Avrupa Konseyi, Türkiye’nin tıpkı 2004 öncesindeki gibi siyasi ve hukuki planda denetime alınmasını kararlaştırdı. “Sabıkalılar listesi” olarak bilinen listeye dahil edilmek, AB müzakerelerinin fiili olarak da askıya alınması anlamına geliyor
Saray iktidarı Almanya ile gerilimi tırmandırmaya çalıştıkça yansımasını AB ile ilişkilerde de almaya başladı. Geçtiğimiz hafta AKP’nin AİHM için önerdiği üç yargıcı görüşmeye dahi çağırmadan reddeden Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) bu defa da Türkiye’nin siyasi ve hukuksal planda denetime alınmasını kararlaştırdı.
AKPM Denetim Komisyonu, demokratik kurumların Avrupa standartlarında işlememesini gerekçe göstererek Türkiye’nin tıpkı 2004 öncesindeki gibi yeniden siyasi ve hukuksal planda denetime alınmasını kararlaştırdı.
Demokratik işleyiş bozuluyor, hukuk orantısız çiğneniyor
AKPM Türkiye raportörleri Marianne Mikko (Estonya) ve Ingebjorg Godskesen (Norveç) imzalı rapor ve metin Paris’te oy çoğunluğu ile kabul edildi.
Rapor ve metinde, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL ve beraberinde alınan önlemlerin demokratik kurumların işleyişini “ciddi anlamda” bozduğu, sadece uluslararası hukuk kurallarının değil bizatihi Türkiye Anayasası’nın “orantısız” biçimde çiğnendiği belirtildi.
Hukuk ihlalleri bölümünde somut örnekler içinse KHK’lerle on binlerce kişinin kamu görevlerine son verilmesi, ifade ve medya özgürlüğü alanlarındaki ihlaller, HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve tutuklanması, referandum kampanyaları arasındaki eşitsizlik sıralandı.
Türkiye’ye “ev ödevleri”
Referandumda oylanacak Tek Adam rejiminin “kuvvetler ayrılığı”, “yargı bağımsızlığı”, “denetim” gibi konularda ciddi kaygılar uyandırdığını kaydeden rapor, Ankara’ya ise “ev ödevi” çıkardı:
- OHAL uygulamasına derhal son verilmeli
- KHK’ler durdurulmalı
- Toplu işten çıkarmalar son bulmalı
- Suçları kanıtlanmamış tutuklu parlamenterler ve gazeteciler serbest bırakılmalı
- OHAL İnceleme Komisyonu acilen işletilmeli
- Adil yargı güvence altına alınmalı
- Medya ve ifade özgürlüğü için acil önlem alınmalı
- Referandumun Avrupa Konseyi standartlarında düzenlemesi için önlemler alınmalı
- Anayasa değişikliği konusunda Venedik Komisyonu tavsiyeleri temel alınmalı
AKP’li vekil hoşnutsuz
AKPM’deki Türkiye heyetine başkanlık eden AKP milletvekili Talip Küçükcan ise rapora ve karara tepki gösterdi. Raporun “hatalarla dolu”, kararın ise “Avrupa değerleriyle uyumsuz” olduğunu ileri süren Küçükcan, Türkiye’nin denetime alınması halinde AB’nin Türkiye gözünde değer kaybedeceğini savundu.
Denetim sürecinin tarihi
Denetim süreci kapsamında, Avrupa Konseyi üyesi bir devletin demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü alanlarında ne derece Avrupa standartlarında olduğu ölçülüyor.
Türkiye, 90’lı yıllarda Orta ve Doğu Avrupa devletlerinin Batı ile uyumlulaştırılma sürecine bağlı olarak denetim sürecine 1996 yılında dahil edilmişti. O dönem atılan adımlar ile Haziran 2004’te denetim sürecinden çıkarılmıştı.
Türkiye’nin Avrupa Konseyi düzeyinde “sabıkalı demokrasiler” listesinden çıkması AB ile üyelik müzakerelerine başlamasında önemli rol oynamıştı.
Türkiye denetim sürecine yeniden alınırsa, süreçten çıkarılıp yeniden dahil edilen ilk Avrupa ülkesi olacak.
Kararın nisanda onaylanması bekleniyor
Denetim Komisyonu tarafından alınan kararın nisan sonunda yapılacak AKPM Genel Kurul oturumlarında onaylanması bekleniyor.
Kararın onaylanması halinde, Türkiye 1949 yılından bu yana üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nde, içinde Arnavutluk, Ermenistan, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Gürcistan, Moldova, Rusya, Sırbistan ve Ukrayna’nın bulunduğu demokrasi ligine gerilemiş olacak.