Gezi Parkı eylemlerine ilişkin soruşturmayı yürüten savcı Adem Meral’in hazırladığı dosyada ismi “şüpheli” olarak geçen kişiler arasında ’Deniz Gezmiş’ ismi dikkat çekiyor. Siyasetçiler, gazeteciler, sanatçılar ve yurttaşlar hakkında Twitter’dan yaptıkları destek açıklamalarıyla 10 ayrı suç işledikleri öne sürülerek soruşturma başlatıldı.

Soruşturmada yer alan isimler şöyle:

Hayko Cepkin,
Zafer Algöz,
Zeynep Tarhan Muslu,
Nihat Doğan,
Muharrem İnce,
Kemal Kılıçdaroğlu,
Asuman Krause,
Janset Karalin,
Mehmet Ali Alabora,
Hüseyin Aygün,
Aslı Aydıntaşbaş,
Can Dündar,
Ece Temelkuran,
Barbaros Şansal,
Umut Oran,
Yılmaz Özdil,
Halk Tv,
Deniz Gezmiş

adlı kullanıcılar.

 
İddia edilen 10 ayrı suç ise şunlar, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti’ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama, başbakana ve devlet büyüklerine hakaret, hükümete karşı suç, halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit, suç işlemeye tahrik, suçu azmettirme, yalan haber yapma, hakaret.”
 
GEZİ PROGRAMLARINI TEK TEK İNCELEMİŞLER

Savcılığın Haziran Ayaklanması sırasında Ulusal Kanal’da yayınlanan programları da tek tek incelediği öğrenildi. Bu programlara katılan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Nur Doğan Rigel, TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz,  İP Ankara İl Başkanı Osman Yılmaz, Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlker Yücel, Aydınlık Gazetesi Ankara Temsilcisi İsmet Özçelik, Haber Müdürü Erdem Atay, Yazar Mehmet Faraç, Yazar Filiz Cemsu, eski Yazar Eren Erdem, İstihbarat Şefi Ceyhun Bozkurt, Ekonomi Müdürü Recep Erçin, Muhabir Irmak Mete, Muhabir Soner Bahadır’ın katıldığı programların incelendiği ve detaylarının savcılığa bildirildiği belirlendi.
 
GEZİ’NİN SORUMLUSU İP VE AYDINLIK

Adem Çevik isimli kişi tarafından yapılan başvuru üzerine başlatılan Haziran Ayaklanması’ndaki Gezi Parkı eylemlerine ilişkin soruşturmayı yürüten savcı Adem Meral’in dosyada ismi “şüpheli” olarak geçen kişilerden sadece İşçi Partisi (İP) İzmir İl Başkanı Tugay Şen, dönemin İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Hasan Basri Özbey ve Aydınlık gazetesi Haber Koordinatörü Önder Öztürk’ü ifadeye çağırması dikkat çekti.
 
Savcı Meral’in, İP yöneticilerinin “suç teşkil edecek konuşmalar” yaptıklarını öne sürdüğü ve katıldıkları onlarca programı inceleterek rapor hazırlattığı ortaya çıktı.
 
İDDİA: YASA DIŞI GÖSTERİLERE TEŞVİK

Aydınlık’ın ulaştığı soruşturma dosyasında savcı Meral’in gönderdiği tebligatlarda dikkat çeken ayrıntılar var. Dönemin İP Genel Başkan Vekili Hasan Basri Özbey ifadeye çağrıldığı tebligatta, Ulusal Kanal’da yaptığı açıklamalardan dolayı “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve Cumhurbaşkanını küçük düşürücü ayrıca Taksim Meydanı’nda yapılan yasa dışı gösterilere teşvik edici konuşmanız nedeniyle” diyerek suçlandı.
 
Savcı Meral, İP İzmir İl Başkanı Tugay Şen’e yaptığı suçlamada da Ulusal Kanal’da yaptığı açıklamaları dayanak göstererek “Taksim Gezi Parkı olayları protestosunun ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin yasal hükümetinin devrileceği konusunda yasal olmayan yöntemlere dayalı suç teşkil edecek beyanınız nedeniyle” dedi.
 
Aydınlık gazetesi Haber Koordinatörü Önder Öztürk’e yapılan suçlamada da Ulusal Kanal’da yapılan söyleşi “delil” oldu.
 
ULUSAL’DAKİ PROGRAMLAR TEK TEK İNCELENDİ
Soruşturma dosyasına İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Şuçlar  Soruşturma Bürosu’nun İstanbul Emniyeti’ne gönderdiği bir talimat yazısı da girdi. Talimatta, İşçi Partisi ve Aydınlık gazetesi yöneticilerinin “Taksim olaylarında suç oluşturacak eylem ve söylemlerde bulunup bulunulmadığı” soruldu.
 
Bu talimat üzerine Terörle Mücadele Şube Müdürü Kayhan Ay imzalı bir rapor hazırlandı. Raporda, İP ve Aydınlık yöneticilerinin Ulusal Kanal’da katıldığı programlar tek tek incelendi, konuşmaların çözümü yapılarak, “suç oluşturacak söylemler tespit edilmiştir veya edilmemiştir” denildi.
 
ŞAHBAZ İMZALI GEZİ TUTANAĞI

İstanbul ve Ankara’daki Haziran Ayaklanması eylemlerine katılan ve polis tarafından gözaltına alınan yüzlerce yurttaş da soruşturma dosyasına girdi. Dosyada yer alan polis tutanaklarında eylemlere katılan kişilerle ilgili bilgiler yer aldı.
 
Adem Meral’in yürüttüğü soruşturmada en dikkat çeken ayrıntı Ankara Kızılay’da Polis Memuru Ahmet Şahbaz tarafından başından vurularak öldürülen Ethem Sarısülük ile ilgili olay oldu. Savcı Meral’in yürüttüğü soruşturmada Sarısülük’ün öldürülmesiyle ilgili polis tutanağında şu ifadeler yer aldı:
 
POLİS KURŞUNU İLE...

“Geri çekilen çevik kuvvet personeli arasında bulunan ve kalkancı olarak görev yapan Polis Memuru Ahmet Şahbaz 50 kişilik bir grubun karşısında tek başına kalması ve can güvenliğini sağlayamaması ve muhtemel linç girişiminden kurtulmak amacıyla havaya uyarı ateşi atmak zorunda kalmış bu sayede eylemcilerden kurtulmayı başarmıştır. Polis Memuru Ahmet Şahbaz’ın uyarı ateşi açtığı esnada Ethem Sarısülük’ün yere düştüğü ve ambulansla hastaneye götürüldüğü gözlenmiştir.” Ayrıca soruşturma dosyasına giren bu tutanakta Şahbaz’ın da imzası yer alıyor.
 
CHP’DEN GEZİ SAVCISINA YANIT: ÇETE ARAYANLAR AKP’YE BAKSIN

 CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Aydınlık’ın manşetten duyurduğu Kemal Kılıçdaroğlu, İşçi Partisi ve Aydınlık yöneticilerinin Gezi Parkı eylemleriyle ilgili soruşturmada terör örgütü kurmaktan “şüpheli” olduğu haberiyle ilgili partisi adına açıklama yaptı.
 
“Terörün merkezi, en demokratik taleplere dahi tahammül edemeyerek, Gezi direnişçilerini terörist ilan eden, Çarşı grubuna ‘darbeci’ diyen iktidar çevrelerinin ta kendisidir”
diyen Tezcan yazılı açıklamada, çete arayanların, öncelikle hükümete bakması gerektiğini belirtti. Tezcan, şunları kaydetti: “Türkiye’yi demokrasi ve hukuk çizgisinden çıkarıp kanlı örgütlerle yönetmeye alışkanlık haline getirenler, belli ki yeni bir karanlık operasyonun peşinde. Terörün merkezi, en demokratik taleplere dahi tahammül edemeyerek, Gezi direnişçilerini terörist ilan eden, Çarşı grubuna ‘darbeci’ diyen iktidar çevrelerinin ta kendisidir. Çetenin merkezi hükümettir, uzantıları da yargıdaki yandaşlarıdır.”
 
İP’DEN SERT TEPKİ

İşçi Partisi Genel Sekreteri Serhan Bolluk da soruşturmaya sert tepki gösterdi: “O devir kapandı, hiçbir şey yapamazlar. İstedikleri soruşturmayı açsınlar İP’nin halk hareketine önderlik etmesini engelleyemezler. Bu korku duvarları yıkılmıştır. Haziran’ın çok daha büyüğüne hazır olsunlar.   

Kaynak : aydinlikgazete.com