20 yıl önce Johannesburg yakınlarında bir mağarada bulunan fosil inceleme altına alındı ve ortaya çıkan bulgular bilim ve evrim dünyasında büyük heyecan yarattı. Bilim insanları Küçük Ayak’ın evrim halkalarından birini tamamlamaya yardımcı olabileceği belirtiliyor. Yeni yayınlanan bir çalışmaya göre bilinen en eski insan türlerinden Australopithecus’a ait bir bireyin beyni yarı insan ve yarı maymun özellikler taşıyor.
‘Küçük Ayak’ (Littfe Foot) adı verilen bu birey şimdiye kadar bulunan en eski Australopithecus ve tam 3,67 milyon yaşında. 20 yıl önce Johannesburg yakınlarında bir mağarada bulunan fosil inceleme altına alındı ve ortaya çıkan bulgular bilim ve evrim dünyasında büyük heyecan yarattı. Küçük Ayak fosili neredeyse tamamı günümüze kadar sağlam şekilde kalmış, hominin insan atasına ait nadir bir kafatasına sahip. Üzerinde yapılan son araştırmalarda Küçük Ayak’ın kafatası hassas lazerlerle taranınca ortaya yarı insan yarı maymun bir beyin yapısı çıktı.
HOMO SAPİEN’İN KUZENİ
Homininler milattan önce 4 ila 2 milyon yılları arasında Afrika’da yaşamış, modern insanın ataları olan Australopithecus (popüler adıyla ‘Lucy’) ve soyu tükenmiş türler de dahil olmak üzere insanımsı tüm türleri içeren bir kategori. Günümüz Homo Sapien ve onun kuzenleri olan tüm diğer Homo gruplarının Hominid bir tür olan Australopithecus’dan evrildiği biliniyor. Modern insan beyin yapısını bu küçük ve tüylü hominid atalarına borçlu olmasına rağmen onlar hakkında hala çok az şey biliyor. Çalışmayı yürütenlerden Güney Afrika’nın Witwatersrand Üniversitesi’nde paleontolog Amelie Beaudet Live Science dergisine verdiği demeçte daha önce yapılmış olan incelemelere benzer bir sonuç göreceklerini düşündüklerini ancak veriler karşısında Küçük Ayak’ın şimdiye kadar bulunan Australopithecuslardan farklı olduğunu anladıklarını ifade ediyor.
‘KÜÇÜK AYAK’IN BEYNİ MAYMUNUNKİNE BENZİYOR’
Mikro tomografi kullanarak kafatasının iç yüzeyinin üç boyutlu ve son derece detaylı bir haritasını çıkardıklarını aktaran Beaudet bu şekilde bilgisayarda beynin yapısını yeniden oluşturabildiklerini söylüyor. Bu teknoloji ile beynin ve beyin damarlarının kafatasında bıraktığı mikro izler net şekilde görülebiliyor ve anlaşılabiliyor. “Küçük Ayak’ın beyni insanınkinden çok maymununkine benziyor. Örneğin görsel korteksin kapladığı alan bir insanda olduğundan daha büyük ve tıpkı bir maymundaki gibi” diyen Beaudet insanlarda alet yapmak gibi daha komplike işlere kullanılan parietal korteksin büyüyebilmesi için görsel korteks alanından yer açıldığını ve bu bölgenin küçüldüğünü anlatıyor.,
EVRİM HALKALARINI TAMAMLAMAYA YARDIMCI OLABİLİR
Küçük Ayak’ın bu türe ait şimdiye kadar bulunan en eski birey olduğu da düşünüldüğünde evrim halkalarından birini tamamlamaya yardımcı olabileceği belirtiliyor. Beyin yapısının asimetrik olduğuna dikkat çeken araştırma sonuçları beynin her iki tarafında farklı çıkıntılar bulunduğunu kaydediyor. ‘Laterilizasyon’ yani bir fonksiyonun beynin sağ veya sol yarım küresinde yerleşik olması prensibi insanlar ve maymunlar arasındaki ortak özelliklerden biri ancak bu özellik beyni olan her canlıda bulunmuyor. Araştırmacılara göre bu yeni bulgular insan beyninde laterilizasyonun erken primat soyunda oluştuğunu gösteriyor. Beaudet aralarında milyon yıl bulunan Australopihecus bireylerinin açıkça farklılık gösterdiğini ve evrimin beyinde aşama aşama gerçekleştiğini aktarıyor. Bedensel tecrübelerin beynin belli bir kısmındaki nöronları daha fazla ateşlemesi ile bu bölümün daha fazla enerji ve alana ihtiyaç duyduğu, belli korteks alanları daha büyük olan bireylerin daha avantajlı şekilde ve daha uzun süre hayatta kalarak daha çok üreme imkanı bulduğu ve sonuçta aynı türün milyonlarca yıla yayılan genetik kod aktarımıyla kademeli olarak değiştiği düşünülüyor.
Kaynak: https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0047248418302793