A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

AKP’de kariyerin yolu Gülen’den geçerdi.

Kategori Kategori: Medya | Yorumlar 1 Yorum | 20 Mart 2017 15:32:13

AKP’nin kurucu isimlerinden ve ilk Dışişleri Bakanı emekli diplomat Yaşar Yakış, dış politikadan iç siyasete, AKP’nin kuruluşundan bugününe kadar bir dizi konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu. 2016 yılında partiden ihraç edilmesini “rahatladım, bu şekilde düşünen insanlarla aynı karede görünmek beni rahatsız eder” sözleriyle yorumlayan Yakış, “Gülen'e yakın olmak, AKP'de kariyer yapmanın etkili yoluydu.



Şu anda partinin üst kademelerinde olanların vaktiyle Gülen'i övdüğü biliniyor” diyerek çok konuşulacak açıklamalarda bulundu.

Birgün’den Meltem Yılmaz’a konuşan Yakış şunları söyledi;

“Gülen Hareketi'ne yakın olmak, AK Parti'de siyasi kariyer yapmanın en etkili yollarından biriydi. Belli bir tarihe kadar ‘Gülen Hareketi'nin şimdi şikâyet edilen türden eylemlere bulaştığını bilmiyorduk' demenin bir mantığı var. Fakat bunu hangi tarihte öğrendikleri konusunda bir milat ihdas edilecekse, bu tarihin 25 Ağustos 2004 olması gerekir. Çünkü o tarihte yapılan MGK toplantısında, ‘Fetullah Gülen Grubu'nun faaliyetlerine karşı alınması gereken önlemler' başlığıyla alınan kararda, ‘ağır yaptırımlar için eylem planı hazırlanmalıdır' ibaresi yer almaktadır. FETÖ'nün siyasi uzantılarına ileride dokunulabileceği ve şimdilik dere geçerken at değiştirmemek için ihtiyatlı davranıldığı kanaatindeyim. Ancak dokunulduğu zaman da dokunanlara zarar vermeyecek şekilde seçici davranılması ihtimali vardır.”

AKP, 2002'de tek başına iktidara geldiğinde, siz de partinin ilk Dışişleri Bakanı oldunuz. Avrupa Birliği ile ilişkilerde büyük mesafe aldınız. Bugün gelinen nokta malum, AB'den kopuşun eşiği. Hollanda ile yaşanan krizi, bu boyuta gelmeden çözmek nasıl mümkündü?

Bir Türk vatandaşı olarak Hollanda makamlarının siyasilerimize yaptıkları muameleyi tasvip etmiyorum. Ancak bizim de Hollandalılara bahane verdiğimiz anlaşılıyor. Dışişleri Bakanımızın “Siz isteseniz de istemesiniz de geleceğiz ve konuşma yapacağız” şeklinde meydan okuyan bir üslup kullanması, seçimler öncesinde Hollandalı siyasetçileri karşılık vermeye sevk etmiş görünüyor. Ancak şeytan ayrıntıda gizlidir. Eğer en başından beri, siyasetçilerimizi Hollanda polisi ile karşı karşıya bırakmak yerine “sessiz diplomasi” yollarını kullansaydık bu krizi yaşamazdık. Şimdiki durumda her iki taraf da zararlı çıkacak.

Türkiye neden diplomasiyi bu derece ihmal ediyor?


Dışişleri Bakanlığı'nın çok iyi yetişmiş elemanları var. Türk diplomatları dünyadaki sıralamada her zaman üst kategorilerdedir. Başarılı bir üst düzey diplomatın yetişmesi 20-30 yıl gerektirir. Türkiye'nin bu deneyimi kazanmış yüzlerce diplomatı varken, bu muazzam imkândan yararlanmaya nedense ilgi gösterilmiyor.

Siz, 2001'de Dışişleri Bakanlığı'ndan emekli olduktan sonra, AKP'nin kurucu kadrosunda yer alarak siyasete atıldınız. Öncesinde böyle bir düşünceniz var mıydı?

Siyasete ilgi duymayan ve hiçbir siyasi ihtirası olmayan bir insanım. En son görev yerim olan Viyana'dan döndükten sonra, idealim, Akçakoca'da dedemin fındık bahçeleri arasında kendime küçük bir kulübe inşa edip 40 yıllık diplomasi hatırlarımı yazmaktı. Ben bu hayal içinde yüzerken bir gün Sayın Abdullah Gül telefon etti. Onunla Suudi Arabistan'da görev yaptığım zamandan tanışıyorduk. “Yenilikçiler hareketi olarak, biz şimdi partileşmeye karar verdik, seni de kurucu üye olarak aramıza davet etmek istiyoruz, gelir misin?” dedi. Ben de, bu birikimle onlara faydalı olabileceksem olayım diye düşündüm.

2011'de nasıl bir Türkiye hayal ediyordunuz?

Bir insanın meydanlarda şiir okudu diye hapse atılmadığı bir Türkiye yaratmayı hayal etmiştik. AB'ye katılmayı Türkiye'nin Cumhuriyet'in ilanından sonraki en önemli çağdaşlaşma projesi olarak benimsemiştik. Düşünce ve ifade özgürlüklerini uluslararası standartlar düzeyine yükseltmeyi hedeflemiştik. Siyasetin finansmanını denetlenebilir ve şeffaf yapacaktık. Çoğunlukçu değil, çoğulcu bir toplum yaratıp iktidara gelmenin çoğunluğun iradesinin mutlaklaştırmak anlamına gelmediğini kanıtlayacaktık. Vatandaşların kendi mahalleleriyle ilgili konulardaki görüşlerini işleme koyacak mekanizmalar oluşturacaktık. Siyasi partilerin rant dağıtmalarını önleyecektik.

AKP'den 2016'da ihraç edildiniz. Gerekçesi Today's Zaman gazetesinde köşe yazıyor olmanızdı. Böyle bir tepki ile karşılaşmayı bekliyor muydunuz?


Hayır beklemiyordum. Beni Today's Zaman gazetesinde köşe yazısı yazmaya davet edenler, Sayın Cumhurbaşkanımızın yakın çevresindeki arkadaşlarımdı. Bu daveti de Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı üzerine yaptıklarını düşünüyordum. Ben hasbelkader Ortadoğu bölgesinde en uzun süre görev yapmış Türk diplomatıyım. Türkiye'nin Ortadoğu politikası konusundaki görüşlerimi kamuoyuyla paylaşmadığım takdirde görevimi yapmamış duruma düşmüş olurdum. Öte yandan da köşe yazısı yazacağım gazete Türk yasalarına göre, onların kontrolünde yayın yapan bir gazete. Ama şunu söyleyeyim: Partiden ihraç edilmekle rahatladım.

İyi ki ihraç edildim diyorsunuz yani?

Tabii, kesinlikle.

Neden?

Bu şekilde düşünen insanlarla aynı karede görünmek beni rahatsız eder.

Siz ihraç edildiniz ancak bugün halen FETÖ'nün siyasi uzantılarına dokunulmadığı gibi bir gerçek var. Bu bir çelişki değil mi? Keza, Abdüllatif Şener ile yaptığım söyleşide, Şener, “AKP'de FETÖ'ye bulaşmayan bir tek ben varım” demişti.

Sayın Şener'in gözlemine katılıyorum. Hatırladığım kadarıyla, Gülen Hareketi'ne yakın olmak AK Parti'de siyasi kariyer yapmanın en etkili yollarından biriydi. Şu anda partinin üst kademelerinde bulunan arkadaşlarımızın vaktiyle Fetullah Gülen hakkında nasıl samimi, heyecanlı ve duygulu övgüler yaptıkları, halen sosyal paylaşım sitelerinde dolaşan sayısız kliplerden görülmektedir.

Belli bir tarihe kadar Gülen Hareketi'nin şimdi şikâyet edilen türden eylemlere bulaştığını bilmiyorduk demenin bir mantığı var. Fakat bunu hangi tarihte öğrendikleri konusunda bir milat ihdas edilecekse, bu tarihin 25 Ağustos 2004 olması gerekir. Çünkü o tarihte yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında, “Fetullah Gülen Grubu'nun faaliyetlerine karşı alınması gereken önlemler” başlığıyla alınan kararda, “ağır yaptırımlar için eylem planı hazırlanmalıdır” ibaresi yer almaktadır. FETÖ'nün siyasi uzantılarına ileride dokunulabileceği ve şimdilik dere geçerken at değiştirmemek için ihtiyatlı davranıldığı kanaatindeyim. Ancak dokunulduğu zaman da dokunanlara zarar vermeyecek şekilde seçici davranılması ihtimali vardır. Bunu da doğal bir kendini koruma içgüdüsü olarak görmemiz gerekir.

16 Nisan'da oylanacak olan Anayasa değişiklik paketini genel hatlarıyla nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben başkanlık sisteminin tartışılmasındansa, Başkanlık sistemini kötüye kullanan bir insanın eline düşerse ne olur, onun tartışılması gerektiğine inanıyorum. Siyaset biliminde “aydın diktatör” denilen bir kavram var. Yani asıl bakılması gereken şey, devletin yönetim şekli değil, devletin başındaki insanın ne yapacağıdır.

Tam da bu yüzden kaygılanmamız gerekmiyor mu?

Biz muhtemelen ABD'deki sistemden etkilenmişiz ama oradaki “kontrol ve denge” sisteminin ne kadar iyi işlediğine dikkat etmiyoruz. Trump'ın 7 İslam ülkesine vize yasağı getiren kararnamesini bir eyalet savcısı iptal etti. Böyle bir anlayışın Türkiye'de yerleşmesi çok uzun zaman alacaktır. Bu durum da tabii ki yurttaşlarımız için endişe kaynağı.

“Evet” çıkarsa Türkiye'yi ne bekliyor, “hayır” çıkarsa ne bekliyor?

Bence hangi sonuç çıkarsa çıksın pek önemli bir fark olmayacak. Evet çıkarsa Sayın Cumhurbaşkanımızın şimdi kullanmakta olduğu fakat anayasal dayanağı bulunmayan yetkiler hukuki dayanağa kavuşmuş olacak; hayır çıkarsa o yetkileri şimdi nasıl kullanıyorsa o zaman da kullanmaya devam edecektir.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Mustafa Kemal Dogan { 21 Mart 2017 02:39:24 }
İlginç bir yazı, bşr yerde çoğumuzun kuşkulandığı akp-fetö ayrılmazlığını gözler önüne seriyor. Son oaragraf da çok ilginç, umarım bu öngörü doğru çıkar.
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git