AKP'nin seçim beyannamesinde yer alan, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da hükümetin eylem planına konulduğunu açıkladığı irfan merkezleriyle Cumhuriyet'e karşı devrim yapma hazırlandığı kuşkusu ortaya çıktı. Hükümetin, Alevilerin sorunlarını kullanarak, Osmanlı'daki yobazlığın merkezleri tekke ve zaviyeleri yeniden açmayı mı planladığı sorusu gündeme geldi.
İrfan merkezleri AKP'nin 1 Kasım Seçimleri Seçim Beyannamesi'yle gündeme geldi. Beyannamede Alevilere yönelik taahhütler sıralanırken "Geleneksel irfan merkezleri ve cemevlerine hukuki statü tanıyacağız. Aynı şekilde, geleneksel irfan merkezlerinin ve cemevlerinin ihtiyaçlarının karşılanması için 5393 sayılı Belediye Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda gerekli değişiklikleri yapacağız" deniyor.
Beyannamede irfan merkezlerinin ne olduğuna ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmezken Türkiye'de "irfan merkezi" diye herhangi bir merkez de yok. Varsa da kamuoyu tarafından bilinmiyor.
Beyannamenin ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu, hükümetin 2016 eylem planını açıklarken, "Geleneksel irfan merkezleri ile cemevlerine hukuki statü tanıyacak ve bu mekânların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde gerekli mevzuat düzenlemesi yapılacaktır" dedi. Davutoğlu da bu merkezlerin ne merkezi olduğuna açıklık getirmedi.
Sputnik Türkiye yazarlarından Hüseyin Hayatsever'in köşesine göre; Davutoğlu’nun hükümet eylem planı kapsamında cemevlerine hukuki statü tanınacağı açıklamasında "geleneksel irfan merkezlerinin" de yer alması Alevilerde çekince yarattı.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan şunları söyledi:
“Geleneksel irfan merkezleri dediği acaba bizim dergahlarımız mı, yoksa bunlar o bildiğimiz şıhların, şeyhlerin insanları topladığı, zikir yaptığı alanlar mıdır? Onu açacaklar da, biliyorsunuz bizim de dergahlarımız kapatılmıştı. Bu düzenlemeyle onları da yasalara ekleyeceklerse o zaman bizi yem olarak kullanıyorlar, yani yumuşak karın. Dikkat ederseniz hükümetin çalışanlara yönelik pek bir düzenlemesi yok, hatta istediğini işten atabilecek düzeye getiriyor. Burada da yine Alevileri tampon olarak kullanacaklar, öyle görünüyor.”
“Cemevlerinin yasal statüsüyle beraber Alevilerin bütün hak ihlallerinin ortadan kaldırılmasını temenni ediyoruz" diyen Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir cemevlerinin yasal statüye kavuşturulmasını önemli bulduklarını belirtirken "irfan merkezleri" kavramının toplumda tereddüt yarattığını belirtti.
Davutoğlu'nun "İrfan merkezleri" derken ne kast ettiğini bilmediklerini kaydeden Demir, “Ama sonuçta bu toplumda bir rahatsızlık uyandırıyor. Aldığım bilgi de şu; irfan merkezlerinin dergahlarla ilgili çıkarıldığını ama tabii Tekke Zaviye Kanunu’ndan geri dönüş konusunda da işin doğrusu büyük bir tereddüt var, toplumda bakış açısı biraz farklı. O yüzden ona da bir açıklama bekliyoruz sayın başbakandan. Bunun amacı nedir, ne içeriyor, getirisi ne olur çok bilmiyoruz. Ama doğrusu bana göre cemevlerinin ibadethane statüsünü kabul edecek bir yasal düzenleme yapılması idi” diye konuştu.
Osmanlı İmparatorluğu'nun geri kalmasında ve yıkılmasında büyük rol oynayan tekke ve zaviyeler, Cumhuriyet'in kurulmasının ardından 30 Kasım 1925'te çıkartılan kanunla kapatılmıştı. Kanun "Devrim Kanunları" olarak bilinen yasalardan biri.
Cumhuriyet'in kurulmasını engellemeye çalışan yobazların ve mandacıların devamı olan dincilerin çekirdek tabanında yer aldığı AKP, iktidara geldiğinden bu yana Cumhuriyet'le hesaplaşmaya, devrimleri yok etmeye çalışıyor. AKP daha önce Cumhuriyet, 23 Nisan ve 19 Mayıs'ın alanlarda, sokaklarda kutlanmasını yasaklamış, bu da toplumun ayağa kalkmasına neden olmuştu.
Kaynak : gazetecileronline.com