|
|
ABD'nin kalbinde sosyalistlerin zaferiKategori: Dünya | 0 Yorum | 17 Şubat 2019 11:11:57 Demokrat Parti’nin sosyalist görüşlü Temsilciler Meclisi Üyesi Alexandria Ocasio-Cortez, Amazon’un New York projesinden vazgeçme kararını bir grup kararlı ve kendini adamış kişinin, New Yorkluların Amazon'un kurumsal açgözlülüğünü, işçi sömürüsünü ve dünyadaki en zengin insanın gücünü yendiğini söyledi. Online perakende devi Amazon’un iki yeni genel merkezinden birini New York’un Queens bölgesindeki Long Island semtinde kurmaktan vazgeçtiğini açıklaması kentte büyük tartışmalara yol açtı.
Sosyalistler projenin engellenmesi için mücadele yürütüyordu. "NEW YORKLULAR DÜNYANIN EN ZENGİN ADAMINI YENDİ” Amerika'nın Sesi'nden Can Kamiloğlu'nun haberine göre Demokrat Parti’nin sosyalist görüşlü Temsilciler Meclisi Üyesi Alexandria Ocasio-Cortez, Amazon’un New York projesinden vazgeçme kararını bir grup kararlı ve kendini adamış kişinin, New Yorkluların Amazon'un kurumsal açgözlülüğünü, işçi sömürüsünü ve dünyadaki en zengin insanın gücünü yendiğini söyledi. Ocasio Cortez, bir grup yerel siyasetçi ve inançlı kişilerin mücadelesiyle dünyanın en zengin adamının gücünü yendiğini söyledi. Amazon’un, New York kararından geri adım atmasının artık her şeyin mümkün olabileceğini gösterdiğini kaydetti. Temsilciler Meclisi üyesi Ocasio Cortez, çok uzun bir zamandır yaşadığı kent New York’un, metro sisteminin çökmesi gibi bir çok temel sorunu olduğunu, eyalet ve belediyenin elindeki ekonomik değerleri zaten oldukça varlıklı olan dev bir şirkete vergi indirimleri ve teşvik olarak sunulmasının kabul edilemez olduğunu savundu. Ocasio Cortez, "Amerikalılar kendi toplulukları için örgütlenme ve mücadele etme gücüyle bu ülkede dünyadaki en zengin insandan daha fazla söz sahibi olabilirler" dedi. CORTEZ'E ELEŞTİRİLER Amerika'nın Sesi'nden Can Kamiloğlu'nun haberine göre, New York’un Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi üyesi Carolyn Maloney’i, Amazon’un New York projesini askıya alma kararını yaptığı açıklamalarda büyük bir başarı olarak değerlendiren Ocasio Cortez’i eleştirdi. Maloney, “Eskiden savaşları protesto edenler şimdiyse yaratılacak yeni iş gücünü protesto ediyor. Bu proje gerçekleşmiş olsaydı, bir gecede New York şehri yüksek teknoloji başkenti olacaktı. Ben de ilericiyim ama pragmatiğim. Birisi benim bölgeme, şehrime ve milyarlarca dolarlık bir vergi getirisi sağlayacaksa böyle bir proje engellenmemeli. Hayal kırıklığına uğradım” diye konuştu. New York Belediye Başkanı Bill de Blasio’da katıldığı bir radyo programında açıklamalarından dolayı Ocasio Cortez’i eleştirdi, üstü kapalı olarak projenin ölmesini sağlayan kişilerden biri olarak gösterdi. Kente iş gücü kaybettiren bir kişin ilerici olamayacağını savunan Blasio “İş ve gelir kaybetmenin iyi bir fikir olduğunu düşünen bir kişi nasıl ilerici olabilir. Çalışan insanlar çok akıllı ve çok seçicidirler. İş istiyorlar, gelir istiyorlar, hükümetin kendileri için yapabilecekleri bazı şeyler istiyorlar" dedi. New York’un Demokrat Temsilciler Meclisi üyesi Ocasio Cortez, Amazon’a yönelik eleştirilerini sosyal medya hesaplardan da sürdürdü. Ocasio Cortez, Twitter’da yaptığı bir paylaşımda Amazon çalışanlarının çok kötü şartlar altında çalıştığını iddia eden Newsweek’e ait bir haber paylaştı. Ocasio Cortez, haberle ilgili yaptığı yorumda Amazon işçilerinin gıda yardımı aldığını, çalışırken idrarlarını plastik şişelere yaptıklarını iddia etti, çalışanların insanlık dışı koşullarda olduğunu kaydetti. Ocasio Cortez’in iddialarına cevap veren Amazon’un uluslararası operasyonlarda sorumlu kıdemli başkan yardımcısı Dave Clark, çalışanlarına en az (brüt) 15 dolar saat ücretiyle mükemmel işler sağladıkları söyledi. Clark çalışanlarına eğitim ve birçok faydalı haklar sağladıklarını belirterek, “Gelin sizi gezdirelim. Kendi gözlerinizle görün. Sizi aramızda görmeyi çok arzu ederiz” diye yanıtladı. BÖLGE ESNAFI ŞOKTA Amazon, New York’un Long Island City semtinde gerçekleştireceği proje Kasım ayında açıklanmıştı. Amazon’un yeni genel merkezi için yapacağı yatırıma New York eyaleti ve New York Belediyesi vergi indirimleri ve çeşitli teşviklerle 3 milyar dolar katkı sağlayacağını açıklamıştı. Hem eyalet hem de belediyenin dev şirkete teşvikleri sağlaması New Yorkluların tepkisine neden oldu. Amazon’un Queens bölgesine taşınacağının açıklanması sonrasında bölgedeki ev ve işyerlerinin kiraları artmış, yıllardır satılmayan evler bile müşteri bulmaya başlamıştı. Long Island semti esnafı en az 150 bin dolar yıllık geliri olacak yeni 25 bin komşu için işlerini genişletme ve yeni işyerleri açma projeleri üzerinde çalışırken Amazon’un karar değişmesi bölge esnafı ve emlakçılar arasında şok etkisi yarattı. Birçok esnaf ve emlak şirketi anlaşmayı engelleyen siyasetçi ve sivil toplum örgütünü, New York’un gelişecek ekonomisi ve artacak iş gücüne engel olmakla suçladı. New York’ta Amazon konusunda tartışmalar yerel televizyon kanallarına katılan konukların karşıt görüşleriyle hararetli tartışmalarına sahne oluyor. New York gazeteleri de konuyla ilgili tartışmaları da günlerdir birinci sayfalarından vermeyi sürdürüyor. BÖYLE ANLATTI... Dünyanın konuştuğu Alexandria Ocasio-Cortez'i Hürriyet'in Kelebek eki yazarı Ceren Şehirlioğlu bugün köşesine taşıdı. Cortez'in, Amerika'da sol siyaseti yeniden şekillendirdiğini ifade eden Ceren Şehirlioğlu, Cortez için, "Demokratların ataletini kıracak yeniliğin enerjisini temsil ediyor" diye belirtti. Ceren Şehirlioğlu'nun Cortez'in hayatını anlattığı yazısı şu şekilde: "ABD Temsilciler Meclisi’nin en genç üyesi Alexandria Ocasio-Cortez, korkusuzca düzene meydan okumaya geldi. Arkasında derin derin ritmini bulan değişim dalgaları var. Cortez, Amerika’da sol siyaseti yeniden popüler bir şeye dönüştürerek, heyecan, umut, ilham veren enerjisiyle geliyor. Porto Riko asıllı, 1989 doğumlu Alexandria Ocasio-Cortez (AOC), 2018 önseçimlerinde New York 14. Bölge’den seçilerek Demokrat Parti’nin en genç kongre üyesi oldu. Son altı aydır Amerika’nın en çok konuşulan kadınlarından biri olmasının sebebi sadece yaşı, cazibesi ve sivri dili değil. Cortez, özellikle Hillary Clinton’ın yenilgisinden sonra daha büyük iştahla beklenen, Demokratların ataletini kıracak yeniliğin enerjisini temsil ediyor. Bernie Sanders’ın 2016 kampanyasında pişen, bir restoranda garsonluk yaparken siyasete atılan, doğup büyüdüğü Bronx sokaklarında her kapıyı çalarak, tek odalı apartman dairesinde kampanya afişlerini tasarlayarak bugüne geldi. Seçim öncesi kampanya reklamında, metroya binerken topuklu ayakkabılarını değiştirirken, çocuklarla, annelerle, işçilerle sohbet ederken 'Benim gibi kadınların siyasete atılması beklenmez. Ben zengin, nüfuzlu bir aileden gelmedim' diye anlatıyor. Cortez, Boston Üniversitesi’nde öğrenciyken babasını akciğer kanserinden kaybetti. 'Bana son söylediği şey ‘Beni gururlandır’ oldu. Cenazeden sonra okula döndüğümde not ortalamam havaya uçtu' diye aktarıyor o dönemi. Uluslararası İlişkiler ve Ekonomi diplomasıyla New York’a döndüğünde ise Manhattan’da bir barda çalışıyor, annesi temizliğe giderek, otobüs şoförlüğü yaparak evlerini ipotekten kurtarmaya çalışıyordu. Yedi sene sonra ise ailelerinden ayırılan göçmen çocukları ziyaret etmek için gittiği Teksas’ta bir barda oyların yüzde 57’sini alarak kongreye girdiğini öğrenecekti. O sevinme anının resmi belki ileride tarihin en çarpıcı karelerinden biri olacak. AOC, onu Washington D.C.’ye getiren yolu delice bir kararlılık ve korkusuzlukla çizdi. Kansas, Wichita’da dolup taşan salonda 5 bin kişiye 'Değişim cesaret gerektirir. Biz hazırız!' diyor, Michigan’da bir kilisede 'Ayaklarınızı yere vurun: Sağ-sol! Sesinizi duyuyor musunuz? Bu bir ordunun ayak sesleri' diye sesleniyor. Cumhuriyetçi eyaletlere birçoğunun şeytan görmüş gibi bakacağı demokratik sosyalist fikirlerle gidiyor. 'İlerlemeci mesajların kaybolup gideceği yerlere değil, mesajın kazandığı, Demokratların kaybettiği yerlere gidiyorum' diye anlatıyor onu kongreye taşıyan süreci. 'AŞIRI ONLİNE' SİYASET O, bir süredir derinde demlenen yenilik arayışının en ışıltılı temsili. Oyunu yeni kurallarla oynayan, üstelik bunu New York’ta 10 dönemden sonra açık bir farkla yerinden ettiği Joe Crowley gibi geleneksel siyasetçileri afallatacak hızda kıvıran bir ‘millenial’ yani Y kuşağı üyesi... The Economist dergisinin bu ay kapağına taşıdığı ‘Y Kuşağı Sosyalizminin Yükselişi’ fenomeninin en sansasyonel temsilcisi. O Facebook’la büyüyen, her adımını canlı canlı story’lerle paylaşan, bunu da bir pazarlama stratejisinden çok, kendisi gibi milyonlarca gencin samimiyetinde yapan bir kadın. Buzzfeed yazarı Charlie Warzel’ın tabiriyle ‘aşırı online’. İnternet dilini çok iyi konuşuyor, sürekli içerik üreterek tartışma yaratıyor, haberi kendisi yaratıyor. Aslında bu anlamda Trump’a benzeyen, sosyal medyayı agresifçe kullanmayı silaha dönüştüren, mütemadiyen atakta bir hali var. Ama Trump’ın aksine Cortez’in dijital hayatı müthiş insani, filtresiz ve organik. 'Eğer yorgun görünüyorsam yorgunum, makyajsız görünüyorsam makyajsızım, eğer bu beni aynı elbiseyle beşinci görüşünüzse kabullenin gitsin' diyor. Sosyalizm, çevrecilik, LGBT hakları, kürtaj gibi mevzularda kaskatı kesilen muhafazakâr kanallar, son bir yıldır maden bulmuş gibi Cortez’i yakma yarışında. Ama cıkcıklama taktikleri öyle ihtiyar kalıyor ki, şu zamana kadar hepsi ters tepti. Özellikle Boston Üniversitesi’ndeyken dans ettiği videonun defalarca ayıplana ayıplana sirküle edilmesi herhalde en çok Cortez’e yaradı. İki dakikalık video, Cortez ve okul arkadaşlarının bir çatıda ‘The Breakfast Club’ filminin unutulmaz dans sahnesini neşeyle taklit edişini gösteriyor. 20’li yaşlarının başında ışıl ışıl, hayat dolu, dans eden bir genç kızın videosunda skandallık hiçbir şey olmadığı gibi insanın içini açan, hafifleten tonla tatlılık var. Bir de üstüne saldırılara ofisinin kapısında aynı dansı yaparak karşılık verme hazırcevaplığı eklenince, video Cortez için viral tanıtıma dönüşüyor. O, YENİ KİTLESEL HAREKETİN LİDERİ Dünya yepyeni sorunlarla, küresel göçle, iklim değişikliğiyle, enerji kaynaklarının dönüşümüyle, yeni ekonomik koşullarla, ideolojik sarsıntılarla yaşamayı öğreniyor. Geleneksel siyasetçilerin dev hayal kırıklıklarına yol açtığı, beklentilerin bambaşka alanlara kaydığı bir zamanda Ocasio-Cortez gibi taze bir sesin “Değişim cesaret gerektirir” demesi sürpriz değil. Trump’ın aynı şekilde yerleşik düzene meydan okuyarak, kural tanımaz söylemlerle başarıya ulaştığını kabul edersek, Cortez’in bunu barbarlaşmadan, yoksulları, çalışan aileleri, çocukları, yaşlıları, göçmenleri, azınlıkları önceleyerek yapabilmesi ABD siyasetinde son zamanlarda yaşanan en ilham verici şey. Yönetmen Michael Moore’a göre o yeni kitlesel hareketin lideri. Başkan seçilmek için yaş sınırı 35 olmasa, 2020’de başkanlığa aday olması en heyecanla beklenen siyasi figür. Fakat Cortez, büyük umut yaratmış olmasına rağmen kendi partisi tarafından zaman zaman küçümseniyor. Siyasi tecrübesizliği, fevriliği eleştiriliyor, hatta bazen nerede ne söyleyeceğini bilmediği, edepsizleştiği ima ediliyor. Kendisi de bu tavrın farkında. Solcuların politik dağarcığını sorguladığını görüyor, ama 'Annemin karnından Noam Chomsky okuyarak doğmadım' diye cevap veriyor: 'İnsanlar yeterince sosyalist olmadığımı söylediğinde bunu çok sınıfçı buluyorum. Ne yani senin için yeterince kitap okuyamamış mıyım?' "HAYDİ BİR OYUN OYNAYALIM" Ona göre Demokrat Parti çok uzun zamandır savunmada. Korkak politikalarla köşesine çekilmiş bekliyor. Sadece kadın hakları, azınlık hakları, LGBT hakları için değil tüm insanlar için savaşmak gerekiyor. “Eğer halkınız için savaşmazsanız, onlar da sizin için savaşmaz. Ve işte bu yüzden kaybediyoruz.” Kongrede görevine başladıktan sonra yaptığı konuşma kısa sürede fenomene dönüştü. İki dakikada paneldekilere “Şimdi bir oyun oynayalım” diye başlayarak, Amerika’nın kara para yollarını, yozlaşmanın siyasetin içine sızmasında nasıl hiçbir engel olmadığını en yalın haliyle anlatıverdi. Alcee Hastings gibi Demokrat kongre üyeleri “Meteorlar önce parlar, sonra söner”diyerek bu parlamayı pek ciddiye almasa da, bir an önce Cortez’in sesine kulak verseler iyi olur. Çünkü rüzgâr açıkça ondan tarafa esiyor. Geçen sene 273 kadının kongre adaylığını garantiledi. Massachussets’in ilk siyahi kadın temsilcisi Ayanna Presley, Teksas’ta ilk Asyalı, gay kadın meclis üyesi Gina Ortiz Jones, Vermont’ta ilk trans Christine Hallquist ve Minnesota’da ilk Müslüman kadın İlhan Omar... Senatör Kirsten Gillibrand’in altını çizdiği gibi “Bu resmen bir pembe dalga”. Komedyen Trevor Noah’nın dediği gibi ‘ülkenin bir yarısının hayali, diğer yarısının kâbusu’ olan Cortez bu dalganın gücünü arkasına alarak, kartların yeniden dağıtılmasını talep etmeye geldi. Görünüşe bakılırsa, istediği olana kadar masadan kalkmaya da hiç niyeti yok. NE İSTİYOR Zenginlere yüzde 70 vergi: En tartışma yaratan konulardan biri, yıllık geliri 10 milyon doların üzerinde kazananların yüzde 70 vergiye tabi olmalarını söylemesi. Cumhuriyetçilerin şiddetle karşı çıktığı bu fikir aslında 1945-81 arası uygulandı. Reagan ile yeniden düzenlendi. Cortez’in zenginlerden alınacak vergiyi ihtiyacı olanlara harcama fikri ekonomistlerin desteğini aldı. Yeşil Anlaşma 2030’a kadar Amerika’nın tüm kaynaklarının yenilenebilir, temiz enerjiden sağlanması, temiz enerjiyle çalışan hızlı trenlere ağırlık verilip hava taşımacılığının kısıtlanması gibi çözümleri içeren kapsamlı ‘Green New Deal’ küresel ısınmaya inanmayan Trump’ın en çok takıldığı mesele oldu. Herkesi için sağlık güvencesi Herkesin sağlık sigortası erişimi olacağı, sağlık harcamalarının düşürüleceği bir sistem vaat ediyor. Göçmen hakları Son zamanlarda yöntemleri tartışma yaratan Göçmenlik ve Gümrük Muhafazası’nın (ICE) kapatılmasını, sınırda ailelerinden koparılan çocuklar gibi manzaraların bir daha yaşanmaması ve göçmen haklarının korunmasını talep ediyor."
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|