Savaşın barbarlığı, emperyalist riyakârlığı ile Suriye’de 7.yıl… 21. yüzyılın en büyük insani trajedilerinden birinin sürdüğü Suriye’de iç savaş 7 yılı arkasında bıraktı. Savaşlar ve işgallerle başlayan 21. yüzyılın en büyük insani trajedilerinden birinin sürdüğü Suriye’de iç savaş 7 yılı ardında bıraktı.
Güneybatıdaki Dera vilayetindeki eylemlere Şam hükümetinin sert yanıt vermesiyle başlayan savaş daha ileriki süreçte sahaya ABD’den Rusya’ya İran’a uzanan uluslararası aktörlerin de bizzat dahil olması ile daha da kızıştı.
Savaş yüzbinlerce kişinin yaşamını yitirmesine veya yaralanmasına, çoluk çocuk milyonlarca kişinin evlerini terk etmek zorunda kalmasına neden oldu. Londra merkezli muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre bugüne kadarki çatışmalarda 511 binden fazla kişi yaşamını yitirirken, kimlikleri tespit edilebilen kayıplardan yüzbinden fazlası sivil.
AFP’nin uluslararası gözlemcilere dayandırdığı verilere göre, Suriye nüfusunun yarısından fazlasına tekabül eden yaklaşık 11.7 milyon kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. Dünya tarihinin bilinen en büyük göç dalgasına neden olan Suriye iç savaşında ülkesini terk etmek zorunda kalanların sayısı 5.6 milyon olurken, bu nüfus hareketliliği, özellikle Avrupa siyasetinin en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Irkçı, sağ popülist akımları besleyen bu dalganın getirebileceği demografik değişimlerin toplumsal ve kültürel etkilerinin neler olabileceği ise henüz tam olarak kestirilemiyor.
Sahadaki mücadelede Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’a ve müttefiklerine bağlı güçlerin büyük oranda üstünlük sağladığı Suriye’de, çatışmalar sürüyor. Başta Şam’ın, Batı destekli ÖSO benzeri İslamcı gruplar ile cihatçı örgütler karşısında pek çok noktada hâkimiyeti kaybettiği savaşın akışını değiştiren en önemli etken 2015’te Rusya’nın Esad lehine savaşa müdahalesi oldu. Geçen yılın sonlarında IŞİD tehlikesi büyük oranda ortadan kaldırılırken, Nusra bağlantılı örgütlerin varlıkları ise devam ediyor. Suriye’de halihazırda, IŞİD’e karşı uluslararası koalisyon çatısı altında ABD, Britanya, Fransa ve Körfez ülkeleri, Afrin ve Cerablus harekatları çerçevesinde TSK ve Şam’ın davetiyle de Rusya ve İran sahada rol oynayan ülkeler arasında. Siyasi çözüm için umutlar BM öncülüğünde ağır aksak ilerleyen Cenevre süreci, Türkiye-Rusya- İran önclüğünde ateşkesi sağlamak üzere başlatılan Astana görüşmeleri ve Soçi’de yapılan Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’nden çıkan sonuçlara bağlanmış durumda.
ABD Senatosunun Silahlı Kuvvetler Komitesi’ndeki konuşmasında Suriye’ye değinen ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Votel, Suriye ordusunun iç savaşı kazandığını kabul etti. ‘’Çatışmalarda hükümet güçlerinin şu anda galip olduğu görülüyor’’ diyen Votel, ‘’İran ve Rusya’nın desteklediği Esad iç savaşı kazandı demek çok güçlü bir ifade olur mu’’ sorusunu ‘’Bunun çok iddialı bir ifade olduğunu düşünmüyorum’’ diye yanıtladı. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ise, ‘’Tek bir terörist kaldığı müddetçe savaşımız bitmeyecek. Birliğimizi ve egemenliğimizi hedef alan Batı senaryolarına karşı koymaya devam edeceğiz’’ dedi.
Öte yandan, Rusya’nın Suriye’deki ateşkesi izleme merkezinin komutanı Vladimir Zolotukh'in insani koridorun açılmasıyla yaklaşık 300’den fazla Guta’lının bölgeyi terk ettiğini duyurdu. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise bölgedeki hava saldırılarında aralarında Feylak el Rahman örgütünün iki komutanı olmak üzere 12 kişinin öldügünü açıkladı. Saldırının Rusya tarafından gerçekleştirildiği öne sürüldü.