Geçen yıl bu zamanlarda, ilk primatlar bir nükleus transfer tekniğiyle klonlandı ve dünya çapında manşetlere geçti. Şimdi, Çinli araştırmacılar bir adım ileri giderek klonlamadan önce makaklarda gen düzenlemesi gerçekleştirdi. Araştırmacılara göre, genetiği değiştirilmiş primatların klonlanması, tıbbi testler için belirgin faydalar sağlıyor. Ancak, insanlarda gen düzenlemesi konusundaki tartışmaların ardından, bu çekişmeli alandaki ilerleme ahlak dışı bir gelişme olabilir.
Yeni deneyden sonra, Şangay’daki Çin Bilimler Akademisi Neuroscience Enstitüsü’nde doğan beş bebek makakıntümü, donör maymunun derisinden alınan bir fibroblasttan türetilen aynı genleri paylaşıyor. Daha da önemlisi, hepsi CRISPR / Cas9 gen düzenleme teknolojisi kullanılarakdonörde değiştirilmiş olan BMAL1 versiyonu olan belirli bir genin kopyasını taşıyor.Bu gen normalde memelilerde belirli biyolojik ritimlerin yönetilmesinde rol oynayan düzenleyici bir protein üretir. Ancak değiştirilmiş versiyonda bu protein üretilmiyor.Hayvanların sirkadiyen rahatsızlık belirtileri göstermesi, örneğin uyku azalması ve geceleri daha fazla hareket etmesi gibi özelliklerden bu gen sorumludur.
Ayrıca bu gen sebebiyle şizofreni benzeri davranışların yanı sıra kaygı ve depresyon belirtileri de gösterebilirler. Sinirbilimci Hung-ChunChang , “Bu gen Sirkadiyen ritim bozukluğu, uyku bozuklukları, diyabetik mellitus, kanser ve nörodejeneratif hastalıklar gibi birçok insan hastalığına yol açabiliyor” diyor. BMAL1 geni aktif olmayan makaklar böylece hastalık patogenezini ve aynı zamanda terapötik tedavileri incelemek için kullanılabilir. Genetiği değiştirilmiş hayvanları hastalıkları incelemek için kullanmak, günümüzde tıbbi araştırmalarda sıklıkla yapılan bir yöntem. Bilim insanları, fizyolojik etkilerini incelemek için düzenli olarak fareler, sinekler ve balıklardaki genleri açıp, kapatıyorlar.
Bu arada, transgenik modellerin klonlarının yaratılması deneylerde değişkenlerin sınırlandırılmasına yardımcı olur. Her hayvan bir öncekiyle aynıdır, bu durum kaçırılabilecek ince etkileri fark etmeyi kolaylaştırır. Yakın zamana kadar Transgenik primatları klonlamak, döllenmiş hücreler stresle karşı karşıya kaldıklarında genlerinin epigenetik olarak kilitlenme şekli sayesinde mümkün olmamıştır. Geçen yıl, Çin Sinirbilim Enstitüsü, 1995’te dünyaca ünlü DollyKoyun’u üreten aynı işlem olan somatik hücre çekirdeği transferi kullanılarak iki uzun kuyruklu makak maymununu başarılı bir şekilde klonladığını bildirdi.
Ancak bazıları bilim insanları için bu bilimsel başarı kabul edilemez bir maliyete sahip. Bu kez, ekip 325 klonlanmış embriyoyu 65 taşıyıcı anneye transfer etti ve 16 hamilelik ve beş canlı doğumla sonuçlandı. Hayvan modelleri, tahmin edebileceğimiz kadar kolay bir şekilde insan biyolojisine çevrilmiyor, bu nedenle sonuçların potansiyel zarara değmeyeceği endişesi doğuyor. Hem orijinal makakların düzenlenmesine hem de klonlanmasına katkıda bulunan nörobilimci Mu-mingPoo , “Bu araştırma çizgisi, dünya çapında biyomedikal araştırmalarda halen kullanılan makak maymunlarının miktarını azaltmaya yardımcı olacak” diyor. Genetik arkaplan müdahalesi olmadan, hastalık fenotiplerini taşıyan çok daha az sayıda klonlanmış maymun, terapötiklerin etkinliğinin klinik öncesi testleri için yeterli olabilir. Şu anda, Çin genetik mühendisliği teknolojisinin etik sınırları için tartışmalı bir test alanı olduğu düşünülüyor. Geçen yılın sonunda, Çinli bilim adamı He Jiankui, CRISPR düzenlemesinin ardından, dünyanın ilk genetik olarak değiştirilmiş bebeklerini sansasyonel bir şekilde açıkladı.Birçok kişi ise deneylerde hayvanların kullanımını azaltmanın yolu klonlamak değil, deneylerde hayvan kullanımını sonlandırmaktır, görüşüne sahip.
beyinsizler.net / Tanya Djaziri Köksür
Kaynak: https://www.sciencealert.com/chinese-scientists-have-cloned-a-genetically-altered-primate-for-the-first-time?perpetual=yes&limitstart=1