A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Bir isyanın anatomisi: Kim bu Sarı Yelekliler?

Kategori Kategori: Dünya | Yorumlar 0 Yorum | 02 Aralık 2018 11:52:06

Talepler ve söylemler tamamen farklı olsa da partiler üstü ve örgütsüz olmaları nedeniyle isyan kimilerine Gezi Parkı eylemlerini hatırlattı, kimilerine Arap Baharı'nı. Fransa'da, "Sarı Yelekliler" adı altında örgütlenen yüzlerce kişinin akaryakıt zamlarına karşı protestolarıyla başlayan eylemler başkent Paris'teki Champs-Elysees Caddesi'nde devam ediyor. Bugünkü gösterilerde polis, göstericilere biber gazı ve TOMA'larla müdahale ederek onlarca kişiyi gözaltına aldı.



Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un aşırı sağla ilişkilendirdiği eylemci profiliyle ilgili değerlendirme yapan gazeteci Fehim Taştekin, "Radikal sağ tabanın yüzde 82-85, sol tabanın yüzde 75-77 arasında destek verdiği bir eylemsellik sözkonusu. Parti ve sendika flamaları yok ama farklı kesimlerden insanlar var. Her haliyle kurucu düzenin ezberlerini bozuyor" dedi.

Fehim Taştekin, BBC Türkçe'de yayımlanan analizinde, isyanın ekonomik gerekçelerine ilişkin olarak "Fransızlar Avrupa'nın en pahalı petrolünü tüketiyor. Yıl boyunca fiyat artışları yetmezmiş gibi yeni vergi planı bardağı taşırdı. 1 Ocak 2019'da yürürlüğe girecek planla dizele 6,5 sent, benzine 2,9 sent ek vergi binecek. Şu anda akaryakıtta iki türde alınan verginin payı yüzde 60. Petrol fiyatlarındaki düşüşe rağmen Ocak'tan bu yana dizel 7.60 sent, benzin 3.90 sent zam gördü. Şu anda dizelin litresi 1.54 euro, benzininki 1.66 euro" bilgilerini paylaştı.

Fehim Taştekin'in BBC Türkçe'de yayımlanan analizi şöyle:

Fransa'da "mali oligarşinin adamı" olarak görülen Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u şaşırtan "Sarı Yelekliler" (Gilets Jaunes) isyanı sürüyor. Talepler ve söylemler tamamen farklı olsa da, partiler üstü ve örgütsüz olmaları nedeniyle isyan kimilerine Gezi Parkı eylemlerini hatırlattı, kimilerine Arap Baharı'nı.

1789'da "baskıya karşı isyanı" hak sayan İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi'ni kabul etmiş Fransız Parlamentosu bugün hakları garanti eden sesini yitirmiş olsa da Fransızlar isyan konusunda referansı bol bir millet.

Sarı Yelekliler kurulu düzene güvenini yitirmiş kesimlerden oluşuyor. Sadece hükümet, Ulusal Meclis ve Senato değil, partiler ve sendikalardan ümidini kesmiş endişeli kalabalıklar.

Geleceklerinden, ceplerine girip çıkan arasındaki artan dengesizlikten, dev şirketlere müşfik, alttakilere gaddar kesilen gidişattan mustaripler.

Hükümet müzakere edecek bir baş, bir örgüt, bir heyet bulamadığı için şaşkın ve çaresiz. Meydanlarda partilere ve sendikalara davet yok, aksine "sarı kart" var. Onlar da katılıp katılmamakta tereddüt ediyor.

Radikal sağ tabanın yüzde 82-85, sol tabanın yüzde 75-77 arasında destek verdiği bir eylemsellik sözkonusu. Parti ve sendika flamaları yok ama farklı kesimlerden insanlar var. Her haliyle kurucu düzenin ezberlerini bozuyor.

Macron bir yandan öfkenin nedenlerini anlamaktan bahsederken, diğer yandan gösterileri aşırı sağla ilişkilendirdi.

Bu yüzden Cumhurbaşkanlığı seçimindeki rakibi aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi'nin lideri Marine Le Pen ile söz dalaşına girdi.

Basitçe gösterilerin aşırı sağa mal edilmesi, isyanla nasıl başedeceğini bilemeyen iktidarın itibarsızlaştırma çabası olarak görülüyor -ki özellikle 24 Kasım'da Paris'in en işlek bulvarı Champs-Elysée'de polisin güç kullanması ve bir grubun araçları yakıp şiddete başvurması provokasyon şüphesine yol açtı.

Le Pen de "Neden (İçişleri Bakanı Christophe) Castaner bu insanların Champs Elysees'e çıkmasına izin verdi. Sorumluluk onda" diye çıkıştı.



GÖSTERİLERİN ANATOMİSİ VE TARİHSEL REFERANSLAR

Herkes "Kim bu Sarı Yelekliler?" diye profil çıkarmaya çalışıyor. Cevabı kolay değil. Çünkü homojen değiller. Altında farklı bir dinamizm yatıyor. Tetikleyici ana sebep akaryakıt zammı olsa da katılımcı profili ve öne çıkan hassasiyetler bölgelere ve semtlere göre değişebiliyor.

Kimileri 1789'da vergilere isyan eden köylülerle kıyaslıyor. Bugün Sarı Yelekliler'e kırsal ve taşradan şaşırtıcı oranda katılım olması nedeniyle adil bir hatırlatma.

Kimilerinin aklına, faşist hareket Action Française'in kurucusu Charles Maurras'ın takipçileri geliyor. Onlar monarşist, anti-semitik ve aşırı milliyetçiydi; 6 Şubat 1934'te parlamentoya yürürken şiddetle dağıtıldılar. Bu, pek insaflı bir kıyas sayılmaz. Sarı Yelekliler de önleri kesilmese belki Elysée Sarayı'na yürüyecekler ama cumhuriyetin düşmanı değiller.

İktidar kanadı ise Poujadistlere gönderme yapıyor. 1953'te esnaf Pierre Poujade vergi denetçilerinin işyerine girmelerini engelleyerek vergi protestolarını tetiklemiş ve adı bir siyasi harekete dönüşmüştü. O da cumhuriyet karşıtı ve Yahudi düşmanıydı.

Bazıları ise siyah ve Arapların Sarı Yelekliler'e katılmamasından hareketle ABD'de Başkan Donald Trump'ın "fakir beyaz" sınıftan gelen destekçilerine atfen aşağılayıcı bir ifade olarak kullanılan "White Trash"a (Beyaz Avam Takımı) göndermesi yapıyor.

Göçmen ve yabancı karşıtı unsurlar nedeniyle entelektüel sol Sarı Yelekliler'e hayli mesafeli yaklaşıyor. Bazı yerlerde İslamofobik ve homofobik tepkiler ya da göçmen ve yabancı düşmanlığı uç verirken bazı yerlerde özgürlükçü, eşitlikçi, kadın haklarından yana tutumlar öne çıktı.



NEDEN SARI YELEK?

Nedeni basit; sarı yelek taşımak suç değil, aksine her araçta bulunması zorunlu. Kaza ya da arıza durumlarında reflektör görevi görüyor. Bu bağlamda ise bir nevi "Dikkat İsyan" demek.

Acil durumla bağlantılı olması nedeniyle hem simgesel, hem bulunması kolay. İsyanı başlatanlar da akaryakıt zammına öfkelenen araba sahipleri. İnsanlar katlayıp cep ya da çantalarına koyarak eylem alanına geliyor.



NEDEN VE NELERE İSYAN?

Fransızlar Avrupa'nın en pahalı petrolünü tüketiyor. Yıl boyunca fiyat artışları yetmezmiş gibi yeni vergi planı bardağı taşırdı.

1 Ocak 2019'da yürürlüğe girecek planla dizele 6,5 sent, benzine 2,9 sent ek vergi binecek. Şu anda akaryakıtta iki türde alınan verginin payı yüzde 60.

Petrol fiyatlarındaki düşüşe rağmen Ocak'tan bu yana dizel 7.60 sent, benzin 3.90 sent zam gördü. (Şu anda dizelin litresi 1.54 euro, benzininki 1.66 euro.)

Aslında İklim-Enerji Katkısı (CCE) adıyla gelen karbon vergisi 2014'te yani François Hollande döneminde yürürlüğe girmişti.

2014'te ton başına 7 euro ile başlayan karbon vergisi, 2015'te 14, 2016'da 22, 2017'de 30, 2018'de 44 euroya çıktı.

Bu rakam 2019'da 55, sonraki üç yılda 65, 75 ve 86 euro olarak artacak. Bu kalemde 2019'da hedeflenen vergi miktarı 7.8 milyar euro.

İşte isyanı tetikleyen bu artış.

Artan karbon vergisi pahalılık ve yoksullaşma olarak insanların hayatına yansıyor. Yıllarca dizel motor almaya yönlendirilmiş insanlar dizel yakıtın benzinle neredeyse eşitlenmesine de öfkeli.

Patlamanın altındaki öfke yığılmasında birkaç neden daha var:

- Maaşlardan vergi kesintisi yüzde 37,3'ü bulurken Macron büyük şirketlere vergi indirimi yaptı.

-  En şok edici olanı 1 milyon 300 bin euronun üzerinde varlığı olanlar için konulmuş Servet Vergisi'ni kaldırmasıydı.

-  Buna ilaveten işten çıkartmaları kolaylaştıracak ve çalışanların tazminat haklarını budayacak şekilde çalışma yasasında reforma gitti.

-  Dar gelirli ve öğrencilerin bel bağladığı kira yardımlarında kesinti yaptı.

Macron tüm bunları özel yetkiyle, parlamentoyu bypass eden kararnamelerle, yani "otoriter" bir tavırla yaptı.

Kitleler Macron'a halkın yüzde 77,7'sinin katıldığı seçimde orijinal halk desteğinin sadece yüzde 24 olduğunu hatırlatıyor. İkinci turda Le Pen'i engellemek isteyenlerin ödünç oylarıyla Macron yüzde 66 ile kazanmıştı.



NASIL  BAŞLADI?

Farklı rivayetler var ama dikkat çeken iki örnek verilebilir.

Bretonya bölgesinden Jacline Mouraud adlı kadın 18 Ekim'de Macron'a "Söyle nereye gidiyoruz? Bizden aldığınız paralarla ne yapıyorsunuz" diye seslenip zamları eleştirdikten sonra "Yeter artık" diye bitiren bir video mesajı yayımladı. Kısa sürede 6.1 milyon kişinin izlediği video bir ateşleme etkisi yarattı.

17 Kasım'da "Fransa'yı bloke edelim" diye ilk eylem çağrısını yapan ise Melun'dan 33 yaşında kamyon sürücüsü Eric Drouet oldu. Bu kişiler birden televizyon yıldızına dönüşürken, Fransızlar hızla sosyal medyada örgütlenmeye başladı.



NASIL ORGANİZE OLUYORLAR?

Sosyal medya üzerinden haberleşen insanlar parti, dernek ve sendika binalarında ya da AVM ve parklarda buluşup komiteler oluşturdu.

Eylemlerin tartışıldığı bu toplantılara kimi zaman yüzlerce kişi katılıyor. İlk eylem 2 bin 400 noktada gerçekleşti.
Otoyollar, kavşaklar, gişeler, viyadükler, petrol tesislerine ve havaalanlarına giden yollar kapatıldı.

İçişleri Bakanlığı'na göre bu eyleme 280 bin insan katıldı.

Eylem halk nezdinde meşrulaştığı halde ikinci hafta katılım 106 bine düştü. Tabii bunlar resmi rakamlar ve eylemcilerin tahminleri kat be kat fazla.

KİMLER KATILIYOR?

-  Araç sahibi olan ama günlük 50-70 kilometre yol için aylık ortalama 80-100 euro ilave yakıt giderini de hesaba katmak zorunda olan orta gelir grubundan insanlar;

- Toplu ulaşımın zayıf olduğu taşra ve varoşlara kendi araçları ile gidip gelmek zorunda kalanlar;

- Maliyet kaleminde yakıtın önemli yer tuttuğu tarım ya da lojistik sektöründe çalışanlar, küçük ölçekli esnaf ve zanaatkârlar;

-  Yeni vergilerle alım gücü düşen emekliler; ağır sosyal prim ve vergi kesintilerinden mustarip olan iş yeri sahipleri.

Taşra ilk kez bu kadar öne çıkıyor. Daha da enterasanı eylemcilerin ezici çoğunluğu beyazlardan oluşuyor.

Profilde bir başka çarpıcı husus, eylemcilerin orta ve üzeri yaş grubundan olmaları.

Normal koşullarda işsizlikten ya da aradığı işi bulanmaktan yakınan gençler tam olarak saflara karışmış değil.

SENDİKALAR  VE PARTİLER NEDEN MESAFELİ?

Her şeyden önce Sarı Yelekliler bağımsız kalmayı tercih etti. Parti ve sendikaların flamalarıyla katılıp süreci çalmalarına karşı bir duyarlılık sergilendi.

Sendikalar 17 Kasım'daki ilk eylemde tereddütte kaldı. Fakat ilk eylem tutunca dışarıda kalmanın getireceği itibar ve zemin kaybı kaygısıyla katılım tartışmaları yoğunlaştı.

CFDT (Fransız Demokratik İşçi Konfederasyonu) katılmamasına gerekçe olarak aşırı sağcıların varlığı ve şiddeti gösterdi. CGT (Genel İşçi Konfederasyonu) ise mesafeli tavrını değiştirerek 1 Aralık'taki eyleme katılım çağrısı yaptı. Neticede sendikaların uzak kalamayacağı bir tablo ortaya çıktı. Sonunda CFDT de tutum değiştirip destek ifade etti.

Göstericiler ise parti ya da sendikaların "sahiplenme" çabalarına set çeken tutumunu değiştirmedi. Partiler arasında Fransa'da Komünist Yeniden Doğuş Cephesi (PRCF) ve Le Pen'in partisi açık destek sundu.

Aşırı sağ tabandaki hareketlilik sol kesimde tereddüte yol açtı. Sol kanattan Boyun Eğmeyen Fransa hareketinin lideri Jean Luc Melanchon "Faşiştler katılıyor" diye haklı bir eylemden uzak kalamayacaklarını belirtip 1 Aralık'ta Champs-Elysée'de yürüyeceğini açıkladı.

NE İSTİYORLAR?

Elbette sloganlar en tepeyi hedef alıyor: "Macron istifa", "Hükümet istifa". Öfkenin dozunu kaçırıp Macron için 16. Louis'in kaderini müstahak görenler bile çıkıyor.

İnsanların temelde istediği, düşük ve orta gelirliler üzerindeki vergi yükünün zengin tabakalara kaydırılması.

Macron'un zam gerekçesi ise ekolojik taahhütler.

İnsanların ekolojik dönüşüme itirazı yok, ekosistemi daha çok etkileyen şirketlerin kapısının çalınması istiyorlar.

Total gibi dev şirketlerin yanı sıra kara, hava ve deniz ulaşımı alanındaki şirketler de vergide iltimaslı.

İnsanlar ekolojik dönüşümün bedelini neden CO2 üreten sektörlerin ödemediğini sorguluyor.

HÜKÜMETİN YANITI NE?

Hükümet çevreci taahhütlerine sadık kalacağını söylüyor. Çevre dostu ve elektrikli araçların satın alınmasında teşvik politikası var.

Macron dar gelirlileri cezalandırmadan düşük-karbon ekonomisine geçişle ilgili bir yol haritası için üç aylık bir müzakere süreci önerdi.

Hükümet göstericilerle görüşme kanalları açmaya çalışıyor.

Fakat eylemlerin merkezsiz ve örgütsüz karakteri nedeniyle ortada muhatap sorunu var. Kimi kimin hangi taleplerle temsil edeceği tartışılıyor.

Yine de Ekolojik Dönüşüm Bakanı François de Rugy, 28 Kasım'da farklı bölgelerden seçilmiş birkaç temsilciyle görüştü. Meşru taleplere kulak vermeleri gerektiğini belirten Başbakan Edouard Philippe de 30 Kasım'da bazı temsilcilerle biraya geldi.

Hükümet gösterilere 2005'te varoşları yakan kesimlerin de katılımıyla tamamen kontrolden çıkmasından ve taleplerin eğitim ve istihdamda fırsat eşitliği, sağlık ve sosyal hakları kapsayacak şekilde çeşitlenmesinden korkuyor.

O zamanki isyanın ateşini mahrumiyetlerle boğuşan Afrika ve Ortadoğu kökenliler ve göçmen ailelerin çocukları yakmıştı.

Hükümet korkuyor ama öfkeyi yatıştıracak somut bir paketle gelmiyor. O yüzden Sarı Yelekliler, "Eylemlere devam" dedi.

KAMUOYU DESTEĞİ NE KADAR?

Fransa'da sendika ve partilerin disiplinli gösteri ve yürüyüş deneyimi güçlü.

Sarı Yelekliler'in eyleminde ise yol kapatma ve barikat kurma var.

Hayatın akışını olumsuz etkiledikleri halde toplumsal desteği tahminlerin ötesine çıktı. Şiddet olayları katılımcılarda tereddüt ve korkuya yol açsa da anketler eylemcilere desteğin yüzde 69-77 aralığında seyrettiğini gösteriyor.

Elabe'nin 28 Kasım'daki anketinde eylemcilere destek yüzde 75'ti.

Aynı gün OpinionWay anketinde bu oran yüzde 66 çıktı.

Macron'un politikalarını onaylayanların oranı yüzde 21 ile 29 arasında.

Bu yüzden Macron bir yandan polisi öven, şiddete dikkat çeken ve "eski kötülerin dirildiğine" dikkat çeken tutumuyla isyanı itibarsızlaştırmaya çalışsa da diğer yandan öfkenin altında yatanı anlamak gerektiğini söylüyor.

Ama geçen yıl çalışma yasasına isyan eden sendikaları pasifize etmeyi başaran Macron'un bu kez bu hareketin üstesinden gelip gelemeyeceği belirsiz.


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git