Castro’dan Obama’ya insan hakları dersi: İnsan hakları bir bütün ve evrenseldir. 88 yıl sonra Küba’ya ilk ABD başkanı Barack Obama’nın olumlu başlayan ziyareti, iki görüşme sonrası yapılan basın toplantısında ‘tatlı sert’ bir görüntü aldı. Obama ve Küba Devlet Başkanı Raul Castro, başkent Havana’daki Devrim Sarayı’nda bir araya geldi. Sonrasında düzenlenen basın toplantısına ise ‘insan hakları’ gerilimi hakimdi.
Obama’nın ülkedeki hak ihlallerini gündeme getireceği biliniyordu. Obama’nın ülkeye vardığı günden hemen önce Beyazlı Kadınlar adlı bir grup, tutuklu bulunan rejim muhaliflerinin salıverilmesini istemiş, protestocular gözaltına alınmıştı.
‘İnsan hakları konusunda çifte standart var’
Castro ilişkilerin normalleşmesi için ambargonun kaldırılması ve Guantanamo’daki deniz üssünün kaldırılması taleplerini yinelerken, Obama ilişkilere ‘bahar’ gelmesi için Küba’nın demokrasi ve insan hakları konusunda bir şeyler yapması gerektiğini söyledi. Obama, “Siyasal sistem, demokrasi ve insan hakları, uluslararası ilişkiler, küresel barış ve istikrar gibi konularda, hala ciddi görüş ayrılıkları farklar var” deyince Castro’nun yanıtı sert oldu.
Küba lideri şöyle konuştu: “İnsanlığın geleceği işbirliğine bağlı, eğer gerçekten insan türünü kurtarmak istiyorsak. Sular yükseliyor ve ada gitgide küçülüyor bile. Biz sivil, politik, ekonomik, toplumsal ve kültürel hakların birbirinden ayrılamayacağını ve evrensel olduklarını düşünüyoruz. Bir hükümetin sağlık, eğitim, sosyal güvenlik, beslenme, eşit işe eşit ücret ve çocuk haklarını savunmamasına ve garanti altına almamasına akıl erdiremiyoruz. İnsan hakları konusundaki politik manipülasyona ve çifte standarda karşı çıkıyoruz.”
Obama: Amerika’da bazı temel haklara erişimde eşitsizlik söz konusu
Obama, Küba’nın eğitim ve sağlık gibi konularda olağanüstü başarılar elde ettiğini kabul ettiklerini, ancak demokrasi ve ifade özgürlüğünü savunduklarını söyledi: “Castro’nun vurguladığı gibi Amerika’da da herkesin bazı temel haklara erişimi konusunda eşitsizlikler söz konusu ve biz iki tarafından birbirinden öğreneceği şeyler olduğunu düşünüyoruz.”
CNN muhabirinin Küba’daki siyasi tutukluları neden serbest bırakmadıkları sorusuna ise Castro, “Siyasi tutukların listesini hemen şimdi ver de onları serbest bırakalım” diye yanıt verdi. Kübe lideri, seçimlerde Donald Trump’ı mı yoksa Hillary Clinton’ı mı desteklediği sorusunu ise, “Henüz Amerika Birleşik Devletleri’nde oy kullanamıyorum” diye yanıtladı.
Eşit işe eşit ücreti anımsattı
NBC muhabirinin demokrasi ve insan hakları konularındaki tanım farklılıkları böyleyken iki ülkenin geleceğinin nasıl olacağına dair sorusuna ise Castro şu yanıtı verdi: “Dünyada kaç ülke 61 insan hakkının gereğini yerine getiriyor? Cevabı biliyorum, hiçbiri! Küba bunlardan 47’sini yerine getiriyor. Bazı ülkeler daha az bazıları daha fazlasına sahip. İnsan hakları konusu siyasallaştırılmamalı. Sağlık hakkından daha kutsal bir hak var mı? Örneğin, siz hangi ülkede doğmuş olursa olsun herkes için eşit ve ücretsiz eğitim hakkına katılıyor musunuz? Birçok ülke bunu bir insan hakkı olarak görmüyor. Siz, bir erkeğin aynı iş için bir kadından daha fazla para kazanması hakkında ne düşünüyorsunuz? Küba’da bir kadın eğer aynı işi yapıyorsa bir erkekle eşit kazanca sahiptir. Size bu argümanın politik itilaflarda bu şekilde kullanılamayacağına dair onlarca hatta yüzlerce örnek verebilirim; bu doğru ve adil değil.”
Toplantı sonrası fotoğraf verirken oluşan görüntüler de çok konuşuldu. Obama Castro’nun üzerinden kolunu uzatmaya çalıştı ancak Küba lideri hazırlıklıydı. Obama’nın kolunu tutmayı başardı. Obama’nın ülkeler arasındaki güç ilişkilerini jestleriyle ifade etmek konusunda uzman olduğu biliniyor.