliforniya’da, yasağa rağmen sokağa çıkana bin dolar para cezası kesiliyor.

Ceza alanında ilginç bir uygulama Norveç Krallığı’nda: Büyük kentlerde oturanlardan, “Bu zor günlerde köyevime, dağevime gidip, koronadan kurtulayım, kafamı dinlendireyim” deyip gidenlere: Köyevine, dağevine gitmek yasaklandı. Herkes esas evine dönmek zorunda, itiraz eden direnen olursa 1500 öro para ve 10 gün hapis cezası alacak. Nedeni çok ilginç: Küçücük belediyelerin, köylerin, kasabaların sağlık giderlerinin artması sonucu bütçelerinin sarsılmasını önlemek arzusu.

Fransa’da da, “evde kal” kuralının uygulamaya konulacağının duyurulmasından hemen sonra başlayan ve çok kısa bir zaman dilimi içinde büyük boyutlar kazanan, büyük kentlerde ve bilhassa Paris’te garların, otobüs duraklarının “işgal edilmesi”, dolup taşması ve “iç göçün” kitlesel bir şekil alması, Atlantik Okyanusu kıyılarında ve adalarındaki veya Akdeniz yakasındaki evlerine taşınanlar, sakin, kendi içine kapanık, koronadan çok uzak yerli halkı korkuttu. 22 Martta “istilaya ugramış” köy ve kasabaların belediye başkanları hükümetin bu “iç göçü” sınırlandırıcı önlemler almasını veya yasaklamasını istediler. Karar hemen önümüzdeki günlerde verilecek. Belediye başkanları sınırlı sağlık hizmetlerinin bu kadar insan için yetersiz kalacağından korktuklarını ileri sürdüler. Hele ciddi korona saldırısının da bugünlerde beklendiği yinelenirken ...

Evet sokağa çıkmak yasak. Evde kalmalı. Ama düşünmeyi unutmamalı. Koronanın bir de “sonrası” olacak çünkü. “Sonrası”nda ne yapmalıyız? “Sonrası”nda geleceğimiz ne olacak? Yanıtlamak için düşünmeliyiz. 

Korona saldırısının ilk günlerinde, Fransa Cumhuriyeti’nde ve Almanya Federal Cumhuriyeti’nde kimi yönetici utangaç bir biçimde, “küreselleşmenin de düzeltilecek yönleri var” dedi. Kimi “stratejik önemdeki işkollarında yeniden kamulaştırmalara, millileştirmelere gidilmeli” vurgusunu yaptı. Fransa Başbakanı Air France’ın iflasını önlemek, Renault’nun piyasa değerinin hızla düşmesini önlemek için “hükümetin gerekeni” yapacağını açıklamak zorunda kaldı. Ekonomide “yurtsever yaklaşımdan” söz edenler oldu. Evet apaçık bir biçimde işin başında olanlar bile sistemi sorgulamaya başladılar. Neredeyse herşeyin “dünyanın fabrikası” Çin Halk Cumhuriyeti’nde üretilmesinin pek de yerinde olmadığı sonucuna ulaştılar. Kimi önemli şeyin üretiminin yeniden her ülkenin kendi olanaklarına göre ülke içinde kendi fabrikalarında yapılmasının yararı keşfedildi. Geç oldu belki ama hiç olmamasından iyidir yine de.

Fransa’da “délocalisation” yerine “relocalisation” diyenler arasında artık ultraliberal hükümetin başbakanını, kimi bakanları, birkaç patronu bile bulmak şaşırtmadı. Böylece Avrupa’daki kronik işsizlik sorunu ve yoksulluk bir parça bile olsa belki hafifleyecek. Asya-Avrupa arasındaki hava, deniz ve kara ulaşımı bir parça azalacak: Hava kirliliği derecesi düşecek. Kötü  mü? Değil.

Bu gelişme délocalisation’a başından beri karşı namuslu ekonomicilerin, markist siyasetbilimcilerin, solcu ve ihtilalci siyasetcilerin, tutarlı sendikacıların ve emekçilerin, kadın ve erkeklerin haklılığını gösterdi.

Ama dikkat bekçilik görevimizi unutmamalıyız:

Bela geçip gittikten sonra söylenenler unutulabilir, ol nedenle söylenenleri,  buraya bir yere not edelim, aklımızda bulunsun ki bu işin peşini bırakmayalım derim: Hiç olmazsa bu defa sınıfta kalmamak için.

Her belada yine de bir, belki iki, belki daha çok iyilik vardır da diyebiliriz. Unutulmaması gerekli şeyler de:

İşte korona belasına karşı mücadelede devletler arasında hakiki ve günümüzde devam eden ve edecek olmaya aday somut dayanışma örnekleri gördük: Zor durumda kalan İtalya’nın yardımına Çin Halk Cumhuriyeti, Küba ve Rusya Federasyonu koştu. Çin birçok uzman doktor, bir milyon maske ve tıbbi malzeme gönderdi. Küba Haiti’de kolera belasını, Afrika’da ebola saldırısını durdurmakta rol oynayan 65 uzman doktordan oluşan “Tıp Tugayını”. Küba’nın tıp alanında hatırı sayılır  bir güç olduğu biliniyor. Yardımdan da kaçınmıyor. Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin İtalya Cumhuriyeti Başbakanına telefon edip, “Size nasıl yardımcı olabiliriz?” diye sorduktan sonra birçok (bir kaynakta, “yüz kadar” deniyor) askeri uzman doktor, tam techizat sekiz tıbbi takım ve tıbbi malzeme gönderdi. Kimi alandaki üretimini bugünlerde durdurmak zorunda kalacak olan İtalya’nın pek çok ihtiyacı var. Fransa’nın doğusundaki koronadan birinci derecede etkilenen Strasbourg, Colmar, Mulhouse, Metz gibi kentlerdeki ve çevrelerindeki hastanelerin tıka basa dolu olması nedeniyle bu illere komşu Luksemburg Büyük Dükalığı, İsviçre Konfederasyonu ve Almanya Federal Cumhuriyeti’in sınırdaki kasaba ve kentleri hastanelerini Fransa hastalarına açtılar. Dayanışma sürüyor ...

Bu beladan iki olumlu şey daha kalacak: Koronayla mücadelede ELLERİMİZİ SABUNLA İYİ YIKAMAK, HAPŞIRIRKEN VEYA ÖKSÜRÜRKEN ELİMİZİ AĞZIMIZIN ÖNÜNE KOYMAK YERİNE KAĞIT BİR MENDİL KULLANMAK VE MENDİLİ KULLANDIKTAN HEMEN SONRA ÇÖP TENEKESİNE ATMAK ve benzeri temel, basit ve çok iyi alışkanlıklar edindik: Bu alışkanlıkları da sürdürmeliyiz.

İyi beslenmeyi ve yeterince uyumayı ihmal etmeden. Moralimizi bozmadan. Yarınlara umudumuzu yitirmeden. Bilhassa düşünmeyi es geçmeden.


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git