Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), 2019 yılına ilişkin raporunu yayımladı. Raporda, en az 48 gazetecinin tutuklu olduğu Çin ile 47 gazetecinin hapiste olduğu Türkiye “dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi olarak” tanımlandı. Otoriter rejimlerin bağımsız medyaya yönelik baskısının giderek arttığı belirtilen raporda ayrıca tutuklu gazetecilerinin çoğunun, "devlet karşıtı" suçlamalarla karşı karşıya kaldığı ya da "yanlış haber" üretmekle suçlandığı ifade edildi.
"Dünya genelinde en az 250 gazeteci bir yılı daha demir parmaklıkların ardında geçirdi"
Gazetecileri Koruma Komitesi (CJP)
Dünya genelinde hapiste olan gazetecilerin yarıdan fazlası Çin, Türkiye ve Mısır'da
New York merkezli komitenin geçen seneki raporuna göre Türkiye bu alanda üst üste üç sene dünyada lider konumundaydı. Bu seneki raporda ise Devlet Başkanı Şi Jinping'in medyayı kontrol etme çabalarına ağırlık verdiği Çin, en az bir tutuklu gazeteciyle Türkiye’nin önüne geçti.
Çin, tutuklu gazeteci sayısında Türkiye'nin önüne geçti
Gazetecilerin, mesleklerini icra ederken hapse atıldığının ortaya konulduğu raporda, Çin ve Türkiye’yi ise sırasıyla Suudi Arabistan, Mısır, Eritre, Vietnam ve İran takip etti.
Öte yandan geçen yıl 68 gazetecinin hapse atıldığı Türkiye'de gazeteciler adına “gerçekten bir gelişme olmadığı ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin bağımsız raporlama ve eleştiriyi damgalama yönündeki başarılı çabalarının meyvesini verdiği” belirtildi.
"Türk hükümeti 100'den fazla haber kanalını kapattı ve birçok gazeteciyi işten çıkardı"
Türk hükümetinin 100'den fazla haber kanalını kapattığını ve birçok gazeteciyi işten çıkardığını belirten CPJ aynı zamanda, “şu anda Türkiye'de hapse girmeyen düzinelerce gazeteci ise hala yargılanma veya temyiz ile karşı karşıya. Yurt dışında olan birçokları ise gıyaben mahkum edildi ve ülkeye geri dönmeleri halinde tutuklanıyor” dedi.
Temel gazetecilik faaliyetlerinin Türkiye yargı makamları tarafından suç unsuru olarak değerlendirildiğini belirten komite, ayrıca yargılamaların da adil yapılmadığını açıkladı.
Darbe girişimi öncesi baskıların arttığı belirtilen geçen seneki raporda da "Erdoğan, 2016'daki başarısız darbe girişiminden önce baskı yapmaya başladı ancak daha sonra baskıları arttırdı ve kararnamelerle 100'den fazla basın merkezini kapattı. Gazetecilik mesleğiyle bağlantılı kişiler için de durum savunmasız bir halde" ifadelerine yer verilmişti.
Ortadoğu'da artan istikrarsızlık ve protestolar tutuklu gazeteci sayısını artırdı
Raporda, Ortadoğu'da artan otoriterlik, istikrarsızlık ve protestoların bölgede çalışırken tutuklanan gazetecilerin sayısında bir artışa yol açtığı ve Suudi Arabistan ile Mısır’ın tutuklu 26 gazeteci sayısıyla dünya çapında en büyük üçüncü “gazeteci hapishanesi” olduğu ifade edildi.
Suudi Arabistan'da uzun süredir parmaklıklar ardında tutulan 18 gazeteciye halen bir suçlama yöneltilmediği, Mısır'daki tutuklamaların birçoğunun ise Cumhurbaşkanı Abdülfettah El-Sisi'ye yönelik istifa protestolarının ardından geldiği aktarıldı.