A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

“Hollywood sadece paraya bakar”

Kategori Kategori: Söyleşi | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Levent Efe | 07 Nisan 2015 04:18:15

Midnight Express kitabının yazarı, filmin Türkiye’yi yanlış tanıttığını söylüyor. Filmi bütün dünyada büyük yankılara yol açan Midnight Express kitabının yazarı Melbourne’da. Hakkındaki tartışmalar 40 yıldır süren Billy Hayes, Melbourne Komedi Festivali kapsamında, bir saatlik bir şov sunuyor.



1970 yılında Yeşilköy havalimanında iki kilo esrarla yakalan Hayes önce beş yıl hapis cezasına çarptırılmış, cezaevindeki dördüncü yılında çıkan yeni bir kararla cezası 30 yıla çıkarılmıştı. 1975’de İmralı Cezaevinden bir sandalla kaçan Hayes, daha sonra Meriç nehrini yüzerek Yunanistan’a geçmişti. İki yıl sonra yazdığı Midnight Express filmi, Hollywood tarafında havada kapılmış, aynı ismi taşıyan film uzun yıllar Türkiye ve Türk insanının imajına hiçbir sanat eserinin vermediği zararı vermişti.

1978 yılında film gösterime girdikten sonra, Türkiye tarafından İnterpol listesine alınan Hayes, 2007 yılında uluslararası bir Emniyet konferansı için Türkiye’ye çağrıldı. Ankara’daki basın toplantısında, yaşananlar için Türk halkından özür dileyen, ve sonraki yıllarda da uyuşturucular ile ilgili kampanyalara öncülük eden Billy Hayes ile Melbourne’da görüştük:

Olayın üzerinden o kadar zaman geçti. Bu şova yeni mi başladınız?

Bir buçuk yıldır yapıyorum bu şovu. Her gösteriden sonra soru-cevaplar şeklinde, benim yaşadığım bu olayı tartışıyoruz dinleyicilerle. Her seferinde aynı sorulara muhattap oluyorum. En çok, filmdeki mahkeme sahnesi soruluyor; kitapta yoktu, neden filmde vardı diye.

Filmde beni canlandıran karakterin “Siz Türkler hepiniz domuzsunuz. Sizin karınızı-kızınızı …” diye giden bir tiradı var. Oysa ben mahkemede 30 yıl hüküm kararı yüzüme okunduğunda sadece “Tamam, ben sizleri affediyorum..” dedim. Başka bir söz sarfetmedim. Bu kitabımda var, isteyen açıp baksın. Ayrıca ne o gardiyanı öldürdüm, ne de cezaevinin ön kapısından yürüyerek çıktım.

Film neden o kadar değiştirdi bunları?

Dramatik etkiyi artırmak için. Mahkeme sahnesi tabi ki çok abartılı. Zaten, yabancısı olduğu bir ülkenin mahkemesinde birisinin öyle tacizkar sözler sarfetmesi mantıken mümkün değil. O hayal ürünü mahkeme sahnesi yıllar boyu bütün dünyada Türklere karşı öfke oluşmasına yol açtı.



Senaryoya müdahale imkanınız olmadı mı?


Ben sadece kitabı yazdım, senaryo tamamen Oliver Stone’a ait. Zaten kitabın haklarını Columbia’ya devretmiştim. Kitaptan farklı olan sahneleri de, kurgu bittikten sonra, deneme gösterimleri sırasında farkettim.
 
Bu filmi Yunan ve Ermeni lobilerinin finanse ettiği şeklinde iddialar oldu hep. Buna şahsen inanmıyorum. Hollywood politika ile uğraşmaz. Tek amaçları paradır. O dönemde ne para kazanacaksa, onu çekerler.

Yönetmen Alan Parker da film bittikten sonra gelen tepkiler üzerine, kendisinin politik olarak naif biri olduğunu, senaryonun yanlış bilgilere dayandığını itiraf etti. Oliver da zaten senaryodaki aşırılıklar için Istanbul’a giderek, Türk milletinden özür dilemişti.

Parker, filme hiç olmazsa bir tane bile olumlu Türk karakter koymadığını, bunu da dramatik etkiyi artırmak için yaptığını söyledi. Benim hikayemi kullanıp, kendi hikayesini anlattı. Dramatik etkiyi artırmak için, neredeyse karikatürize edip, olmayan bir Türkiye çizdi.

Protestoları beklemiyor muydunuz?


Hayır, hiç beklemiyordum. Zaten benim kitabım ilk çıktığında Türkiye’den kimse itiraz etmedi. Ancak film o kadar vurucu, o kadar karanlıktı ki, çok etkili oldu. İlk yıllarda Türkiye’nin turizm gelirlerinin yüzde 95 azaldığını öğrendim. Bana hep soranlara, “Hayır, Türkiye filmdeki gibi bir ülke değil. Çok sevdim orayı; daha önce defalarca gittim” diyordum. 40 yıldır aynı şeyi söylüyorum; ama benim sözüm fazla duyulmuyor. Midnight Express denince herkesin aklına film geliyor.



Madem filmin bu kadar zarar verdiğini biliyorsunuz. Neden yaptığınız bu şov için hala Midnight Express ismini kullanıyorsunuz? Yazdığınız kitabı yansıtmadığını söylediğiniz filmin adını ve bu miti neden hala sürdürüyorsunuz?

Benim şovuma gelenler, medyadaki röpörtajlarımı dinleyenler, filmden çok farklı bir şey söylediğimi görüyorlar. Film Türkiye’yi ve Türk insanını yansıtmıyor. Türkiye o değil.

Evet, böyle söylediğinizi biz de duyduk. Ama neden hala Midnight Express? Bu kadar olumsuz intibalar taşıyan bir ismin sürmesinin nedeni ne?


Ne demek istediğinizi anlıyorum. Belki de tam tersi bir etki gösterir ve insanlara kitabın filmden farklı olduğunu anlatır diye o ismi koruyorum. Elimden ancak bu kadarı geliyor. Benim şovuma gelenler, benim Türkiye ve Türk insanı ile ilgili en ufak bir öfke, nefret taşımadığımı görsünler istiyorum. Midnight Express ismi Türk insanında hala öfke uyandırıyorsa, buna yapacak birşeyim yok. Şovuma gelen insanlar benim ne demek istediğimi görsün yeter.

İnternetde görüyorum, benden nefret eden insan çok. Herkesi memnun etmek mümkün değil. Amerika’da da bana çok çatıyorlar; uyuşturucu kullanımını mazur gösterdiğim şeklinde iddialar oluyor. Oysa tam tersi, ben uyuşturucu kullanımının yasak olmaması gerektiğini düşünüyor, o şeklide bir söylemi sürdürüyorum. İnsanlar maruana kullandı diye hapse atılmasın diyorum; yok, sen uyuşurucu reklamı yapıyorsun diyorlar. Hiçbir uyuşturucu alkol ya da sigara kadar zararlı değil diyorum, bunu anlamak istemiyorlar.

Uyuşturucu kaçakçılığından hüküm giymiş birisi olarak bu sözleri söylemeniz ABD’de yadırganmıyor mu?

Kimse bu sözleri benden duymak istemiyor. Hemen, kimden para alıyorsun diye saldırıya geçiyorlar. İnsanları uyuşturucu için hapse atmanın zamanı geçiyor artık.

Bu şovu Türkiye’de yapabilir misiniz?


Istanbul’da yapmayı çok isterim. 2007’de Türkiye’ye gidip, aramızdaki buzları –bence- erittikten sonra, bunun mümkün olabileceğini düşünmeye başladım. Ancak herkes beni kabul etse bile, yine de can güvenliğim konusunda endişe duyarım. Orhan Pamuk bile bir sure yurt dışında yaşamak zorunda kaldı. Bu iş tek bir çılgına bakıyor.

Türkiye Cumhuriyeti yetkilileriyle iyi ilişkilerim oldu; Türkiye Cumhuriyetinin 90. Yılı dolayısıyla New York’daki bir törende Türk bayrağını göndere ben çektim.

Şovu Türkiye’de yapsanız adı yine Midnight Express mi olur?

Tabi. Zaten ismi değiştirirsek, kamuoyuna verdiğimiz mesajı bozmuş oluruz. Ne demek istediğinizi anlıyorum, ama birşeyleri değiştirmek istiyorsanız, eğilip bükülmeden davranmak zorundasınız. Filim bu ismi kullandı belki, ama bu ismi ilk bulan, kullanan benim.

Filim aslında bu ismi sizden çalmadı mı?


Evet, aynen öyle oldu. Ama Türkiye’ye asıl zararı veren filmin kendisi, benim kitabım değil. Bu işin düzelmesi için o ismi kullanmaktan kaçınılması gerektiğine inanmıyorum. Zaten filim hala o kadar çok ülkede, o kadar sık gösterime giriyor ki, ben ne yapsam boş.

Evet, Türkiye ve Türklerin zarar görmesinde benim de payım olduğunu kabul ediyorum, ama filimdeki o hakaret içeren sahneleri ben yazmadım. Yanlış bir imajın sürmesine katkıda bulunuyorsam buna üzülürüm, ama insanların Türkiye hakkında olumsuz düşüncelerden de arınması için şovumu sürdürüyorum.

 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 4 / 3 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git