Katolik Kilisesi yönetim merkezinin toplantısından eşcinsellere yönelik 'açılım' denebilecek bir tutum değişikliği kararı çıktı… Geçtiğimiz hafta ailevi meselelere ilişkin doktrinleri tartışmak için olağanüstü toplanan Katolik Piskoposlar Sinodu’nun (Meclisi) ara raporunda, eşcinsellere yönelik yumuşak bir dil kullanıldı. Evlenmedikleri sürece eşcinsellere kucak açılması gerektiğinin belirtildiği rapor, “Kilise’de tsunami”, tutucu bazı kardinaller nezdinde ise “İhanet” olarak karşılandı.
Papa Francesco’nun çağrısı üzerine Vatikan’da 5 Ekim’de toplanan Ruhani Meclis, Katolik Kilisesi’nin 2 bin yıllık tarihinde ilk kez eşcinseller, nikahsız birlikte yaşayanlar, boşanmışlar ve laik evlilik yapanlara ilişkin ılımlı mesajlar verdi.
Tarihinde 3’üncü kez olağanüstü toplanan ve 19 Ekim’de nihai bir raporla son bulacak olan Sinod’daki tartışmaların sonucu hazırlanan ve doktrinel değişimin işareti olmasa da ‘yeni bir dil’ içeren ara rapor, Genel Raportör Kardinal Peter Erdö tarafından okundu.
1 milyar 200 milyon inananı bulunan Katolik Kilisesi’nin uzun yıllar vizyonunu belirleyecek olan Sinod’dan asıl reform beklentisi, boşanmışların yeniden kiliseye kabulü idi. Buna karşın, şaşırtıcı bir şekilde eşcinsellere yönelik ‘açılım’ yapılması, ‘tsunami’ olarak yorumlandı.
Eşcinsel evliliklere net bir biçimde karşı çıkılsa da rapor, Papa Francesco’nun, geçen yıl göreve gelmesinden yaklaşık 4 ay sonra, “Ben kimim ki eşcinselleri yargılayayım” açıklamasıyla örtüşür ifadeler içerdi.
12 sayfalık raporun “Eşcinselleri kucaklamak” başlıklı bölümünde, “Eşcinsel kişiler, Hristiyan toplumuna katkıda bulunacak yetenek ve kaliteye sahiptir. Peki Kilise, bu insanları kucaklayabilecek mi? Cemaatlerimizde onlara kardeşçe bir yer açabilecek miyiz?” denildi.
Eşcinseller arasındaki evliliğin, bir kadın ve erkek arasındakiyle denk tutulamaz olduğu da vurgulanırken, Katolikliğin öngördüğü aile ve evlilik öğretilerinden ödün vermeden, bu kişilere ve nikahsız beraber yaşayanlara ‘temkinli’, ancak ılımlı yaklaşılması gerektiğinin altı çizildi.
Raporda ayrıca, boşanmışlar, ayrı yaşayan çiftler, yeninden evlenememişler ve boşanıp evlenenler, “yaralı aileler” olarak tanımlanırken, onların iyileştirilmesi gerektiği de vurgulandı.
Öte yandan, hararetli tartışmaların süregeldiği meclise katılan Kardinal Vingt-Trois Burke, burada ele alınanların manipüle edilerek kamuoyuna aktarıldığını öne sürerken, “O halde burada tüm konuşulanların tam metnini biz kamuoyuyla paylaşırız” tehdidinde bulundu.
İnanç Doktrini Kongregasyonu Başkanı Kardinal Gerhard Müller ise, burada konuşulanların tüm Katolikleri ilgilendirmesine rağmen sadece kabataslak bilgilerin kamuoyuyla paylaşılmasına isyan ederek, “Bütün Hristiyanların, piskoposlarının yaptığı konuşmalardan haberdar olmaya hakkı var” ifadeleriyle Vatikan’ın tutumunu eleştirmişti.
Francesco’nun, papalığı için ‘kilit’ bir olay olarak kabul edilen ve amacının ‘doktrinel’ mi yoksa sadece bir ‘stil devrimi’ mi yapmak olduğunun anlaşılacağı Sinod, bu yıl ilk kez sadece Kilise öğretilerini değil, onların modern yaşama uyumunu tartışıyor.
Piskoposlar Sinodu’na, başta dünyanın çeşitli yerlerinden gelen piskoposlar, kardinaller, patrikler ve rahipler olmak üzere 191 din adamı, 16 uzman, 38 denetçi ve 12 evli çiftin de bulunduğu 253 kişi katılıyor.
Evlilik hayatlarındaki deneyimlerini aktaran çiftler arasında Müslüman-Hristiyan bir çift de var.
Bir sonraki Sinod’un, bu sefer olağan olmak kaydıyla 2-25 Ekim 2015 tarihleri arasında, “Çağdaş dünyada ailenin Kilise’deki misyonu ve eğilimi” temasıyla toplanmasına karar verildi.