A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Neydik N’olduk Ailesi

Kategori Kategori: Günün içinden notlar | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Saba Öymen | 18 Aralık 2019 04:39:59

Gümüşsoy Ailesi’nin başına neler gelecek acaba? Anne Seval, baba Engin, kızları Burcu ve Elfin’in başlarına bir şeyler geleceğini biliyoruz, çünkü roman şöyle başlıyor: “Gündüz her şey normaldi. Gümüşsoy Ailesi’nin sıradan bir günüydü. Akşam başlarına geleceklere dair hiçbir ipucu yoktu ortada.”

Kimi çocuk/gençlik romanlarının her yaşta okunabileceğini düşünür müsünüz? Bence “büyüyünce” kendimizi içinde bulduğumuz o çılgın koşturmadan bunaldığımızda, eskiden okuyup çok sevdiğimiz ya da yepyeni bir çocuk/ gençlik romanı çok iyi gelebilir insana. Günlük yaşamın ufak tefek sorunlarını bir kenara itip, tasasız çocukluk günlerine döneriz bir anda. Fakat lisedeki sevgili edebiyat öğretmenimin her zaman dediği gibi “ömrümden uzun kitaplarım var” ve yetişkinler için yazılmış kitaplara yetişmeye çalışırken, çocuk/ gençlik romanlarını araya katmak pek kolay değil. İşte son günlerde bir değişiklik yaptım ve Neslihan Acu’nun Neydik N’olduk Ailesi adlı romanını okudum. Sayfaları keyifle çevirirken, Gümüşsoy Ailesiyle ve romandaki diğer kişilerle, Rana’yla, Sezen’le oldukça samimi olduğumu hemen söylemeliyim.

Gümüşsoy Ailesi Türkiye’de ve dünyanın her yerinde on binlerce benzeri bulunan, tüketim toplumunun biçimlendirdiği, varlıklı bir yaşam süren, yoksulları küçümseyen, burnu havada bir aile. İçinde hiçbir şeyin eksik olmadığı bir ev, arabalar, özel okullar, partiler, geziler…  Bir zamanlar severek evlenmiş olan Seval ve Engin birbirlerine yabancılaşmış. Seval günlerini alışveriş merkezlerinde geçiriyor, sürekli yeni giysiler, takılar satın alarak mutlu olmaya çalışıyor, gösteriş meraklısı arkadaşlarıyla buluşuyor, gezip tozuyor. Hiçbir şey düşünmüyor, hiçbir şey üretmiyor. Çocuklarıyla ilişkisi yüzeysel. Engin’se karısının böyle mutlu olduğunu sanarak bu yaşam biçimi için gereken parayı yetiştirmeye çalışıyor. Kendini kaybetmiş, kim olduğunu, gerçekte ne istediğini unutmuş, karısıyla, çocuklarıyla birlikte olmak yerine hayatını işyerinde geçirmeyi tercih eder olmuş.

Büyük kızları Burcu, aynı annesi gibi. Günleri alışverişle ve hava atma düşkünü arkadaşlarıyla kafelerde buluşup oturmakla geçiyor. Dünyada olup bitenlerden habersiz, çevresine duyarsız bir genç kız olup çıkmış. Bir tek küçük kızları Elfin farklı. Alışverişten hoşlanmıyor, fotoğraf çekmeyi, çizgi film seyretmeyi, YouTube videoları eşliğinde yoga yapmayı seviyor. Romanın bir noktasında, Burcu’nun gösteriş meraklısı arkadaşlarını kaybetmekten korkarak onlara yalan söylediğini fark edince Elfin ablasına acır gibi oluyor. İyi ki yalan söylemek zorunda olduğum arkadaşlarım yok, diyor kendi kendine. (Belki de acıması, yalan söylemek zorunda kalacağı arkadaşları olmadığından değil, Burcu’nun kendine güvensizliğini duyumsadığından – zaten yalan söylemek zorunda hissetmek güvensizlik belirtisi değil mi?)

Bu aileden nasıl olup da Elfin gibi bir çocuk çıkmış diye düşünüyor insan ama belli ki henüz büyümediği için. Dünyaya hâlâ bir çocuğun masum gözleriyle bakıyor Elfin. Bilmem büyüdüğünde aynı kalabilir mi? Kişiliği onun her yaşta duyarlı bir insan olmasını sağlayabilir mi? Aile, toplum, içinde yaşanılan koşullar insanı öylesine biçimlendiriyor ki, çoğunlukla mümkün olamıyor bu.

Bir gün Engin, yaşamlarını allak bullak edecek, her şeyi değiştirecek bir haberle geliyor eve. Onları zaman içinde bambaşka kişiler haline getirecek, ya da belki bambaşka dememeliyiz, onları aslında gerçekte oldukları kişi haline getirecek bir haber. Kent yaşamını, rahat ve gösterişli evlerini, bahar partilerini arkalarında bırakmak, çok sevdikleri alışveriş merkezlerinden, kafelerden, yeni giysilerden uzaklaşmak zorundalar.

Neydik N’olduk Ailesi, daha önce Meltem K.yı Kim Öldürdü, Kadından Don Kişot Olmaz, Kuzgunun Şarkısı gibi birçok romanı yayımlanmış olan Neslihan Acu’nun Z Yalnızlığı’ndan sonra, ikinci çocuk/ gençlik romanı. Neslihan Acu’yla, ilk çalışma yıllarıma uzanan, eski bir dostluğumuz var ve kısa süre önceki Türkiye seyahatim sırasında İstanbul’da buluştuğumuzda Neydik N’olduk Ailesi yeni yayımlanmıştı. Böylece, romanın ilk okuyucularından biri olduğumu sevinerek söyleyebilirim.

Çocuk/ gençlik edebiyatıyla ilgim çoktandır kesilmiş olsa da, Sydney’deki kitapçıların broşürlerini karıştırırken en azından Avustralya’da ne tür kitaplar yayımlandığını izliyorum ve vampirlerle, hayaletlerle, insanüstü güce sahip kahramanlarla dolu romanlardan sıkıldım doğrusunu isterseniz. Romanın kahramanı olan çocuk bazen bir hayaletle bazen bir vampirle arkadaş olmak istiyor, bazen de vampire âşık oluyor. Ya da insan üstü bir güce sahip olup bu gücünü kullanarak okulundaki gizli oyunları ortaya çıkarıyor, kimi zaman da ailesini veya arkadaşını ellerine düştüğü kötü yaratıklardan kurtarıyor.

Çocuk edebiyatını (yetişkin edebiyatında da bolca var) saran bu “fantezi” roman akımı niye? Okuyucunun gerçeklerden kaçmak istemesi mi, yoksa yazarların kolaya kaçışı mı?

Bütün bu gerçek üstü romanlar arasında, toplumun günümüzdeki halinden söz eden, çocukların tüketim, varlık, yokluk, doğa ve çevre duyarlılığı, dostluk üzerine biraz düşünmelerini sağlayabilecek, ailenin, gerçek arkadaşlığın önemini anlatan, umut dolu, iyimserlik duygusu dolu bir roman Neydik N’olduk Ailesi.

Çevrenizdeki çocuklar için harika bir yeni yıl armağanı olur bence.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Türkiye ve Arap ülkelerinde
DEPREM : Hangi ülke, ne yardım gönderiyor?
YAS...
YAKIŞMIYOR
İşte Millet İttifakı'nın 9 ana başlıklı Ortak Mutabakat Metni'nin önemli maddeleri

Katar Gate: AP'deki rüşvet skandalında Türkiye bağlantısı
73 YIL SONRA BİR 14 MAYIS DAHA
NATO'nun 31'inci üyesi Finlandiya
Avustralya’dan TikTok’a yasak geldi
Almanya: İş gücü göçünü kolaylaştıran yasa kabineden geçti

AB Meta'yı 1,2 milyar euro para cezasına çarptırdı
55 bin kişiyi işten çıkararak yerine yapay zeka kullanacak
Dünyada gıda fiyatları 12 aydır düşerken; Türkiye'de 31 aydır yükseliyor
Türkiye Irak’a yaklaşık 1,5 milyar dolar tazminat ödeyecek
Türkiye’de halk borç batağında! Bankaların alacaklarında dev artış

2023 FIFA Kadınlar Dünya Kupası’nda rekor bekleniyor
Rüya...
Kocaman bir aile gibi
Yeni Zelenda: 2009 sonrasında doğanlara sigara yasağı
Avrupa’nın ardından ABD’de maymun çiçeği virüsü alarmı

GREV HAKKI TARTIŞILIYOR, TANINIYOR
“İŞÇİLER SAHAYA İNMELİ”, BÜLENT ECEVİT’LE SÖYLEŞİ
KİTAPÇI RÜSTEM, PARİS: EMEKÇİDEN YANA ve FAHRİ KONSOLOS
Değerli Dost Aydınlık Yürek - HASAN MEYZİNOĞLU
“ŞAİR LÂFI”

Ana gibi yar, Anadolu gibi diyar olmaz
HÜMANİZMANIN KANITLANMASI
YABANCILAŞMA
GERÇEK FELSEFE
MADDE VE DÜŞÜNCE

2023-2027'de dünya genelinde rekor hava sıcaklıkları görülebilir
Okyanus sıcaklıkları rekor seviyede
BM'den uyarı: Deniz seviyesi rekor hızla yükseliyor
AB'nin enerji tüketiminde yenilenebilir kaynakların payı 2030'a kadar %42,5'e yükseltilecek
'Ekosistemi yeniden dengele': Dingoları ve şeytanları geri döndürme planı

Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?
Apple'dan iPhone Uygulamalarına Dev Zam: 1 Dolarlık Uygulama 17 TL Oldu
Yapay Et Şirketi Üretime Hazırlanıyor

Leonardo da Vinci'nin annesi Çerkes bir köle
UÇAN KÜÇÜK ŞIRINGALAR
Kanser hücrelerini öldüren virüs hastalar üzerinde olumlu sonuç verdi
Çin'de havadaki Covid-19'u tespit eden maske geliştirildi
Orta Çağ'da Bir Mühendislik Dehası Cezeri

Modern köle sıralamasında Türkiye zirvede
Türkiye'de temelsiz yargılamalar devam etti
Türkiye’de çocuklar ekmek veya makarna ile besleniyorlar...
Türkiye yine
Birçok ülkede IQ oranları giderek düşüyor

Mezopotamya’nın Ağıtları
KARGALAR, ÖRÜMCEKLER, LEYLEKLER VE DİĞERLERİ
1 MAYIS 1945
ABİDİN DİNO İLE HAYALİ SÖYLEŞİ
56 YIL ÖNCE YAZILDI

MEVSİMLER
HUKUK NEDİR?
GÜVENMEK
Tanrının Arabası
FARELER

Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış
Antik Çağlarda Kendi Memleketlerine Karşı Savaşan Paralı Askerler
Sümer Atasözleri ve Özdeyişler
Museviliği benimsemiş tek Türk devleti : Hazarlar


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git