Hubert Rochereau «Birinci Dünya Savaşı» nda Fransa’nın kaybettiği milyonlarca kurbandan biri. Subay Rochereau Belçika’da Loker köyünde vuruldu..Bir gün sonra, bir İngiliz sahra hastanesinde 21 yaşında öldü.. 26 Nisan 1918. Bu nerdeyse 96 yıl önceydi.. Ancak Rochereau’nun odası o zamandan beri hiç değişmemiş..
Ailesi, odasına o cepheye gittiğinden beri hiç dokunmamış, olduğu gibi bırakmış.. Masanın üzerinde bir paket sigara ve özel eşyaları, yanda ise güvelerin kemirdiği üniforması...
Anne ve baba otuzlu yılların sonunda evlerini satmak zorunda kaldıklarında, satın alandan bu odaya ve içindekilerine; genç oğullarının anısına hürmeten 500 sene içinde dokunmamak şartı ile satmışlar..
Alıcı halen bu anlaşmaya uyuyor..
Yatağın üzerinde tığ işi bir yatak örtüsü ve üzerinde tüylerle süslü bir asker şapkası..
Hubert Rochereau’nun odasında zaman sanki durmuş gibi.. 96 senden beri..
Oğullarının hatırasını hep taze tutmak için, cepheye çağrıldığında, anne ve babası Hubert odayı nasıl bıraktı ise aynen o şekilde muhafaza etmişler..
Tahta bir elbise askısında artık güveler tarafından kemirilmiş üniforması..
Anne ve baba otuzlu yılların sonunda evlerini satmak zorunda kalmışlar ve alıcıdan satın odaya
ve içindekilerine; genç oğullarının anısına hürmeten 500 sene içinde dokunmamak şartı ile satmışlar..
Yatağın üzerindeki süslü asker şapkası ise Rochereau’nun Saint-Cyr askeri okulundan mezun olduğunun bir nişanesi...
Yatağının üzerinde ayrıca bir çerçeve; içersinde fotoğraflar ve yan tarafta kitaplığı...
Kitaplığının altında ise ayakkabıları.. Düzgün ve temiz....
Oturdukları ev Fransa’nın ortasında, bin hanelik küçük Belâbre köyünde...
Alıcılar ise halen verdikleri sözü tutuyorlar.. Oda ilk günkü gibi...
Gece masasının üzerinde bir bardak içersinde solmuş çiçekler.. Yanmış bir mum..
Ve duran zamanı gösteren bir saat...
Rochereau «Birinci Dünya Savaşında» Flandres’da cephede düşen 580.000 askerden sadece bir tanesi idi..
Fransız hükümeti Rochereau’yu «Croix de Guerre» madalyasınla ödüllendirdi (!)..
Yazı masasının üstünde fotoğraflar ve resimler.. Solda bir kutu «Gold Flake» sigarası.. Onun üstünde de «Country Life» markası..
Sol taraftaki ufak şişeyi ise....
... anne ve babası daha sonra oraya koymuşlar... «Oğulumuzun düştüğü Flandres toprağından bir tutam..»
Şairin dediği gibi «duvarda kılıcı asılı kalmış»...
Yerde askerin sandıkları... Savaşın bitmesine bir kaç gün kala 26 Nisan 1918’de hayata veda etmiş...
Bu garip bir hikaye..
Hem garip hem hüzünlü..
Bütün anlamsız savaşların dayanılmaz acı sonuçları gibi...
Hem de artık gökdelenler, avm’ler,
tabletler ve diğer zırvalar devrinde
bir çoğumuzun aldırmadan yanından geçip gidiverebileceğimiz
bir vefakârlık örneği...
Kaynak : Spiegel Online
hakikaten 'bir vefakârlık örneği'.