A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Zizek: “Küreselleşmek, etrafımıza görünmez duvarlar örüyor”

Kategori Kategori: Söyleşi | Yorumlar 0 Yorum | 23 Haziran 2016 19:33:08

O, Avrupa’yı eleştirmekten hiç çekinmeyen biri... Ekonomiyle ilgili fikirleri konusunda çoğu kişi onun devrim yaptığını düşünüyor. Slavoj Zizek, lafını esirgemeyen bir fikir adamı... Kendisi Global Conversation’ın iki hafta önceki konuğu... Euronews ekibi, onunla Slovenya’nın başkenti Ljubljana’da görüştü.



euronews: Slavoj Žižek… Size göre günümüzdeki mülteci krizinin en büyük nedeni küreselleşme… Neden böyle düşünüyorsunuz?

Slavoj Žižek: Sanırım küreselleşmenin bir diğer boyutu, etrafa görünmez duvarlar örmesi… Burada, Slovenya’da bile işsiz, güvenli ortamlarda çalışamayan işçiler var. Bir yerde, işçilerin yarısından çoğunun güvenlik tedbirlerinden yoksun olarak çalıştığını okudum. Fakir ülkelerde ve varoşlarda yaşayan insanlar toplumdan dışlanmış durumda… Yani bu eskiden bildiğimiz zengin fakir ayrımı yok… Şu anda kendini güvende hisseden, belirli sivil haklarına sahip olan insanlarla bu imkanlara sahip olmayanlar arasında belirsiz bir ayrım var. Genel kararlar alırken daha fazla uluslar ötesi güce ihtiyacımız var. Bu düzen içerisinde doğayı ve mülteci sorununu çözemiyoruz.

euronews: Ancak Avrupa Birliği’nin bu uluslar ötesi sorunları çözmesi gerekiyor. Ama başarısız oldular. Bunu yapamadılar…

Slavoj Žižek: Evet. Bu durum Avrupa Birliği için bir trajedi… Avrupa ne istediğini bilmiyor. Aslında şu anda iki farklı Avrupa’dan söz edebiliriz. Bunlardan ilki Brüksel merkezli devlet temeli olan Avrupa… Bu taraf için sadece küresel pazar önemli… Belirli bir idealleri yok… İkincisiyse mülteci karşıtı popülist Avrupa… Bence bu durum Avrupa için büyük tehdit. Ben bu büyük insan göçünden korkmuyorum. Ben asıl şu anda Avrupa’yı savunan bu insanlardan korkuyorum. Örneğin Marine Le Pen, Fransa’da iktidarda olsa bile, Avrupa yine bildiğimiz Avrupa kalacak… Hepimiz bu kıtayı seviyoruz. Avrupa hala özgürlükçü, sosyal güvenlik ve kadın hakları değerlerine sahip çıktığı için ayakta kalacak.

euronews: Şu anda daha da yoksullaşan Batılı işçi sınıfı ve orta gelirli insanlar neden diğer kıtalardaki fakir insanların bu çabasına ortak oldular?

Slavoj Žižek: Çok önemli ve ucu açık bir soru sordun. Bunu çoğu solcu yapmaya çekinir. Bilirsiniz, mülteci akınından korkan sıradan insanların kendilerine göre bazı haklı yönleri var. Çünkü Avrupa kapılarını mülteciler için ardına kadar açarsa, elbette işsiz kalacak, daha az maaş alacak olan kişiler zenginler olmayacak… Bence bu konudaki tek çözüm yöntemi ortak bir çaba sayesinde mümkün olacaktır. Olaya sadece insani yönden bakmak sorunu çözmez. Mülteciler gelecek mi yoksa gelmeyecek mi… Buradaki asıl sorun Avrupa’da belirli bir öfke patlaması yaşanması… Ülkelerin refah seviyeleri düşüyor. Avrupa’daki insanlar bu durumdan hoşnut değil. Bu insanları rahatsız eden asıl kriz, küresel sermayenin eşitsizlik ortaya çıkarması… Kendi çabalarımızın onların çabalarıyla bağlantılı olması burada kesinlikle çok önemli bir mevzu… Bu durumu kabul etmezsek, mülteciler gelmeye devam ederse ve onları ekonomiye bir yük olarak kabul edersek kaybeden biz oluruz. Güçlü kararlar verebilmemiz için, uluslar ötesi bir mekanizmaya ihtiyacımız var.

euronews: Yasal yaptırımlarla mı?

Slavoj Žižek: Kesinlikle… Bana göre bu konuda bir sorun yok.

euronews: Ancak Avrupa Birliği bunu reddetti.

Slavoj Žižek: Bu beni üzüyor. Evet reddedildi ama buna alternatif nedir? Başka bir seçenek olduğunu sanmıyorum. Çünkü bundan vazgeçip güçlü ülkelerin oyununu oynamak ne işe yarar? Bu İngiltere’nin yaptığı bir şey…

euronews: Ancak sorun Brüksel değil. Asıl sorun küreselleşme…

Slavoj Žižek: Bu sizin düşünceniz.

euronews: Ekonomik kriz Brüksel ile ilgili değil. Uyum süreciyle alakalı…

Slavoj Žižek: Brüksel’i eleştirenler, Brüksel’in uluslararası bürokraside ne kadar kötü olduğunu unutuyor. Brüksel’in yaptığı şey, asgari şartlar altında azami çalışma saatleri dayatmak… İşte bu savaşın hala Avrupa Birliği içerisinde sürdürülmesini düşünmemin sebebi bu…

euronews: Donald Trump… Amerika devrimsel bir süreçten mi geçiyor sizce?

Slavoj Žižek: Elbette… Trump kişisel olarak iğrenç, adi, ırkçı ve saldırgan bir tip… Aynı zamanda onun İsrail ve Filistin konusunda söyledikleri çok doğru. Filistin konusuna ilgi duyduğunu ve bu konuya daha doğal açıdan yaklaşılması gerektiğini söylemişti. Sadece Rusya’ya karşı gelinmemesi, bir diyalog süreci içerisine girilmesini ve asgari ücretin artırılması gerektiğini açıkladı. Obama’nın evrensel sağlık sistemini iptal etmekten de hoşnut olmadığını belirtti.

euronews: O merkez liberal…

Slavoj Žižek: Evet. Benim tezim bu yönde… Bu saçmalığı bir kenara bırakalım. Bu tehlikeli bir durum, bunu kabul ediyorum. Kendisi çok daha fırsatçı ve tam bir politikacı… Belki de düşündüğümüz kadar kötü değildir.

euronews: Sizce Rusya ve Çin farklı bir ekonomik model ortaya koyuyor mu? Batılı devletlerin modelinden farklı, bunlara alternatif, ekonomik ve siyasi bir yapı…

Slavoj Žižek: Ben ılımlı olarak bu konuda tamamıyla Batı’dan yanayım. Çünkü bu bir alternatif olarak duruyor. Faşist, otoriter ve kapitalist bir alternatif. Bunu çok iyi biliyorum. Geçenlerde Çin’deydim. Oranın insanlarıyla bu konuyu müzakere ettim. Onların bakış açıları tamamen komünist bir rejimi kurnazca ve Konfüçyüsçü bir yaklaşımla temize çıkarmak… Duruma her zaman şu şekilde bakıyorlar. Biz demokrasi vaat edemeyiz. Buna gücümüz yok. Sosyal bir patlama gibi bir şey bekliyorlar. Farkında değiller ancak faşist söylemlerde bulunuyorlar. ‘Herkesin kendi evinde yaşadığı ortak bir istikrara ihtiyaç var. Birlik ve beraberlik için, verilen emirlere uymak zorundayız’ gibi söylemler… Yani bu insanlar modern muhafazakarlık istiyor. Ancak maalesef kapitalizm bu yöne doğru ilerliyor.

euronews: Size son bir sorum var. Biraz kişisel olacak ama…

Slavoj Žižek: Aman yarabbi. Sanırım ben insan değil bir canavarım.

euronews: Siz kendinize, felsefenin Elvis’i demiştiniz, değil mi?

Slavoj Žižek: Hayır demedim. Bundan nefret ediyorum. Şu anda düşmanım gibi konuşuyorsun. İnsanlar gücü eline geçirirse, beş yıl boyunca Rus çalışma kampları Gulag’lara atar bizi… Bana doğrudan saldırı yerine bunu zekice yapan insanlar hep böyle konuşur. “Ben Stalin’in çılgın bir hayranıyım” lafı kafa karıştırıyor. Benim popüler biri olduğumu kabul ediyorlar. Ancak buradaki mesajım şu. Ben Elvis’im demek; sadece ‘bu adam bizi eğlendiriyor, onu gidip dinleyebilirsin’ anlamına gelir. Bu pop müzik felsefesinin bir şakası. Bunu ciddiye almayın.

Kaynak: euronews

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Rusya, Kuzey Kore ve Ukrayna’nın Çalınan Nesli
Düşen İHA’lar, Yükselen Gölge Savaş: Türkiye Semalarında Rus İstihbaratının Sessiz İşgali ve Egemenlik Krizi
Yağmurlu Bir Bayrampaşa Sabahında Orta Asya’dan Uzakdoğu’ya Uzanan Bir Hat
Barınma Krizi Değil, Sınıf Savaşı, Türkiye’de Konut, Kira ve Kentsel Dönüşüm Üzerinden Yürütülen Sessiz Tasfiye
Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi

Litvanya Parlamentosu’nda Çerkes Soykırımı Tartışmaları: Tarih, Hafıza ve Uluslararası Sorumluluk
Körfez Bölgesinin Küresel Güç Merkezi Olma Yarışının İç Yüzü
Trump'ın Ulusal Güvenlik Stratejisi: Tepki ve Gerçekleşme
İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti güvenlik işbirliğini derinleştiriyor.
Narva’da Sessiz İhlal, Rus Sınır Muhafızları Estonya Toprağında, Dünya Yine Seyirci

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

Avrupa’da en fazla Türk’ün yaşadığı ülkeler hangileri?
"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi

Tora, Stranger Things 5, Upside Down ve İnsan Ruhunun Metafiziği
2025'in Türkiye’deki en önemli 10 arkeolojik keşfi
Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Mercedes-Benz Places by Binghatti Gökdelen Kapitalizmi ve Küresel Hegemonya
Masumiyet Pazarlanıyor mu Baby Dove’un Türkiye’ye Girişi, Bebek Bakımında Güven Söylemi ve Kapitalizmin En Hassas Alanı
Düşünmektan uyuyamayanlar ve uyumaktan düşünmeyenler : Türkiye çelişkisi
Seul’den Pulpit’e, Rabi (Haham) Angela Buchdahl’in Olağanüstü Hikayesi — Kimlik, Dahil Etme ve Bölünmüş Dünyada Yahudi Liderliği
Avatar’ın Ormanları, Betonun Gölgesi: Kadıköy ve Bayrampaşa Arasında Hayatın Gerçekliği Üzerine

PALAVRA
YARGI ÜLKESİ
BÜTÇE
UTANMA
Boydan Kısa

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git