Fizikçiler, karanlık maddenin yayılmasının ikinci bir patlama sayesinde olduğu iddia etti. Evrendeki en bol malzemenin karanlık madde olduğunu söylenir ancak hiçbir bilim insanı bu gizemli maddenin henüz bir damlasını dahi göremedi. Ancak yeni geliştirilen teori neden evrenin içinde karanlık madde seviyelerinin görüldüğüne cevap veriyor.
Teori, ilk patlama diğerine göre daha az da olsa bir etki sağlasa da esas ikinci bir “Big Bang” asıl etkiyi yani karanlık madde bolluğunu açıklıyor.
Yaygın bilinen Big Bang teorisine göre, patlamayla birlikte sıcak evren, birbirlerini yok edecek şekilde etkileşime giren madde ve anti-maddeyi üretti. Evren genişledikçe soğuma meydana geldi ve madde ve anti-madde eskisi kadar sık etkileşime girmiyorlardı. Eğer birbirlerini yok eden bir iki madde türü devam ediyor da olsa, bu kadar çok madde bolluğunun olmaması gerekiyor.
DailyMail’de yer alan habere göre, New York’taki Brookhaven Ulusal Laboratuvarı’ndaki teorik fizikçi Dr. Hooman Davoudiasl, ilk patlamadan hemen sonra ikinci ama daha kısa süren bir patlamanın daha olduğunu öne sürüyor. Fizikçinin iddiası, karanlık maddenin evreni nasıl seyreltildiğini açıklamaya olanak sağlayabilir. İlk patlama maddenin bolluğunu yaratırken, ikincisi daha da fazlalaşmasını durdurdu.
GELENEKSEL TEORİ NE DİYOR?
Buna karşın önceki teoriler ise karanlık maddenin olduğundan çok daha fazla olması gerektiğini iddia ediyor. Dr. Davoudiasl’ın teorisi ise neden karanlık maddenin miktarının “görüldüğünü” ama beklenen düzeyde “görünür” olmadığını da açıklayan bir niteliğe sahip.
Dr. Davoudiasl teorisi için “Bu kesinlikte standart kozmolojiye uymuyor ancak kabul etmelisiniz ki evren düşündüğümüz gibi standartlara tabi değil, ancak karmaşık bir şey inşa etmeye de gerek yok. Biz gösterdik ki basit bir model erken evren evresinde patlamanın miktarını ve orada olduğuna inandığımız karanlık madde miktarını açıklamayı başarıyor.” diyor.
Karanlık maddenin, hiç görünmese dahi, evrendeki maddenin %85′ine tekabül ettiği düşünülüyor. Astronomlar ilk kez galaksilerin dönüş hızlarına bakarak görülenden çok daha fazla kütleye sahip olması gerektiğinin ipuçları yakaladılar ve evren içinde hareket eden diğer objelerin yerçekimi etkisi anlaşılarak karanlık maddenin miktarını hesaplayabildiler. Fizikçiler, karanlık maddenin neden görünmez olduğuna dair birkaç ipucuna sahipler ve evrendeki maddelerin ağırlığından en az 5 katı kadar daha fazla olmak kaydıyla karanlık madde olduğu görüşündeler. Geleneksel kozmolojik modellere göre, birbirleriyle etkileşime girmesi için çok daha fazla karanlık madde yığının bulunması gerekiyor.
YENİ TEORİ NEYİ AÇIKLIYOR?
Dr. Davoudias ise, geleneksel teorinin karanlık madde fenomenini kesinlikle açıkladığını ama doğru karanlık madde miktarını açıklayamadığını, buna karşın evrendeki ilk patlamanın bir kaç saniye ile dakikalar arasında gerçekleşen ikinci bir patlamanın bu miktarı ve evrene yayılmasını açıkladığını iddia ediyor.
“İlki kadar şiddetli ve büyük olmayabilir ama bize karanlık maddenin seyrekliğinin neden olduğunu anlatabilir. Bu noktada karanlık madde bolluğu keki pişirdi. Karanlık madde çok zayıf etkileşime geçen bir özelliğe sahip ve yok etme oranı da düşük sıcaklıkta devam edemez. Karanlık maddenin kendi kendi imha etmesi gitgide verimsiz hale geldi ve karanlık madde parçacıklarının miktarını dondurdu.”
Fizikçinin teorisine göre ikinci patlama evrenin bu karanlık madde parçacıklarının çözülmesini ve günümüzdeki yoğunluğa kavuşmasını teorik düzeyde açıklıyor ve eğer ikinci bir patlama olduysa, Relativistik Ağır İyon Çarpıştırıcısı ve Büyük Hadron Çarpıştırıcısı gibi hızlandırıcı deneylerindeki gözlemlenebilecek enerji sayesinde gerçellenebilir.
Kaynak : Sözcü