A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Paris Anakent Belediyesi : Bir Yılın Bilançosu

Kategori Kategori: Dünya | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: M. Şehmus Güzel | 07 Nisan 2015 09:24:03

Paris’in ilk kadın Anakent Belediye Başkanı Anne Hidalgo görevde birinci yılını doldurdu. Başkan 11 Nisan 2015 Cumartesi günü Parislileri Belediye Sarayı’na davet ediyor. Bütün gün seçmenlere, Parislilere, kadın, erkek ve çocuklara ayrılacak.

Anne Hidalgo, kendi arzusuyla, bir yıllık belediye başkanlığında yaptıklarının bilançosunu sunacak, bir anlamda seçmenlerine hesap verecek ve gelecek yılların kararlarının birlikte alınması, yeni tasarıların ortaklaşa belirlenmesi için Parislilerin önerilerini dinleyecek. Bu işi Parislilerle birlikte yapmak istediği için o gün sabah 9.30’dan akşam saatlerine kadar sürecek toplantılar dizisine Paris’te oturan, yaşayan ve çalışanların tümünün katılımını sağlamak istiyor. Herkes davetli. Başkan Parislilerin çocuklarını getirmelerini de rica ediyor. Çocukların da söyleyecekleri şeyler olacak mutlaka. Evet Anne Hidalgo bir yılın değerlendirmesini Parislilerle birlikte, onlarla sarmaş dolaş gerçekleştirmek niyetinde.



O gün önce küçük kümelerden oluşacak “atölyelerde” değişik konular konuşulacak, tartışılacak, derinleştirilecek, kararlaştırılacak. Sonra saat 14.30’da başlayacak bir tür genel kurulda sorular, öneriler, gözlemler, tasarılar, kararlar masaya yatırılacak, sorulu cevaplı geniş çaplı bir toplantı gerçekleştirilecek. Anne Hidalgo bizzat sorulara yanıt verecek.

Öteden beri “katılımcı demokrasi”den yana olan ve yıllardan beri uygulayan Hidalgo,  Parislilerin kendilerini, binalarını, sokaklarını, mahallelerini ilgilendiren konularda ve dahası bütün Paris’i sarmalayacak sorunlarda bizzat öneriler yapmalarını, tasarılar sunmalarını, bütçe yaklaşımlarını  teşvik ediyor. Bir yıldan bu yana bu konuda epey öneri yapıldı. Örneğin, “Bizim mahalleye bir kütüphane veya bir futbol sahası veya bir yeşil alan, bir çocuk parkı yapılsa çok iyi olur. Bir veya iki personel, şu kadar bütçe ile bu işi kotarabiliriz.” önerisini yapan vatandaş(lar)ın önerisi değerlendirilmeye alınıyor, inceleniyor, yapılabilirliği ölçülüyor ve kesin karar verilince yaşama geçirilmeye çalışılıyor.

Hidalgo belediye başkanlığının birinci yıldönümünde bütün bunların topluca sunulmasını ve varsa yeni önerilerle, tasarılarla destekenmesini arzuluyor.

Yerel demokrasinin hakiki olması için onun KATILIMCI DEMOKRASİ ile pekiştirilmesinin gerekliliğine inanan Hidalgo, yerel demokrasinin uygulandığı mekanda kadın ve erkeklerin ve çocukların da sözlerini söylemelerini, ağızlarını açıp konuşmalarını, yüreklerinde ve akıllarında varolanları dökmelerini teşvik ediyor. O zaman çünkü alınacak kararların daha adil ve daha eşitlikçi olacağına inanıyor. Nitekim bu konuda birçok olumlu sonuç elde edildi: Örneğin ders saatlerinin ve ritmlerinin yeniden düzenlenmesi sonucu son bir yılda 20 bin “çocuk sanatçıya” yapmak ve yaratmak olanağı tanındı.

Paris gibi çok sayıda bilenin, aydının, sanatçının, yaratıcının, yazar, şair ve gazetecinin, emekçi, sendikacı ve işverenin yaşadığı, çalıştığı, yarattığı bir kentte, bir başkentte, varolan bilgi, deneyim birikiminin sergilenmesinin, bu biçimde de değerlendirilmesinin yollarının açılması amaçlanıyor.  Dağarçıklarında bir şeyler olanlardan yararlanmak ve bunları en iyi biçimde bütün Parislilere sunmak. Seçilmişlerin, Belediye Meclisi üyeleri, milletvekilleri, senatörler ve diğerlerinin yanında seçmenlerin de sürekli ve düzenli biçimde ortak yaşam için gerekli faaliyetlerin yaratıcısı olmalarını sağlamak. Parislilerin sadece izleyicisi değil “oyuncu” olmalarının yollarını açmak. Halk sahada hep yerini almalı demek.

Evet 11 Nisan 2015’te bir yılın bilançosu sunulacak, bir anlamda yıllık faaliyet raporu HALKA sunulacak ve gelecek dönemde neler yapılacağına BİRLİKTE KARAR VERİLECEK. Elbette alınan kararların kesinleşmesi için Belediye Meclisi’nde onaylanması da gerek. Bu da artık Hidalgo’nun işi.

BİR YILDA NELER YAPILDI önümüzdeki dönemde NELER YAPILACAK?

Paris’te hedef 10 bin toplumsal konut, bunun 7 bin 141’i 2014’te gerçekleştirildi. Bu program sürecek ve konut sorununun üstesinden gelinecek.

Paris’te hakiki bahçeler var artık. Evet meyve ağaçlı bahçe sayısı artırıldı, bu alandaki faaliyet sürüyor, sürdürülecek. 2015’te Paris’te 3969 ağaç dikildi. Dahası dikilecek. Yeşil alan sayısı artırıldı. Artırılacak. Yeşil alanlarda yeni spor sahaları, parklar açıldı. Evlerine, balkonlarına yeşillik katacaklar destekleniyor, desteklenecek. Kimi mahallede mahalenin çocuklarının “ekmek” ve “yetiştirmek” eylemlerini bizzat öğrenmeleri için bostanlar açıldı: Koskocaman bulvarların yanı başında bakıyorsunuz birkaç çocuk deneyimli bir amca veya dayı ile, yaşlı veya emekli bir bahçıvanla domates, biber, yeşil salata yetiştirmekle meşgul. İşe bakar mısınız? Birkaç sokak sonra küçük bir alanda bir bostan daha. Biraz ötesinde çicekcilik dersleri veriliyor: Uygulamalı. Çocukların Doğa Ana ile içli dışlı olmaları nutukların ötesine taşınıyor: Yaşama. Toprak Ana, asfaltın gayri meşru krallığını ilan ettiği burada bile kokusunu, tadını duyumsatıyor.

Hava kirliliğine karşı ciddi mücadele sürüyor. Paris’in havası son yıllarda berbat. Pekin veya Ankara kadar olmasa bile iş fena. Parisliler günlerce güneş yüzü göremiyor. Geçenlerde “Güneş tutulması” vesilesiyle medyada şamata yapılırken Parisli bir dost “Yahu güneşin tutulması için önce varolması lazım, oysa burada günlerdir yok ki!” deyiverdi. Haksız mı?

Hava kirliliğinin en önemli belirleyicilerinden otomobil trafiğini kent içinde azaltmak için, Bertrand Delanoe önderliğinde Sol’un, Mart 2001’de, ilk kez  Paris Anakent belediyesine seçilmesinden bu yana, yıllardan beri, ciddi işler yapıldı: Örneğin “kentiçi oto yol” ismini taktığım ve tamamen otomobillere terkedilmiş, yayalar için başabela büyük caddeler insani boyutlara indirgendi: Otomobillere ayrılan bölümler küçültüldü, caddelerin ortasında ve/veya kenarında, yayalara ayrılan kaldırımlardan önce, iki metre eninde veya biraz daha genişçe ve bütün cadde boyunca süren ağaç şeritleri dizildi. Ağaçların çevresine ağaçcıklar eklendi, yeşil şerit çiceklerle donatıldı. Böylece kentiçinde kaldırımda yürürken aniden bir otomobille ve/veya motoyla burun buruna gelme şansınız azaltıldı. Ancak yaşlı kadınlar ve erkekler yine de aniden kaldırıma çıkıveren bir moto veya bisikletle kalp krizi geçirebiliyor. Tatsızlıklara, kimi drama rağmen kentiçi otomobillerden kurtarılıyor ve Parislilere yeniden emanet ediliyor. Büyük ihtimalle birkaç yıla kadar Paris’in içine otomobille girmek ödemeli hale getirilecek, zorlaştırılacak. Başkenti, Parislileri ve tarihi eserlerini korumak için.

Günümüzde bu alanda bütün sorunlar tamamen çözümlenmiş değil: Hava kirliliği konusunda bir örnekle yetineyim: 28-29 Mart 2015’te hava kirliliği tahammül sınırını aşınca Çevre Bakanı ve Paris Anakent Belediyesi ortaklaşa kararlaştırıp TOPLU ULAŞIM ARAÇLARININ o hafta sonu ÜCRETSİZ olmasını sağladılar. Hava kirliliği devam ettiği için ücretsiz toplu ulaşım Pazartesi günü de sürdü ve o gün SADECE TEK NUMARALI araçların trafiğe çıkmasına izin verildi. İşin ilginç yönü 26 Martta Anne Hidalgo’nun AB üyesi 28 devletteki büyük kentlerin belediye başkanlarıyla Paris’te “İklim” konusunda büyük bir toplantı düzenlemesiydi. Ara verildiğinde belediye başkanlarının bisikletle bir tur atmaları programlanmıştı, ama kimi belediye başkanının doğru dürüst bisiklet kullanamadığı gözden kaçmadı. O zaman önce belediye başkanlarımız bizzat bisiklete binmenin üstesinden gelseler mi diyelim. Dedik bile.

“Velolib” (“ÖzgürBisiklet” diye çevirelim) abone sayısı 283 bine ulaştı. 7 bin Parislinin “Katılımcı demokrasi” sonucu sundukları öneriler üzerine bisikletlere ayrılan özel yolların uzatılması, sayılarının beş kat artırılması öngörülüyor. 2020’de Paris’in “dünya bisiklet başkenti” olması hedefleniyor. Turizmde ve iş kongrelerinde birinci hedef/destination olan Paris için yeni bir hedef daha. Böylece hava kirliliği biraz daha azaltılmış olacak.

Öteden beri her ilçede (“arrondissement”) bulunan bir veya iki, bazen üç Belediye kütüphanelerinin sayısı artırıldı. Varolanlar günün gereksinmelerine yanıt verecek biçimde yenileştirildi: Daha çok bilgisayar, daha çok kitap, daha çok oturulacak ve çalışılabilecek masa ve sandalye. Kalem ve silgi de. Son bir yıldaki 7 milyondan çok okuyucu sayısının daha da artırılması amaçlanıyor.  

Müzelerin kiminin girişi ücretsiz hale getirildi, kiminin ücreti bir parça bile olsa azaltıldı, bu sayede mütevazi aile üyeleri de müzeleri ziyaret olanağı bulabildi. Nitekim son bir yılda müze ziyaretlerinde yüzde 11 artış saptandı.

Toplumsal dayanışmaya daha çok önem veriliyor: Örneğin SDF’lerin, “yersiz-yurtsuzların” kışın soğukta ölmelerinin önüne geçilmesi için yeni sığınma mekanları açılıyor. İlle “dışarıda”, “açık havada” yaşamakta ısrarcı olanlara ısıtıcı güçü yüksek battaniyeler, bir veya iki kişilik çadır veriliyor. Gece geç saatlerde kentiçinde dolaşan özel araçlarla onlara sıcak içecek ve yiyecek sunuluyor ... Bu iş çok geniş boyutlu ve işsizliğin artışıyla, yeni yoksulların işsizler ordusuna katılmasıyla altından kalkmak gittikçe zorlaşıyor. Sorun Paris Anakent Belediyesinin tek başına çözebileceği boyutları çoktan aşmış durumda.

Toplumsal yalnızlık ve sadece analı aile sayısı artarten, çalışan kadınların yükünün azaltılması umuduyla ücretsiz kreşlere yenileri eklendi ama daha de eklenmesi zorunlu. Kendisi de üç çocuk annesi Anne Hidalgo kadınların yaşam ve çalışma koşullarının düzeltilmesi için özel gayret gösteriyor. Ancak mesele ülke boyutunda ve daha cömert bütçe olanaklarıyla ele alınmadıkça altından kalkmak zor. Tarihe karıştığı sanılan verem ve benzeri bulaşıcı hastalıkların son yıllarda Paris’in kimi mütevazi ve yoksul mahallesinde başgösterdiği saptandı.

Belediyenin olanaklarıyla sağlık sorunlarına kalıcı çözümler getirilmesi, engellilerin ve yaşlıların sorunlarına çare bulmak için ugraşılıyor: Örneğin engelliler, çocuklu anneler, hamile kadınlar, yaşlılar için tramvay, otobüs, metro ve RER (Bölgesel Hızlı Ulaşım/Şebekesi) iniş ve binişlerinde kolaylaştırıcı önlemler alınıyor. Son bir yılda iki bin otobüs durağı yenileştirildi: Daha güzel ve daha pratik hale getirildi. Kiminde bilgisayar kullanma olanağı bile var. Paris’te 21. yüzyıl kendini otobüs duraklarında ele veriyor. Eller yukarı! Hele bir de dızaynını görseniz kendinizi bilimkurgu filminde sanabilirsiniz. Ridley Scott belki yeni filminde bu durakları kullanacak. Belki dedik canım.

Tramvay ve metro hatları uzatılıyor. Tramvay hatlarına yenileri ekleniyor. Paris’in çevresi artık tramvaylarla dolaşılabiliyor: Eski surlar tarihe karıştı, yerlerini tramvaylara bıraktıktan sonra. Temiz, sessiz ve yeşillik ve kimi yörede sanat yapıtlarıyla donatılmış alanlarda tramvaylar zehirsiz yılanlar gibi kayıyor.

Çöp toplanmasına ve toplanan çöplerin yeniden kullanılablir olacaklarına daha sıkı özen gösteriliyor. Örneğin artık kullanılmayan giysiler, okunmuş kitap ve dergiler, gazete ve defterler ayrı günlerde ve ayrı biçimlerde toplanıyor ve özel olarak kurulmuş dernekler aracılığıyla yeniden kullanıma sunuluyor. “Kitaplara ikinci yaşam”, “Giysilere yeniden gösterime girmek” şansı tanınıyor.  

Paris Anekent Belediyesi ve ilçe belediyeleri düzenli, süreli ve ücretsiz yayınlarına yenilerini ekliyor. Ücretsiz kitaplar ve kitapçıklar yayınlıyor : Anakent Belediyesi’nin aylık “A Paris”isimli magazin dergisi ve Paris belediye kütüphalerinin ortak yayını “EnVue” anılabilir. Birincisinde Paris’teki önemli kültürel ve toplumsal olaylara, ziyaretlere yer veriliyor. İkincisinde kütüphanelerde düzenlenen kitap okuma, imza, açık oturum, şiir dinletisi, tiyatro, seyir, sergi ve benzeri faaliyetlere. Birkaç yıl önce bir kütüphanede Karagöz ve Hacivat gösterisi yapıldı örneğin. Bir başkasında Yunus Emre şiir dinletisi. Fena mı? Ayrıca “Travailler a Paris” (“Paris’te çalışmak”), “Bien vivre son age a Paris” (“Paris’te Yaşını İyi Yaşamak”. Yaşlılar için), “Vivre son handicap a Paris” (“Paris’te Handikapıyla İyi Yaşamak”) ve benzeri birçok kitap veya kitapçık da yayınlanıyor: Her konuda ve herkes için.

Paris bütçesinde 10 MİLYARLIK YATIRIM öngürüldü.


2014 ve 2015’TE Paris’te VERGİ ARTIRILMADI.

ANNE HİDALGO KİMDİR?

Ana Hidalgo 1959’da İspanya’da doğdu. 1961’de ailesiyle Fransa’ya geldi. 1994’te PS’e (Parti Socialiste) üye oldu. Partisinde “Medyalar ve Kültür İşleri ulusal sekreterliği”ne getirildi. Bir tür parti içi gölge kabinedeki “Kültür ve İletişim Bakanı” diyelim. O günlerden günümüze Hidalgo’nun gazetecilerle ve medya dünyasıyla arası çok iyidir. İletişimi şimdiye kadar kusursuz. Bu yönü ve kadın erkek eşitliğine verdiği önem ve öncelik hiçbir zaman değişmedi.

“Sciences Sociales du Travail” (“Emek Toplumsal Bilimleri”. “Çalışma/İş/Emek Sosyolojisi” daha uygun ) ve “Droit Social et syndical” (“Toplumsal ve Sendikal Hukuk”) alanlarında bilimsel çalışmalar yapan ve diplomasını alan Hidalgo, hayatını iş mütfettişi olarak kazandı. Bu meslekten 2011’de emekliliğini aldı. İş hayatı ve sendikalarla, emekçilerle ve örgütleriyle olumlu ilişkilere sahip olmanın sosyal demokrasinin ve sosyalizmin esasını teşkil ettiği inancı bu dönemden geliyor.

Bir de PS’in başarısı için SEÇİMLERDE BÜTÜN SOLUN İŞBİRLİĞİ YAPMASININ GEREKLİĞİNE İNANCI.  Bu büyük ihtimalle François Mitterrand’ın PS’e emanet ettiği en önemli mirastır. Anlayana elbette. PS’in Paris’te ve Paris’i de kapsayan “İle de France” (“Fransa Adası”) isimli bölgedeki bütün seçim başarılarında bunun önemini kimse yadsıyamaz. Sol bu sayede sağın kalesi olarak bilinen bu bölgeyi ve başkenti solun kalesi biçimine dönüştürebildi.

Anne Hidalgo geçmiş yıllardaki Sol hükümetlerin birçoğunda değişik bakanların “kabinelerinde” değişik görevler üstlendi. Daha çok Martine Aubry ile çalıştı. Günümüzde de Aubry ile yakınlığı sürüyor. Birçok konuda, örneğin Yeşiller’le ve Fransız Komünist Partisi ile  seçimlerde ve belediye yönetiminde işbirliği konusunda kendi tavrını bizzat  ortaya koymaktan çekinmeden. Hidalgo bu iki partiyle Paris’te birlikte yürüyor. Oysa PS bu işbirliğini ülke düzeyinde yakalayamıyor. PS içinde biraz daha solda yer alan Aubry ve yakınları, sosyaldemokrasinin liberal kesimini/yüzünü temsil eden günümüzün başbakanı Manuel Vals (onun da İspanyol kökenli olduğunu geçerken eklemeli) ve taraftarlarına makul ve kararlı muhalafetiyle dikkat çekiyor. Kimbilir belki yakında Aubry başbakanlığa atanır. PS o zaman “patronların” değil “emekçilerin partisi” biçimine dönüşür (mü?). Kimbilir?  Peki o zaman Hidalgo bakan olur mu? Bana kalırsa olmaz çünkü Hidalgo kaderini, enazından 2001’den bu yana, Paris’le ve Paris Anakent belediye başkanlığı ile birleştirmiştir. Ve bu işi büyük bir aşk, özen ve özveriyle yapıyor.

Bertrand Delanoe’nin 2001-2014 dönemindeki Paris Anakent belediye başkanlığı sırasında Hidalgo onun birinci yardımcısıydı ve sağ pardon SOL koluydu. Bugünse PARİS’İN İLK KADIN BELEDİYE BAŞKANIDIR. T büyük harfle Tarih’e böyle geçti artık.

Ana Hidalgo 1973’te Fransa Cumhuriyeti vatandaşı oldu, Anne Hidalgo ismiyle. 2003’ten beri çifte vatandaştır. 2013’te İspanya Krallığı’nın en üst nişanı verilirken Hidalgo’nun “İspanya’dan Fransa’ya göçün ve uyuşumun en başarılı örneği olduğunun” altı çizildi. Fransa’da ise Legion d’Honneur’ün en üst derece nişanına sahiptir.  

Anne Hidalgo Paris’i Parislilerle yönetmek istiyor. 11 Nisan 2015’te düzenleyeceği günün anlamı da burada.

Seçimleri kazanmak için ise Sosyalist Parti’nin Fransız Komünist Partisi, Sol Radikal Parti, Yeşiller ve geçmiş yılların Cumhuriyetçi siyasi lideri Jean-Pierre Chevenement’ın minik partisi MRC (Mouvement Republicain et Citoyen. Yurttaş ve Cumhuriyetçi Hareket) ile ortaklık kurmasının  gerekliliğine inanıyor. Seçim başarısı için solda birlik şart. 22 ve 29 Mart 2015’teki İl Özel İdaraleri seçimleri bunu bir kez daha ispat etti: Soldaki her parti ilk tura tek başına katılınca başarı kazanılamadı. Elbette başarısızlığın binbir başka nedeni bulunuyor ama bu yöntemin de rolü oldu. Benzer bir deneyim 2002’deki cumhurbaşkanlığı seçiminde dramatik bir biçimde sonuçlanmış, PS adayı Lionel Jospin seçimin ikinci turuna kalamamış, ikinci tur sağcı adayla ırkçı aday arasında yapılmıştı. Başarısızlıklardan ders alınmaması yeni başarısızlıkların da kapısını aralıyor. Siyaset afetmez.  

Anne Hidalgo ve taraftarları konut, yersiz yurtsuzların bir çatıya/bir eve kavuşturulması, enerji, ulaşım ve hava kirliliği konularında kendi göbeğini kendisi kesecek yetkilerle donatılmış  LA METROPOLE DU GRAND PARİS kurulmasını amaçlıyor. Bugün “İle de France” isimli bölgenin sahip olduğu yetkiler yanında yeni yetkilerle donatılmış ve daha geniş bir coğrafyayı kapsayacak böyle bir “Büyük Paris”le meselelerin daha yetkin ve daha kalıcı biçimde çözülebileceği  umuluyor. Almanya’daki “land”, ABD’deki federe devlet örneklerine yakın bir yönetim arzulanıyor.

Hidalgo ve kendisine inananlar önümüzdeki on yılların Paris’ini bugünden hazırlıyorlar. Bunun Parisliler olmadan, onların katılımı, önerileri ve dayanışması olmadan gerçekleştirilemeyeceğine inandıkları için olanaklarını sonuna kadar seferber edip GELECEĞİ ONLARLA BİRLİKTE HAZIRLIYORLAR.

Hidalgo ve taraftarları GELECEĞİN YÜRÜYÜŞTE olduğunu biliyorlar. Onun için yürümek. Hep yürümek. 11 Nisan 2015’teki toplantı bu yürüyüşteki bir adım. Sol’un yönetimindeki ilçe belediyelerinde her dönemde, her önemli konunun kararlaştırılması öncesinde mahalle, semt ve ilçe düzeylerinde düzenlenen toplantılar gibi.

Kararların uygulanacağı mekanlarda yaşayanların, kararların uygulanmasından birincil biçimde etkileneceklerin konu hakkında fikirlerini almadan o konuda kesin karar vermemek: İşte katılımcı yerel demokrasinin alfabesindeki ilk harfler. Sonrası herkesin kendi toplumsal ve toplumcu, bireysel ve ortaklaşa deneyimlerine kalıyor. Meraklılarına yolunuz açık olsun diyoruz. Evet yolunuz açık olsun. Gelecek yürüyüşte çünkü. Adımları sıklaştırmak ve kolkola, kararlı ve başı dik yürümek te şart hani.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git