Harflerin sesleri, renkleri, devinimleri, duyguları, düşünceleri, komşuları... inanılmaz büyük bir gözlem gücüyle A. Beliy'in Glossolalia'sında. Harfler hayatın kanına nasıl karışıyor? Bundan büyük merak olur mu? Andrey Beliy, akıl almaz bir dil cambazı!
Berlin Günceleri 28 Ocak – 3 Şubat 2008
28 Ocak, Pazartesi
Varlık’a “Şiir Günlükleri” yazacağım. İlk yazı Mart’ta çıkacak. Şiir kitaplarını bir de günlüğün süzgecinden geçireceğim.
Yitik Kent: Ankara için bir önsöz kaleme almam, albüm kısmı için de fotoğraflarımı düzene sokmam gerekiyor.
“yazık bunlara” diyordu komşum bahçedeki çiğdemleri göstererek, “erken doğdular, erken ölecekler.” Çiğdemler, Ahmet Arif’in “Dağlarına bahar gelmiş memleketimin” dizesini anımsattı bana ülkemin her yeri kar altındayken.
29 Ocak, Salı
“Şairin anayurdu çocukluğudur” diyor Adorno. Şiir kitaplarını bir de bu gözle okusak, şairlerin çocukluklarıyla buluşmak için.
Harflerin sesleri, renkleri, devinimleri, duyguları, düşünceleri, komşuları... inanılmaz büyük bir gözlem gücüyle A. Beliy’in Glossolalia’sında. Harfler hayatın kanına nasıl karışıyor? Bundan büyük merak olur mu? Andrey Beliy, akıl almaz bir dil cambazı!
30 Ocak, Çarşamba
Fahri Erdinç’le Kemal Özer’in Bulgaristan Mektupları’nı (2006) verdi Türkolog Petrova. Yurtdışı yaşamının acılarını derinden tatmış bir yazar Fahri Erdinç. Türkiye’de şiirleri, romanları, öyküleri yayımlandıkça yüreğinden binlerce kuş havalanıyor sanki.
31 Ocak, Perşembe
Sıkıntı neden yüreğime demir attı bugün? Elim ne kitaba, ne kaleme gidiyor.
Enver Gökçe’yi Seyranbağları’ndaki yurtta gördüğümde sanıyorum Bulgaristan’dan yeni dönmüştü. Ahmet Say’la birlikte gitmiştik. Türkiye Yazıları dergisi için görüşme yapacaktık. Konuşacak durumda olmadığı için görüşmeyi gerçekleştiremedik. Kalın, siyah gözlük camlarının ardındaki dupduru bakışlarını hiç unutmadım. Bir de yarasından irin akan ayağını. Fahri Erdinç, mektuplarının birinde Kemal Özer’e Enver Gökçe’yle ilgili şunları yazıyor:
“Görünüş iyimserlik verici. Cerrahi müdahale yapılmadan iyi olacağa, ama bu iş epey uzun süreceğe benzer. Enver’in morali, en önemlisi, çok iyi. Sabırlı. Güçlü. Dişini sıkıyor. Ayaklarının yaraları ve ağrıları henüz tamamen kesilebilmiş değil.”
Aklımdan çıkmıyor onun çektiği sıkıntılar, Çit köyündeki yapayalnız hali, kaybolan şiirleri, “Abi” diye konuşması.
Rahime’nin guatrdan 2. kez ameliyat olacağı kesinleşti. Ameliyattan sonra 6 ay güneş yüzü görmemesi gerekiyor boynunun. Ayvalık’ta bu nasıl olacak?
1 Şubat, Cuma
Yoksulduk Dünyayı Sevdik (2007), diyor toplu şiirlerinde Arif Damar. İlk Şiirlerle birlikte on bir şiir kitabına ev sahipliği yapıyor bu hacimli kitap. 1959’da yayımlanan Kedi Aklı kitabının başlığını çok severim. Hayatı gözlemlere boğmayan bir şairdir bir zamanların Barikat’ı.
“Ama diklendim ayaklandım / Bir çetin barikattım önünüzde”
Turgut Çeviker’in yolladığı 1972’nin Ankara’sının haritası çok işime yarayacak.
Üniversiteler Arası Kurul’un türbana tepkisini, haberleri izlerken, biz de alkışladık.
İktidar Türkiye’yi nereye götürmek istiyor?
2 Şubat, Cumartesi
Otobüs, metro ve banliyö trenleri çalışanlarının Berlin’deki grevi pek çok kişiye sıkıntılı anlar yaşatsa da, haklarını alma mücadelesi verenlerin yanında yer almak gerektiğine hep inanmışımdır.
Birden 1963’te İstanbul İstinye’deki Kavel Kablo Fabrikası’nda çalışan 170 işçinin 62 gün boyunca haklarını almak için direnişlerini anımsadım. Ses getiren bir grevdi bu tutuklanma ve gözaltına karşın.
“ve izin verirlerse istinyeli emekçi kardeşlerim / izin verirlerse kavel grevcileri / ilk çocuğumun adını kavel koyacağım” dedikten sonra şair Hasan Hüseyin ilk kitabının adını Kavel (1963) koyar. Grevin destanıdır Kavel.
3 Şubat, Pazar
İki kedi biblosu daha bulduk, el yapımı: Toplam sekiz oldu. Rahime, bu sevimli kedi biblolarından zor ayrılacak gibi. Hulki Aktunç’un yazmakta olduğu bir roman için topluyoruz bunları.
İsabel Allende, ölen kızını Paula romanında ele almıştı. Bu roman üzerine okurların yazdığı mektuplardan oluşan bir kitap buldum bit pazarında ve hemen kaptım. Okur mektupları üzerinden bir romana sokulmak nasıl oluyor acaba? Bu sorunun yanıtını kitabı okuduktan sonra vereceğim.