A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Laiklik ve Eğitim – IV -

Kategori Kategori: Laiklik ve Eğitim | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gündoğdu Gencer | 23 Haziran 2016 21:44:22

Din temelli eğitimin alternatifi net olarak seküler eğitimdir. Laiklik ile sekülarizm aynı şeyler olmasa da bunu daha fazla kurcalayarak halkın kafasını karıştırmak yerine, Kemal Bey’in “anayasaya aykırı ama destekleyeceğiz” dediği gibi ikisi eş anlamlymış gibi davranıp laik eğitimden söz edelim.

Öncelikle özgür seçim yapacak yaşta olmayan çocuklara, bence 21 yaşının altındakilere din eğitimi vermek Ensar vakfındaki çocuklara yapılan tecavüzden daha büyük bir suçtur. Hele hele ana okulu ya da ilkokul çağındaki çocukların kafalarını cennetle cehennemle, yarılan denizlerle, şaraba dönüşen sularla, uçan atla bir gecede yüzlerce kilometre uçup geri dönme masallarıyla, şeytanlarla, meleklerle, cinlerle perilerle doldurmak geleceğin hastalıklı kuşaklarını yetiştirmenin reçetesidir. Geçenlerde bir haber vardı. Ufacık bir yavrucak annesine ölmek istediğini, çünkü gittiği okulda ölümün çok güzel bir şey olduğunun anlatıldığını söylüyor. Kanım dondu.

Seküler bir eğitim sisteminde çocuklara öğretilmesi gereken temel şeyler aslında çok fazla değil. Bir, her insanın, rengi, ırkı, inancı, cinsiyeti ne olursa olsun eşit olduğu, iki, her canlıya ve doğaya saygıyla yaklaşmak gerektiği, üç, belki de en önemlisi, kendisine yapılmasını istemediği şeyi başkasına yapmamasını, dört, kendisine söylenen her şeyi sorgulamasını, irdelemesini, sorgulamadan hiç bir şeye inanmamasını, beş, uygarlıkta yaratılan her şeyin temelinde insan emeği olduğunu, bunların en önemlilerinin de binyıllardan süzülüp gelen bilgilerin okunup özümsenmesi olduğunu, altı, kimseyi sömürmemesi ve kimseye de kendisini sömürtmemesi gerektiğini öğretmek… Bu kadar basit! Matematik, fizik, kimya, biyoloji falan bunlar hepsi bu ilkelerin ardından gelir. Atatürk’ün ancak 1937 yılında dillendirebildiği gibi ilkemiz “bu prensipler, gökten indiği sanılan kitapların dogmaları ile asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz” olmalıdır. Bu seküler bir yaklaşımdır ve bunun gerçekleşmesi ancak seküler eğitimle mümkündür.

Şimdi biraz Türkiye’de laikliğin tarihçesine biraz değinmek istiyorum. Elbette Atatürk laikliği temel bir ilke olarak Cumhuriyetin temeline koyan liderdir ama bunun tarihi daha eskilere dayanır. Ülkemizde "Laiklik" düşüncesini ilk kez tanımlayan ilk basımevi kurucusu Macar asıllı İbrahim Müteferrika'dır. 1730'larda Padişah I. Mahmut Müteferrika' ya "küffarın ekser zamanda galebesine ve ehl-i İslâmın mağlubiyetine sebep nedir? Araştır, bildir" buyurmuş. Müteferrika da "Milletlerin Düzeni Üzerine Düşünce Yolları" adlı eserinde başka nedenlerle birlikte şu noktayı da belirtmiştir: "Günümüzde artık devletler dinden ve gelenekten gelen esaslara göre değil, akıl ve bilim ilkelerine göre yönetilmektedir" demiştir. I. Mahmut buna ne denli kulak asmış, bilmyorum. Çünkü o yıllarda Arabistan’da Muhammed bin Abdülvahhab adlı bir adamın ortaya attığı bir dinî akım ortaya çıkmaya başlamıştı. Buna Osmanlı “Hariciler”, kendileri “Selefiler”, karşıtları da “Vehhâbiler” adını vermişti. Bunlar, Zâhiriyye, yani âyetleri kıssa olarak ya da mecazî anlamlarına göre yorumlamayıp olduğu gibi kabul eden bir mezhepten doğmuştur. Selefiler, “selef” yâni “önceden gelen” anlamıyla Muhammed ve 4 halife döneminde ne varsa ona bağlı kalmak gerektiğini savunur. Oysa İslam’ın altın çağı “selefler”in yaşadığı 7. Ve 8. Yüzyıllar değil, Arapların diğer uygarlıklarla temas ettiği 10., 11., 12. yüzyıllardır. O dönemde Türk-Unani-Hint-Arap-Çin-Bizans-Pers uygarlıklarını özümseyen İslam birçok alanda, özellikle matematik ve tıbda öncü konumuna geçmiştir. Bu dönem:

Beni özene bezene yaratan kim? Sen!
Ne yapacağımı da yazmışın önceden.
Demek günah işleten de sensin bana:
Öyleyse nedir o cennet cehennem?" diyen Ömer Hayyam’ın dönemi,

Menenjit, sekonder iltihap ve menenjitin ilk defa ayrı ayrı teşhisini yapan zatürrie, zatülcemp ve interkostal nevralji ve karaciğer apsesi ile, peritonitin, şarbon'un açıklamalarını yapan İbn Sina’nın dönemi,

Yine aynı dönemden Horasan’ın Rey kentinden Ebu Bekir er-Razi şöyle diyor: “Allah’ın verdiği akıl gücü ve adalet duygusu insanlar arasında düzeni sağlayak ve mutlu bir hayat gerçekleştirecektir, bunun için dine ve bir peygamberin rehberliğine gerek yoktur, Allah’ın insanlar arasından peygamber veya ruhani bir şahsiyeti üstün niteliklere donatarak imtiyazlı kılması ve insanlara mürşit olarak göndermesi O’nun hikmet, adalet ve merhametiyle bağdaşmayan bir durumdur, insanlar akıl ve diğer nitelikleri açısından eşit yaratılmış olduğundan üstün niteliklerle donatılmış imtiyazlı birinin varlığının bu eşitliği bozar, tarih boyunca devam eden savaşlar din farklılığından ileri gelmektedir, dolayısıyla insanlığı kurtarma iddiasıyla ortaya çıkan peygamberler insanlığın felâketini hazırlamıştır. Dönem El-Biruni’nin, İbn Hatib’in, Ali İbn Abbas’ın, Ebu'l-Kasım’ın, İbn Nefis'in, Ibn Rüşd’ün devridir. 1332 yılında Tunus da doğan ve sosyolojinin temellerini atan İbn Haldun’un devridir.

Ve bu aydın insanların hiç biri ceza görmemiş, idam edilmemiştir. “Kökten dinci” diye nitelendirilen Müslümanların dönmek istedikleri dönem hangisi acaba? İslamın bu aydınlık dönemi değil, 7. ve 8. Yüzyılda daha çöl ve kabile yaşamının dışına çıkmamış Arabistan döneminin İslamî normları, kurallarıdır.

Şimdi size iki din adamının sağlık ve tıb konusundaki görüşlerini aktaracağım: Birincisi: “Dünyevi ilaçlara, ot ve köklere inanmak, Allah'a karşı bir güvensizliği ifade eder. Eczacılık, her çeşit şekiller içinde, bu nevi iğfalkar sanat ve hareketlerden doğmuştur. İlâhî kudrete başvurma yerine, neden bir köpek gibi otlar; geyik gibi yılanlar; domuz gibi istakozlar; aslan gibi maymunlarla tedavi olmayı tercih ediyorsun?”

Bu da ikincisi: “Erkeğin tenasül uzvu için okunacaklar: Dört tertip vardır: 1. Tertip: Bakara Suresinin 260. Ayet-i kerimesinin bir kısmı bir miktar suya okunur. Sudan biraz alınıp cinsel uzva serpiştirilir, ve suyun kalanı içilir”.  Ne deniyormuş bu ayette? “İbrahim Rabbine: Ey Rabbim! Ölüyü nasıl dirilttiğini bana göster, demişti.  Rabbi: dört tane kuş yakala, onları yanına al, sonra kesip parçala, her dağın başına onlardan bir parça koy.  Sonra da onları kendine çağır; koşarak sana gelirler, buyurdu”. Kuşlar?

Birincisi 2. Yüzyılda yaşamış Asuri Hıristiyan bir yobaza, Tatian’a ait. İkincisi ise Türkiye’de 21. yüzyılda halen hayatta olan bir yobaza… Çağ dışı denildiğinde neden öfkeleniyorlar ki?

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 5 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







YÜRÜYÜŞ SÜRÜYOR
'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.

Değişen Küresel Düzende Avrupa'nın Korunma Stratejisi
Taliban yönetimi insan hakları felaketini tetikliyor.
Sudan soykırımı bir kabustur
Demokratlar kapanma konusunda ciddiler…
Trump eski KGB ajanı mıydı?

ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”
Canberra yenilenebilir enerjiye geçişi nasıl başardı?
Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi
"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi
Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!
Türkiye OECD’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke
2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.

ANALAR(IMIZ) SİZLER ÇOK YAŞAYIN
Amerika dış yardım yumuşak gücünden vazgeçiyor mu?
Zelenski: Kolezyum Politikasının Kurbanı
UKRAN(RUS)YA (İKİ) BARIŞ, SAAT KAÇTA?
UKRAN(RUS)YA: TANSİYON YÜKSELİYOR

EMRİ HAK VAKİ
Hatalar Zinciri
Para...
Sarıkamış 1915
KIRIK

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git