A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Prof. İlber Ortaylı : "Kasabaların çok bilmişleri böyle büyük iddiaları ortaya atmayı severler.”

Kategori Kategori: Medya | Yorumlar 0 Yorum | 06 Kasım 2016 12:38:10

Prof. İlber Ortaylı: Atatürk'ün konumunu tartışanlar var; amatörler ve kasaba çok bilmişleri böyle iddialar ortaya atmayı sever. İddiaların çoğu mantıkla bağdaşmıyor. Ölümünün 78. yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri ve siyasi kariyerini köşesine taşıyan tarih profesörü İlber Ortaylı "Türkiye'de ebedi başkomutanının generallik kılıcını alışının 100’üncü yılında, dünyadaki askeri literatürün de öneminin sürekli altını çizdiği Mustafa Kemal Paşa’nın Cihan Harbi’ndeki konumunu tartışanlar var" dedi.

Ortaylı, "Bizim memlekette amatörler ve kasabaların çokbilmişleri böyle büyük iddiaları ortaya atmayı severler. Yalnız bu iddiaların çoğu gerçekle hatta mantıkla bağdaşmayan siyasi polemiklerin ürünüdür" görüşünü dile getirdi.



Prof. İlber Ortaylı'nın Hürriyet'te yayımlanan "Başkomutanın millet katına yükselişi" başlıklı yazısı şöyle:

78 yıl önce ebediyete uğurladığımız Ulu Önderimiz, harap olmuş ve 12 yıllık savaşta en değerli evlatlarını kaybetmiş bir milleti yeniden ayağa kaldırmayı başarmıştı.

Askeri sahada gösterdiği üstün yeteneği devlet kurmada da tekrarlayabilmişti. Dış politikada, Cihan Harbi ve İstiklal Harbi’ndeki düşmanlarıyla yakınlaşmayı, ama Cihan Harbi’ndeki tatsız müttefiklerinden de fazla sorun çıkarmadan uzaklaşmayı bilmiştir. İkinci Cihan Harbi’nden sonraki Türkiye’yi bir yerde kurtaran ve bugünkü düzenine getiren bu davranıştır. Dış politikada sivri dille yürütülen aşırı davranışlı politikalar yeni Türkiye’ye uygun değildir.

Osmanlı İmparatorluğu’nun ve Türk askeri tarihinin bir zamanlar yüz akı olan yeniçerilik 1826’da ortadan kaldırıldıktan sonra ordu modern bir şekilde yeniden kurulabildi. Bu, sıradan bir olay değildir. Üstelik bu süreç öncü askeri milletlere eşit bir kurumla yani kurmay eğitimin getirilmesiyle başarıldı. Bu eğitimin, Türk aydın sınıfının gelişiminde önemli payı vardır. Birinci Cihan Harbi’nin genç komutanları bu geleneğin ürünüdür. Bu komutanların çoğu, rütbeleri ve yaşları itibariyle Cihan Harbi’nde isim yapamadılar ama İstiklal Savaşı’nın dinamik komutan kadrosunu oluşturanlar da onlardır.

General Metaksas uyardı ama fayda etmedi

Bununla beraber, Mustafa Kemal Atatürk ve yanındaki birkaç komutan Cihan Harbi’nin tanınan generalleri arasında da yerlerini almıştır. Geçtiğimiz hafta iki torunundan birini, Osman Mayatepek’i kaybettiğimiz Enver Paşa, 1914 yılında bütün dünyadaki askerler arasında isim yapmıştı. Ama en önemlisi Ulu Önderimizdir.

İtilaf Devletleri bizim subaylarımızdaki bu gelişimin farkında değildi. Birkaç kişi hariç. Farkında olan nadir, yabancı askerlerden en başta geleni Yunanistan ordusunun genç ve başarılı komutanı (sonradan da diktatörü) General İoannis Metaksas’tır. O, Anadolu ordusunun başarısını erkenden görebilmiş ve Yunan birliklerinin İzmir’e çıkışına karşı görüş bildirmiştir.

Metaksas, Türk ordusundaki tecrübeyi görmüştü. Gerçekten de İstiklal Savaşı’nın komutanları, çok genç yaşta başka ordulardaki komutanlara göre askerliğin her safhasını tadan savaşçı komutanlardır. Balkan Savaşı’ndaki bozgunla Trablusgarp’taki efsanevi savunma, Süveyş Cephesi’ndeki acıyla Kût’ül Amare’deki zafer ve Sarıkamış’ta yaşanan facia beraber anılmalıdır. Galiçya’daki Avusturya’nın düşkün hali oradaki müttefik Türk kolordusunda kesinlikle yoktu. İran’da Rusya’yla savaştık. Bakû’de ise hem Ruslar hem İngilizler hem de sözde müttefikimiz Almanlarla... Dünya tarihindeki bu sarsıntı dönemi İstiklal Harbi komutanlarını yetiştirdi. Tecrübeleri kimseyle karşılaştırılmazdı. Bunlar genç yaştaki tecrübeleriyle ‘erken olgunlaşmış’ komutanlardı.

Metaksas’la aynı yıl general olan Mustafa Kemal Paşa, bundan 100 yıl evvel, 1 Nisan 1916’da mirlivalığa yani generalliğe yükseldi. Diyarbakır-Bitlis-Muş cephesindeki kolordunun komutanıydı. Kemal Paşa, göreve gelişinden bir müddet sonra, 3 Ağustos 1916 sabahı, kolordu kuvvetlerini Bitlis ve Muş taraflarına taarruza geçirdi. Bu kolordunun sadece iki tümeni vardı. Buna rağmen bölgeyi Rus işgalinden kurtardı. Gerçi Muş, 25 Ağustos’ta tekrar Rusların eline düşecek ve ancak 1917’de yeniden alınacaktır.

Çanakkale’deki komutanlar arasında mümtaz yeri olan Mustafa Kemal Paşa’nın Doğu Cephesi’nde de gösterdiği bu varlıkla, Osmanlı ordusunun genç kadroları arasında ismini berkittiği açıktır. Çağdaş Türkiye’nin tarihindeki yeni dönem Ulu Önder’ini de ortaya çıkarmaya başlamıştır. 78 yıl evvel ebediyete yolladığımız ‘Ulu Önder’ böyle bir sarsıntının ortasında askerlik kadar politika da öğrendi ve savaşın yerine iktisadi kalkınma ve yeni dünyaya kültürel uyumun gerekliliğini kavradı.

Dehasıyla sivrildi

Türkiye imparatorluğu iktisaden yavaş gelişiyordu. Buna karşılık eğitimde ve bilhassa subay eğitiminde dünyayı yakalamaya muvaffak olmuştu. Bu yüzden genç komutan Mustafa Kemal Paşa, ‘cahil ve liyakatsiz’ komutanlar arasında sivrilmiş biri değildir, nitelikli insanlar arasında ön almıştır. O, onların arasında ‘dehası’, yer yer sertliği ve atılganlığı ama eldeki imkânlarla hedefi ayarlamayı bilen ölçüsüyle sıyrılmıştır.

Cihan Harbi’nden sonra devlet kuran başka mareşaller de vardı. Ama onların koşulları değişikti. Polonya’da Mareşal Józef Piłsudski ve Finlandiya’da Emil Mannerheim’a göre Atatürk’ün farkı, harap olmuş ve en değerli evlatlarını 12 yıl süren bir savaşta kaybetmiş bir milleti eğitim ve sağlık yönünden yeniden diriltmek zorunda oluşuydu. Bunu başarabilmiştir. İlerleyen yıllarda da devam eden bu atılımın ilk büyük hamlesi yine onun devrinde yapıldı.

Mareşal Cumhurbaşkanımız ve arkadaşları milli eğitim ve sağlık bütçesini her şeyin önüne koyacak kadar realistti. Dış politikada, henüz ateş ve barut kokan günlerde, Cihan Harbi ve İstiklal Harbi’ndeki düşmanlarıyla yakınlaşmayı, ama Cihan Harbi’ndeki tatsız müttefiklerinden de gürültü koparmadan ve fazla sorun çıkarmadan uzaklaşmayı bilmiştir.

İkinci Cihan Harbi’nden sonraki Türkiye’yi bir yerde kurtaran ve bugünkü düzenine getiren bu davranıştır. Dış politikada sivri dille yürütülen aşırı davranışlı politikalar yeni Türkiye’ye uygun değildir. Bunu Cihan Savaşı’nın hatalarını yaşayan nesil idrak etmiştir. Çünkü tarihi yeniden yaşamak zorunda değildik.

Bizde mantıksız insan çoktur

TÜRKİYE’de ebedi başkomutanının generallik kılıcını alışının 100’üncü yılında, dünyadaki askeri literatürün de öneminin sürekli altını çizdiği Mustafa Kemal Paşa’nın Cihan Harbi’ndeki konumunu tartışanlar var. Bizim memlekette amatörler ve kasabaların çokbilmişleri böyle büyük iddiaları ortaya atmayı severler. Yalnız bu iddiaların çoğu gerçekle hatta mantıkla bağdaşmayan siyasi polemiklerin ürünüdür.

Osmanlı ordusunun iyi eğitimli, bilgili mensupları hiç az değildi. Dört dili çok iyi bilen, iyi bir ressam olan Enver Paşa, çocuklara müzikal oyun yazacak kadar her dalda becerisi olan Kâzım Karabekir Paşa veya Rusça dahil dört-beş dili iyi bilen Kût’ül Amare’nin asıl komutanı Albay Nurettin (sonraki Sakallı Nurettin Paşa), Nâzım Hikmet’in dayısı Ali Fuat Paşa... Bu gibi örneklerin içinde Ulu Önderimiz, sosyal bilimlerdeki ve sanat dallarındaki dehasını, yönlendiriciliğiyle ortaya koydu.

Türkiye tarihinin hiçbir döneminde Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi gibi beşerî bilimlerin teşkilatlandırıldığı bir kurum, Romanist hukuk eğitimi veren fakülteler, Batı müziği eğitimi veren konservatuvarların hepsinin bir arada kurulduğunu göremeyiz.

Türkiye arkeoloji ve Batı müziğini imparatorluk döneminde de tanımıştı ama bunun eğitimini vermek, yaymak ve operayı kurmak başka bir başarıdır.

78 yıl sonra Türkiye Kemalist dönemin birçok kurumunu sayıca ve nitelikçe geçti ama kültürel atılım ve anlayış alanında o devrin gerisindedir. Demokrasinin aksaması da bu topallıkta aranmalıdır.


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git