Bilim insanları, fareler üzerinde yaptıkları deneylerde, beyinde birikerek Alzaymır’a yol açan protein yumrularını yalnızca ışık ve ses dalgaları kullanarak önemli ölçüde temizlemeyi başardı. Işık ve ses dalgları, aslında beynin hastalıkla birlikte kaybolmuş olan kendi dalglarını kullanarak hastalıkla savaşmayı sağlıyor. Bu teknik henüz insanlarda klinik olarak denenmediği için heyecanlanmak için çok erken. Ayrıca beyin dalgalarının insanlar ve farelerde farklı çalıştığı biliniyor.
Ancak, bu yöntem insanlara da uygulanabilirse, ilaç kullanmadan ve olabilidiğince ucuz bir biçimde hastalığın en yaygın görünen biçimi olan demansı tedavi etmekte kullanılabilir.
Peki nasıl çalışıyor?Yöntem aslında beyin dalglarını tetikleyerek çalışıyor. Beynimizin nöronları sinyaller, aynı zamanda uzak bölgeleri eşgüdümde tutacak “beyin dalgaları” olarak adlandırılan elektromanyetik dalgalar salarlar.
Böyle bir salınım kümesi, beyinden saniyede 30 ila 90 titreşim sıklığında geçer, ve gamma titreşim sıklığı olarak tanımlanır. Bu beyin dalgaları, en çok dikkatimizi kullandığımızda, neler olup bittiğinin anlaşılması için hatıralarımızı yokladığımız zaman etkin hale gelir.
Daha önceki çalışmalar, bu gama dalgalarının Alzaymır hastalarında engellendiğini ve hastalığın belirtilerinde çok önemli bir rol oynayabileceğini göstermişti.
Gama dalga boyunda ışık kullanmak, beynin görsel kısımlarını gama anahtarında yeniden titreşmeye kandırmanın bir yoluydu. Ancak bu yöntem beynin görsel kısımlarına etki etmekle sınırlı kalıp, diğer duyularla ilgili alanlara ve hafızanın oluşumuna ve anıların hatırlanmasına katkıda bulunan kilit alanlarda görülmemişti.
Ses dalgaları da diğer alanlarda bunu yapabilirdi.
Deney nasıl yapıldı?Deneye hazırlanmış farelerinin gözüne saniyede 40 kez yanıp sönen ışık gösterildiğinde hastalığın tedavisine yardımcı olduğunu gösteren daha önceki bir çalışmayı ilerleten araştırmacılar, benzer sıklıkta ses dalgalarını da deneye eklediklerinde, sonuçların şaşırtıcı bir biçimde daha iyi olduğunu gördüler. Beynin işitmeden sorumlu olan bölgesi ile hafıza ile ilintili hipokampüsünde de temizlenme oldu.
MIT Picower Öğrenme ve Bellek Enstitüsü'ndeki araştırmacılardan biri olan Li-Huei Tsai, “Görsel ve işitsel uyarıları bir hafta boyunca birleştirdiklerinde prefrontal korteksde (1) bir hareketlenme ve protein birikiminde önemli ölçüde azalma görüyoruz” dedi.
Bu araştırma, ses dalglarının, en azından kısmen hastalıktan sorumlu olan, talas ve amiloid proteinlerinin dolaşımlarının ve beyni temizlemede oynayabilecekleri rolün araştırıldığı ilk çalışma değil. Yapılan ilk deneylerde ultrason patlamalarının kan damarlarını, güçlü tedavilerin beyne girmesini sağlayacak kadar sızdırır hale getirdiğini, aynı zamanda sinir sisteminin atık giderme uzmanları olan mikroglia'nın hızlanmasını teşvik ettiğini göstermişti.
Etkiler sadece test deneklerinin beyin kimyasında belirgin değildi. İşlevsel olarak da tedavi farelerin çeşitli bilişsel görevlerde daha iyi olduklarını göstermiştir.
Sinir sistemlerinin atıklardan kurtulma, ve işlemlerde eşzamanlılığı sağlamadaki işleyişleri keşfetmeleri, her türlü nörolojik bozukluk için tedavilerin geliştirilmesinde büyük bir adımdır.
Bunun gibi keşiflerin insan beynine çevrilmesi, özellikle farelerde ve insanların Alzaymırlı beyinlerinde gama dalgalarının ortaya çıkışında olası farklılıklar varsa daha fazla çaba gerektirecektir.
Ancak, şimdiye kadar güvenliği sağlamak için yapılan erken testler, sürecin açık bir yan etkisi olmadığını ortaya koydu.
(1) Beynin en üst düzeyde davranışları düzenlemekten sorumlu olan, bir anlamda beynin beyni diyebileceğimiz bölgesi)Kaynak: ScienceAlert