A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Tahrip olan bir halk ve tahrik olan Türkiye

Kategori Kategori: Dünya | Yorumlar 0 Yorum | 06 Temmuz 2015 00:59:51

Türkiye'de belli kesimleri ayağı kaldıran Doğu Türkistan'da krizin iki yönü var: Ezilen bir halkın davası ve o davayı yok eden terör. Türkiye’nin dört bir yanı Çin’i protesto eylemlerine sahne oluyor ama neyin Doğu Türkistan hassasiyetini depreştirdiğine dair ortam bilgi kirliliğinden geçilmiyor. Türkiye’nin dini ya da etnik bağla kendini ilişkilendirdiği coğrafyalarda bir mağduriyet söz konusu olunca halkları tahrik etmek mubah, gerekçe sormak lüzumsuz hale geliyor.

Kitleler bazı gazetelerin “Çin polisi oruç tutan 18 Uygur’u katletti” haberleriyle ateşlendi. Bir katliam var ama bunun oruçla ilgisi yok. ‘Şincan Uygur Özerk Bölgesi’ adıyla Çin’in en büyük yönetim birimi olan Doğu Türkistan’da son birkaç yılda tırmanan öfke ve şiddet çok daha köklü bir sorunun parçası.



Sözü edilen katliamla ilgili bilgiler ABD Kongresi’nin finanse ettiği Radio Free Asia’dan geldi. Buna göre 22 Haziran’da Tahtakoruk'ta bir araç trafik kontrol noktasına hızla dalıp bir memura ezdi. İçinden çıkan iki kişi, yaralı memura yardıma koşan iki polisi bıçakla öldürdü. Başka bir araçla gelen üç kişi de patlayıcı kullanarak üç polisi öldürdü, dördünü yaraladı. Bölgeye intikal eden polis birlikleri ise çatışmada 16 kişiyi öldürdü. Polise göre bunların hepsi ‘terörist’. Farklı kaynaklar ise ölen 28 kişiden altısının saldırgan, üçünün polis, geri kalanın siviller olduğunu söylüyor.

Saldırının ‘Ramazan önlemi’ diye sunulan dayatmalara tepki olduğu yorumları yapıldı. Sözü edilen önlemler memur, öğretmen ve öğrencilere oruç tutma yasağının yanı sıra lokantaları açık tutma ve bakkallarda alkol satma zorunluluğunu içeriyor. Bu önlem geçen yıl da uygulanmıştı. Ortaya çıkan bilgiler sorunun kaynağında başka şeylere işaret ediyor. Saldırganlar polis takibindeki bir aileden geliyor. Terörize edilmiş bir aile. 10 yıl önce ailenin toprakları bir Han Çinlisine verilmiş. Ekonomik darlığa düşen aile giderek dindarlaşmış. Polis yakından izlediği ailedeki erkeklerin sakalını zorla kestirip kadınların başını açtırmış. Ailenin gençleri sıklıkla karakola çekilmiş.

Yine 17 Haziran’da Xi'an’da tren istasyonunda bilet kuyruğunda bekleyenlerin üzerine elindeki tuğlayla yürüyen bir kişi polis tarafından öldürüldü. Bu olay da muamma.

ŞİDDET DALGASI

Doğu Türkistan’ın bağımsızlık özleminden kaynaklanan bölünme korkusuna son yıllarda Doğu Türkistan İslami Hareketi’nin yol açtığı şiddet eylemleri eklenince Çin’in zalimane uygulamaları katmerleşti. 2009’da Urumçi’de Uygurlar ile Hanlar arasında çıkan çatışmalardan sonra Çin güvenlik güçlerinin baskın, keyfe keder gözaltı ve yargısız infazları arttı. Devlet terörüne dair örnekler çok. Mesela geçen şubatta bir kadın Türkiye’deki kocasının yanına gitmek için ülkeden kaçarken yakalandı ve işkenceden öldü.
10 Haziran’da Duva’da bir nehir yatağında toplanan 12 Uygur bölgede bir çobanın “Yabancılar var” diyerek yaptığı ihbar üzerine polis operasyonunda öldürüldü. Ölümün reva görüldüğü suçlama ‘şüpheli toplantı.’ Bölgede şubatta Uygurlarla polis arasındaki çatışmada 7 kişi ölmüştü. Ekimde aynı bölgede üç polis bıçakla öldürülmüştü.

Çin polisinin halkı terörize eden önlemlerinin terörü önlediği söylenemez. Tersi bir tablo var:

- Mart 2014’te Kunming’te biri kadın 8 kişi, tren istasyonunda bıçaklarla 35 kişiyi öldürdü, 141 kişiyi yaraladı.

- Nisan 2014’te Urumçi tren istasyonunda bıçak ve patlayıcılarla 3 kişi öldürüldü, 79 kişi yaralandı.

- Mayıs 2014’te Urumçi’de pazarında bomba yüklü iki araç patlatıldı 31 kişi öldü, 90 kişi yaralandı.

Artan şiddet olayları nedeniyle Uygurların potansiyel terörist muamelesi gördüğü yeni bir süreç yaşanıyor. Bu da Uygurların dışlanmışlığını derinleştiriyor. Daha tehlikeli olanı da kapıda: Şiddet sarmalı IŞİD’e de kapı aralıyor. Irak ve Suriye’de IŞİD saflarında savaşan Uygurların sayısı 300’ün üzerinde. IŞİD lideri Ebu Bekir Bağdadi, Müslümanların haklarının ihlal edildiği 19 ülke arasında Doğu Türkistan’ı da saydığından beri Çin yönetimi daha da alarmda.

Devlet Kaidevari örgütleri önlemenin yolunu dini pratiklere müdahalede görüyor. Mesela Ekim 2014’te 18 yaş altında çocukların dini eğitim almaları yasaklandı. Dünya Uygur Kongresi’ne göre Hotan, Kaşgar ve Aksu gibi illerde ailelerden çocuklarını kuran eğitimi aldırmama ve oruç tutturmama konusunda dair yazılı taahhüt alındı.

Yetkililer Uygurların dini kimliği ile değil terör ve aşırılıkçılıkla mücadele ettiklerini savunuyor. Bu çerçevede kadınlara ‘Burka yerine geleneksel renkli Uygur elbiselerini giyinin’ deniliyor. Mantıklı bir yaklaşım ama dayatma eşliğinde gelince sorun.

ÇİN YÖNETİMİNİN MAKUL MÜSLÜMANLARI: HUİLER

Çin yönetiminin bir de ideal Müslüman azınlık modeli var: Huiler. Uygurların maruz kaldığı etnik ayırım, dinsel baskı ve kültürel baskı politikalarının Huilere uygulandığı söylenemez. Nüfusu 10 milyonu aşan ve fiziksel görünüm olarak Hanlardan farksız olan Huiler anadil olarak Çinceyi (Mandarin) konuşan tek Müslüman topluluk. İnançları gereği Uygurlar gibi alkol ve domuz etinden uzak duran Huilerin Hanlarla kültürel etkileşimi yüksek. Baskıya maruz kalmamalarının bir nedeni asimile bir topluluk olmaları, diğer nedeni Çin’in egemenliğini tehdit etmemeleri. Devlet kademeleri ve iş hayatında Uygurlardan çok daha iyi yerdeler.
Uygurlar ise sonradan Doğu Türkistan’a yerleştirilen Hanlar zenginleşirken kendileri fakirleşti. Huiler ile Hanlar arasındaki geçişkenliği Uygurlar ile Hanlar arasında tesis etmek de kolay değil. Başkent Urumçi’nin zengin kuzeyinde Hanlar, fakir güneyinde Uygurlar yaşıyor. İki halkın birbirinin yüzünü görmeye tahammülleri yok. Bunu 2009’da 197 kişinin öldüğü çatışmada çok net gördük. Huileri ideal dini azınlık diye resmeden Çin siyaseti, Uygurları ‘medenileştirilmesi gereken topluluk’ olarak görüyor.

8 milyon nüfusa sahip Uygurlar Türkçe konuşuyor ve Arap alfabesini kullanıyor. Bu iki yönüyle hakim kültüre direnebilen Uygurlar bölgeye merkezden planlı Han istilasına rağmen bağımsızlıktan yana milliyetçi damarını muhafaza etti. SSCB’nin dağılmasının ardından Orta Asya’da Türk cumhuriyetleri bağımsızlığını kazanırken biri 1933 diğeri 1944’te iki kez cumhuriyet ilan etmiş Uygurlar da tarihin kendilerine güleceği günler için umutlandı. 1990’larda nükseden bağımsızlık yanlısı milliyetçi dalgaya radikal İslamcı örgütlenme eklendi. Afganistan, Çeçenya ve Özbekistan’da gerilla eğitimi alan Uygurlar şiddeti Doğu Türkistan’ın sokaklarına taşıdı. Çin’in yanlış politikaları da Kaidevari örgütlerin işini kolaylaştırdı.

Özetle mesele ne basit bir terör sorunu ne de sadece özgürlük kavgası. Mesele kışkırtma kaldıramayacak kadar nazik. Türkiye’nin mazlum ve mağdur Uygurlara sahip çıkarken öteki yakıcı gerçeği göz ardı etmemesinde fayda var. Yoksa Kunming’da bıçakla katliam yapanların üzerinden Türkiye pasaportu çıkması gibi izahı zor durumlara düşebilir. Halihazırda izahı zor başka durumlar da var; Dünya Uygur Kongresi lideri Rabia Kadir Türkiye’ye gelmek için vize alamazken Uygur gençlerin Türkiye üzerinden kolayca Suriye’ye geçip IŞİD gibi örgütlere katılıyor olması gibi... Evet dedim ya kahrolası madalyon hep iki yüzlü.

Fehim Taştekin | Radikal

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git