"25 milyon BOŞ PUSULA nerede?" CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar: Balkon konuşması yaparken yüzünüz kızarmadı mı? Sağlar'ın, referundum sonuçlarına yönelik olarak Başbakan Binali Yıldırımı'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu yazılı soru önergesi şöyle:
"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLETİ BAŞKANLIĞINAAşağıda belirtilen sorularımın Başbakan Binali YILDIRIM tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla. 17.04.2017
Pazar günü yapılan referandumda Yüksek Seçim Kurulu açık bir biçimde iktidardan yana taraf tutmuştur. Bu nedenle güvenli bir seçim yapamamıştır, yapmamıştır, yaptırmamıştır. Oysa YSK’nın görevi seçimlerin yargı gözetimi ve denetimi altında yapılmasını güvence altına almaktır.
Mühürsüz oy pusulalarını geçerli saymak kanuna açıkça aykırı iken YSK ne hikmettir ki; sayıma başlandıktan sonra o pusulaları geçerli saymıştır. Bunu yapan YSK sadece kendi genelgesini değil, kanuna aykırı şekilde kuralları da değiştirmiştir. Oysa, aynı seçim kurulu yurtdışında kullanılan mühürsüz oy pusulalarını geçersiz saymıştır. Aynı seçim içinde YSK'nın iki ayrı uygulamasına tanık olduk. Anlaşılıyor ki, yasaları uygulamayan ya da kararlarını yasaların üstünde gören bir YSK ile karşı karşıyayız. Bu seçim asla meşru değildir. Bu çerçevede:
(1) 58 milyon seçmen için 74 milyon pusula bastırmıştınız. 49 milyonu kullanıldığına göre geriye kalan 25 milyon boş pusula nerede?
(2) Neden oy verme işlemi bittikten sonra mühürsüz pusulalarında geçersiz olacağı açıklaması yapılmıştır?
(3) Mühürsüz olmasına rağmen geçerli sayılan tek bir “hayır” oyu var mıdır?
(4) Mühürsüz olmasına rağmen geçerli sayılan oyların çıktığı sandıklar hangileridir, sandık numaralarını açıklar mısınız?
(5) Mühürsüz zarf ve pusula sayısı kaçtır? Bu pusulalardan çıkan evet ve hayır oranı nedir?
(6) Tüm sandıklarda “Tercih” yazılı stampa olması gerekirken hangi sandıklarda “tercih” yerine “evet” yazılı stampalar vardı?
(7) Seçim Kanunu 98/4'e göre mühürsüz pusula ve zarflar geçersizdir. Dolayısıyla YSK'nın kararı kanuna aykırıdır. Bu sonuçla balkon konuşması yaparken yüzünüz kızarmadı mı?"