A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

ABD, Venezüella’nın işgali için gerekli koşulları yaratmakla meşgul

Kategori Kategori: Dünya | Yorumlar 0 Yorum | 28 Ocak 2019 19:19:01

ABD’nin, Karayipler Havzasına yönelik, Pentagon’un 2001 yılında açıkladığı bir projesi var. Bu proje yıkıcı ve ölümcül olduğu için itiraf edilememektedir. Bu yüzden kabul edilebilir bir hikaye üretme çabası içerisindedirler. Venezüella’da buna tanık olmaktayız. Dikkat: Görünümler gün geçtikçe hakikati gizlemektedir; gösteriler düzenlendiği sırada, savaşın hazırlanması süreci devam etmektedir.



Çatışmayı yaratmak

ABD, son aylarda BM üyelerinin dörtte birini ̶ 19’u Amerika kıtasından ̶ Venezüella’da Mayıs 2018’de gerçekleştirilen başkanlık seçimlerinin sonuçlarını tanımama konusunda ikna etmeyi başarmıştır. Bunun sonucu olarak da bu ülkeler Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun ikinci görev süresinin meşruluğunu da tanımamış olmaktadırlar. İngiliz Savunma Bakanı Gavin Wiliamson, 21 Aralık 2018 tarihli Sunday Telegraph’ta yayınlanan bir mülakatında, ülkesinin Süveyş Krizi öncesindeki [emperyal ] siyasetini yeniden uygulayabilmesi için, Guyana’da kalıcı bir askeri üs kurma müzakerelerini yürüttüğünü açıklar. Aynı gün, bir Guyana milletvekili beklenmedik bir şekilde ülkesindeki hükümetin düşmesine neden olur, ardından da Kanada’ya sığınır. Ertesi gün ExxonMobil, Guyana ve Venezüella arasındaki tartışmalı bölgede petrol araştırmak üzere kiraladığı bir geminin, Venezüella donanması tarafından kovulduğunu açıklar. Bu araştırma seferine, söz konusu tartışmalı bölgeyi fiilen yöneten Guyana’nın düşen hükümeti tarafından izin verilmişti. Kısa süre içerisinde, ABD Dışişleri Bakanlığı, ardından da Lima Grubu, bölge güvenliğini tehlikeye atmakla suçladıkları Venezüella’yı kınarlar.

Öte yandan, 9 Ocak 2019’da, Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ExxonMobil ve ABD Dışişleri Bakanlığının, bir anlaşmazlık yaratmak ve Latin Amerika devletlerini birbiriyle savaşmaya itmek üzere kasten yalan söylediğini ortaya koyan ses ve görüntü kayıtlarını ifşa eder. Paraguay ve Kanada dışında, Lima Grubu üyeleri manipülasyonu kabul ederler.  5 Ocak 2019’da, Venezüella Ulusal Meclisi, Juan Guaidó’yu yeni başkanı olarak seçer ve Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun ikinci görev süresinin meşruluğunu kabul etmez. Mevcut durumun, Anayasanın 233ncü maddesinde öngörüldüğü gibi devlet başkanının hastalık nedeniyle görevden alınmasını gerektirdiği açıklanır. Anayasaya göre bu durumda (ama bugünkü mevcut durumda değil), Meclis Başkanı geçici olarak devlet başkanlığına vekalet eder.

23 Ocak 2019’da Maduro aleyhtarları ve taraftarları eş zamanlı olarak Caracas’ta gösteriler düzenler. Bunu fırsat bilen Juan Guaidó kendi kendini geçici devlet başkanı ilan eder ve bu görev için yemin eder. ABD, Kanada, Birleşik Krallık ve İsrail hiç zaman kaybetmeden Venezüella’nın yeni devlet başkanını tanıdığını açıklar. Hugo Chávez’e yönelik darbe girişimlerine katılan İspanya, Avrupa Birliği’ni diğer ülkeler gibi hareket etmeye yöneltir. Olayların mantığı Venezüella’yı ABD ile diplomatik ilişkilerini kesmeye ve Washington’daki büyükelçiliğini kapatmaya götürür. Ancak Juan Guaidó’nun hükümet darbesini destekleyen ABD bu adımı tanımaz ve ateşe benzin dökmeye devam ettiği Caracas’taki büyükelçiliğini kapatmaz.

Daha önce denenmiş olan bir şemayı uygulamak

Bugünkü mevcut durumda, Venezüella’da seçilmiş anayasal bir devlet başkanı ve kendi kendini geçici devlet başkanı olarak ilan etmiş biri vardır. Venezüellalıların genelinin sandığı gibi ABD’nin amacı, Nicolas Maduro’yu devirmek değil, ama Karayipler Havzasında, Rumsfeld-Cebrowski’nin devlet yapılarının yok edilmesi doktrinin uygulanmasıdır. Gerçi bu doktrine göre de Nicolas Maduro’nun devre dışı bırakılmasını gerekse de, aynı zamanda Juan Guaidó’nun da elenmesini gerektirmektedir.

Bugünkü mevcut şema, daha önce Suriye’yi iç çatışmalar durumundan (2011), bir paralı asker ordusunun saldırısına (2014) maruz bırakmak için daha önce denenmiştir. Arap Birliği’nin oynadığı rolü, genel sekreteri Devlet Başkanı Juan Guaidó’yu tanımış olan Amerikan Devletleri Örgüsü (OEA) üstlenmektedir. Suriye’nin Dostları’nınkini ise, Washington’un müttefiklerinin diplomatik tavırlarının eşgüdümünü sağlayan Lima Grubu üstlenmektedir. Muhaliflerin liderliği, yani Burhan Galyun’un rolünü ise Juan Guaidó.

Suriye’de NED’in uzun süreli işbirlikçisi Burhan Galyun’un yerini daha sonra başkaları, ondan sonra daha da başkaları aldığı içim, bir noktadan sonra bütün dünya ismini unutmuştur. Juan Guaidó’nun da benzer bir şekilde kurban edilmesi muhtemeldir. Bu arada, Suriye modeli ancak kısmen işleyebilmiştir. İlk olarak Rusya ve Çin birçok kez Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde buna birçok kez karşı çıktıkları için. İkinci olarak ise Suriye halkı zamanla Suriye Arap Cumhuriyeti’ne yeniden bağlandığı ve olağanüstü bir kararlılık gösterdiği için. Son olarak da Rus Ordusu, yabancı paralı askerler ve onları denetleyen NATO karşısında Suriye Ordusunu donatmaya ve desteklemeye geldiği için. Pentagon’un Suriye devletini zayıflatmak için artık cihatçıları kullanamayacağını bildiğimiz için, olayların gelişimini Hazinenin eline bırakacaktır. Hazine ise ülkenin ve devletin yeniden inşasını engellemek için elinden geleni yapacaktır.

Önümüzdeki aylarda, kendi kendini geçici Devlet Başkanı ilan eden Juan Guaidó, aşağıdaki adımları atmak üzere bir parallel yönetim kuracaktır:  İhtilafları süren petrol parasını tahsil etmek için;  Guyana ile süregelen toprak anlaşmazlığını çözmek için;  Sığınmacıların durumunu müzakere etmek için; Washington ile işbirliği yürütmek ve çeşitli yargısal gerekçelerle Venezüellalı yöneticileri ABD’de cezaevine göndermek için. Genişletilmiş Ortadoğu’da son sekiz yılda edindiğimiz deneyimi dikkate alırsak, bugün Venezüella’da yaşanan olayları, 1973’te Şili’de yaşananlarla aynı şekilde yorumlamamalıyız. SSCB’nin dağılmasından sonraki dünya, Soğuk Savaş dönemindekiyle aynı değildir. O dönem ABD, Amerika kıtasının genelini denetimi altına almak  ve buradaki tüm Sovyet nüfuzunu kırmak niyetindeydi. Bölgedeki doğal zenginlikleri, olabilecek en düşük ulusal denetim ve maliyetle sömürmek istiyordu.

Bugün ise aksine ABD, dünyayı hala tek kutuplu olarak düşünmekte ısrar etmektedir. Dolayısıyla da artık ne müttefikleri, ne de düşmanları vardır. Onlara göre, bir halk ya küresel ekonomiyle bütünleşecektir, ya da ABD’nin mutlaka sömürmek zorunda olmadığı ama her zaman kontrolü altında tutması gereken doğal kaynaklara sahip topraklar üzerinde yaşamaktadır. Oysa bu doğal kaynaklar, aynı zamanda hem ulus-devletler, hem de Pentagon tarafından kontrol altında tutulamayacağı için, bu bölgelerdeki devlet yapılarının iş göremez hale. getirilmeleri gerekmektedir

Aktörlerin basiretini bağlamak Juan Guaidó’nun, kendini geçici devlet başkanı olarak ilan ederek krizi çözdüğü ve ülkesine hizmet ettiğini varsaysak bile, o gerçekte bunun tersini yapmaktadır. Yaptıkları, iç savaşla bir tutulacak bir durumun oluşmasına hizmet edecektir. O ya da ardılları, Latin Amerikalı kardeşlerini yardıma çağıracaklardır. Brezilya, Guyana ve Kolombiya devletleri, İsrail, Birleşik Krallık ve ABD tarafından desteklenen barış güçleri konuşlandıracaklardır. Şehirler tamamen harabeye dönüşünceye

kadar karışıklıklar sürecektir. Venezüella hükümetinin Bolivarcı ya da liberal, ABD aleyhtarı ya da taraftarı olmasının hiçbir önemi yoktur. Amaç onun yerine bir başkasını koymak değil, ama devleti sürdürülebilir şekilde zayıflatmaktır. Bu süreç Venezüella’da başlamaktadır ve Nikaragua’dan başlamak üzere, bölgenin genelinde gerçek bir siyasi iktidar ayakta kalmayana kadar, Karayipler Havzasındaki diğer ülkelerde de devam  edecektir. Bu durum, aynı tuzağa düşen ve belli bir zamanda bir şekilde buna maruz kalan çok sayıda Arap için anlaşılabilirdir. Şimdilik Latin Amerikalılar için aynı durum söz konusu değildir. Tabi ki, kibirlerine karşın Venezüellalıların, maruz kaldıkları manipülasyonun farkına varmaları, bölünmelerine engel olmaları ve ülkelerini kurtarmaları da her zaman mümkündür.

Thierry Meyssan
Çeviri: Osman Soysal | ozguruniversite.org

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git