Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) tarafından hazırlanan “Türkiye’de Demokratik Kurumların İşleyişi” başlıklı rapor ve karar metni konseyin genel kurulunda kabul edildi. Karar metninde Güneydoğu’da terörle mücadele, milletvekili dokunulmazlığı, basın özgürlüğü ve hukuk devleti konularındaki endişeler ve tespitler öne çıktı.
Deutsche Welle’den Kayhan Karaca’nın aktardığına göre, AKPM’nin Strasbourg’daki genel kurulunda tartışılan tasarı, 24’e karşı 96 oyla kabul edildi, oylamada 10 parlamenter de çekimser kaldı. Oylama sırasında AKPM’nin AKP’li üyeleri tarafından sunulan raporda değişiklik yapılmasına dönük önergeler ise kabul görmedi.
AKPM’nin Türkiye raportörleri Norveçli parlamenter Ingebjorg Godskesen ve Sırp parlamenter Nataşa Vuçkoviç’in imzasını taşıyan rapor ve karar metninde, Türkiye’nin son siyasi gelişmelerden ötürü, Avrupa Konseyi üyeliğinden kaynaklanan siyasi ve hukuki yükümlülüklerini yerine getiremez haline geldiği ve demokratik kurumları tehdit ettiği mesajı verildi.
Politik değişimi başlatan 17-25 Aralık oldu
Raporda, son zamanlarda yaşanan ifade özgürlüğüyle ilgili gelişmeler, hukuk devletinin erozyona uğraması, hak ihlalleri ve operasyonların ‘demokratik kurumların işleyişi’ konusunda ciddi şüpheler uyandırdığı not edildi. Kararda, “Dört bakan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu hakkındaki 17-25 Aralık 2013 tarihli yolsuzluk iddiaları ulusal politik süreçlerle ilgili değişikliklerin başlangıç noktası oldu” dendi.
Siyasi çözüm çağrısı
Dokunulmazlıkları kaldırılan milletvekillerine yönelik yargı sürecinin Avrupa Konseyi normları ve ifade özgürlüğüne saygı çerçevesinde sürdürülmesi istenen raporda, Türkiye’nin son yıllarda maruz kaldığı saldırılara işaret edilerek, terörle mücadelenin ‘uluslararası hukuk ve orantılılık ile gereklilik ilkelerine uygun yürütülmesi’ görüşü vurgulandı.
Ankara’dan ‘terörle mücadele’ mevzuatını Avrupa normlarına uyarlaması talep edilen raporda, PKK’ye de ‘eylemlerine son verme ve silah bırakma’ çağrısı yapıldı ve tüm taraflardan siyasi çözüm aramaları istendi.
Cumhurbaşkanı’na hakaret yasası ve 301 kaldırılsın
Karar metninde, Türkiye’de medya ve gazeteciler üzerindeki baskı da kınandı.
“Gazeteciler ve basın organlarına yönelik saldırılar, mülkiyet hakkına aykırı biçimde medyalara el konulması, gazeteciler üzerindeki baskılar ve sadece işini yapan gazetecilerin cezalandırılması otosansüre yol açmaktadır” denen karar metninde, ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ ve 301 yasalarının da kaldırılması talep edildi.
‘Yargının yürütmenin kontrolüne girdiği’ mesajı da verilen kararda, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcisi Erdem Gül’ün Anayasa Mahkemesi kararıyla tahliye edilmeleri hakkında sarf ettiği “Karara uymuyorum, saygı da duymuyorum” sözleri örnek gösterildi.
Siyasi denetim önergesi son anda reddedildi
Karar metni oylanırken bir grup Fransız ve Ermeni parlamenter, Türkiye’nin AKPM’de siyasi denetime alınması için önerge verdi, ancak önerge son anda reddedildi. Türkiye AKPM’nin denetim sürecinden Haziran 2004’te çıkarılıp, ‘denetim sonrası süreç’ kapsamına alınmıştı.
AKPM’nin denetim mekanizmasıyla, üyelik sürecindeki ülkelerin Avrupa standartlarında demokrasi, insan hakları ve hukuk devletiyle ne derece uyumlu oldukları ölçülüyor.
Ertuğrul Kürkçü: Avrupa ‘faşist bir Türkiye istemiyoruz’ dedi
Diken'in geçtiği bilgiye göre, AKPM’nin HDP’li üyelerinden Ertuğrul Kürkçü, kararı ‘Avrupa’nın Türkiye’de olup bitenler karşısındaki suskunluğuna son vermesi’ olarak gördüğünü söylerken, Avrupa’nın “Türkiye’yi istiyoruz ama faşist bir Türkiye istemiyoruz” mesajı verdiğini savundu.
AKP milletvekili Markar Esayan ise raporun ‘belli bir medyanın ve HDP’nin etkisinde kalarak hazırlandığını’ savundu: “Türkiye denetime alınmış olsaydı Avrupa Konseyi’nden çekilecektik. Avrupa kurumlarıyla krize yuvarlanacaktık. Fakat sağduyu galip geldi.”
AKPM, gelecek yıl hazırlayacağı kapsamlı bir raporla Türkiye’nin denetim sonrası süreçten çıkarılması, bu süreçte tutulmaya devam edilmesi veya denetim sürecine geri alınmasını kararlaştıracak. AKPM raportörlerinin bu amaçla bu yıl Kasım ayında Türkiye’yi ziyaret etmeleri öngörülüyor.