|
|
20 yılın en tehlikeli yasası… iSTiHBARAT DEVLETiKategori: 'Hayır'lı Demokrasi | 0 Yorum | 27 Şubat 2016 08:10:28 Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile karı koca ilişkilerinden kredi kartı bilgilerine ve sosyal medyaya kadar her şey kayıt altına alınacak. CHP'li Pekşen düzenlemeyi, “20 yılın en tehlikeli yasası” diyerek eleştirdi. AYM ve AİHM'e gideceklerini söyledi. TBMM Genel Kurulu'ndamuhalefetin ‘fişleme' düzenlemesi olarak nitelendirdiği ve 5 maddesi kabul edilen tasarı ile ilgili tartışmalar sürüyor.
Özgür Düşünce'den Cihan Acar'ın haberine göre, CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen yasayla birlikte hükümete 78 milyon vatandaşı fişleme yetkisi verileceğini söyledi. Her türlü bilginin veri kabul edildiği yasanın son 20 yıl içindeki en tehlikeli yasalardan biri olduğuna dikkat çeken Pekşen, “Bu ülke açısından felaket” dedi. Kişisel verilerin korunması denen kurumun, MİT'e bilgi toplama amacıyla hayata geçirildiğini belirten Pekşen, asıl amacın makul şüphenin altyapısını oluşturmak olduğunu söyledi. Elde edilecek verilerle kişilere karşı her türlü suçlamanın yapılabileceğini aktaran Pekşen şu ayrıntıları paylaştı: “Bu kurulda hiçbir kriter yok. Bu kurumsal yapıda hiçbir AB kriteri değerlendirilmemiş. Bu birim tamamen MİT'ten daha çok geniş yetkilerle donatılmış, siyasi iktidara bilgi toplama amacıyla kurulmuş. Burada insanları bir şekilde kontrol etmeye çalışıyorlar. İnsanlar ‘senin hakkındaki verilerde şöyle bir bilgi var' denilerek suçlanacak. Sahte veya değil. Sen sabaha kadar bu durumu anlatmaya çalış kaşım gözüm diyene kadar bir yıl yatarsın içeride. İnsanlar suçun faili değil fişlemenin mağduru olacak. Suç cezasız kalacak.” Bu kurumun, resmi yasayla veri olmayacak şeyleri dahi veri kabul ettiğini vurgulayan Pekşen şunları aktardı: “Bunu gizli kullanma, daha sonra da paylaşma hakkını elde ediyor. Başta olması gereken koruma hakkını ise en sonra kullanıyor. Kişisel verilerle ilgili bilgiler dosyaya girerse, bu hakimin takdir yetkisini doğrudan etkileyecektir. Yasa ile banka ve kredi kartı şifreniz dahi bilinecek ve kayıt altına alınacak. Sizin özel hayatınız diye bir tabir kalmayacak. Twitter, Facebook, Instagram, Youtube gibi tüm sosyal ağlardaki bilgileriniz hatta eşinizle ilişkileriniz dahi bu yasa kapsamında bir veri olarak kaydedilecek. Eğer sizinle ilgili bir durum olursa karşınıza çıkacak.” Böyle bir düzenlemenin dünyada örneği olmadığını ifade eden Pekşen, “Bir çok Avrupa ülkesinde inanç ve mezhep sorgulanmaz, silahlı kuvvetler mensubunun bilgileri asla paylaşılmaz. Ama siz bunları alın paylaşın. İtirazlarımız devam edecek. Hem AYM hem de AİHM'e gideceğiz. Bu yasa resmen felaket yasası. Son 20 yıl içinde bu ülkenin en tehlikeli yasalarından biri” şeklinde konuştu. İnsan Hakları Gündemi Derneği Başkanı Günal Kurşun: Kişisel verilerin korunması adı altında bir yasa çalışması doğrudur. Bu konuda bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var ama bunun bir fişleme yasasının önüne geçmesi gerekiyor. İnsanların özel hayatlarının gizliliği kapsamında sadece kedinlerine ait bilgilerin kamusallaşmaması ve bu konuda devletin bu bilgileri tedarik eden değil koruyan rolünde olması gerekiyor. Batı ve ABD'ye baktığımızda fişleme yasası yok ve yasalar kişisel bilgileri koruyan bir rol oynuyor. Bizde ise tam tersi. Fişleme yasası olarak istihbarat devletine geçişin hukuki altyapısı hazırlanıyor. Birçok kesimden çok ciddi eleştiriler geldi. Ama bunların hiçbirisi iktidar tarafından ciddiye alınmadı. İnsanların etnik kökenlerinin, cinsel yaşamlarının ve buna benzer kimliğini oluşturan öğelerin kayıt altına alınması söz konusu. Çok tehlikeli bir durumla karşı karşıya kalabiliriz. Oluşturulması planlanan kuruldan bir çok temsilcinin çıkartıldığını aktaran Pekşen, “Hazırlık çalışmalarında bu kadro içinde Yargıtay, YÖK, Barolar Birliği gibi çok sayıda temsilci vardı. Ama görüldü ki sonra bu isimlerin hepsi çıkartıldı. 4 yıllık okulu bitirip gelenler heyete uygun öngörülmüş. Oysa Anayasa Mahkemesi temel hak ve özgürlüklere vurgu yapan bir gerekçe ile insanların hak ihlallerini ortaya koyuyor. AYM diyor ki; temel hak ve özgürlüklerin ihlali niteliğinde delil elde etmeleri durumunda bu delilleri yargılamaya esas alınamaz. Yargıtay diyor ki; 'Kişi kendisi bir ses kaydını ortaya koysa dahi bu ses kaydı hukuka uygun elde edilmediği için kişinin aleyhine suç delili olarak kullanılamaz.” Kişinin nüfus cüzdanı banka ve kredi kartı şifreleri dahi kayıt altına alınacak. Karı-koca arasında geçen diyaloglar ve cinsel yaşama dair bilgiler dosyaya girebilecek. Sürücü belgesi, lisans diploması, sertifikaları gibi her türlü belgeler veri sayılacak. Kan grubu, parmak izi gibi biyolojik bilgileri, mesleği, kariyeri, emeklilik bilgileri, yaşı, çocuk sayısı medeni durumu, akrabalık ilişkileri öğrenilebilecek. Sosyal medya hesapları ve hukuki statüsü de olan tüm gizli verileri kullanma, daha sonra da bunları paylaşma hakkını elde edecekler.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|