A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

“Frak giymek bizim geleneğimizde yok”

Kategori Kategori: Türkiye | Yorumlar 0 Yorum | 25 Temmuz 2014 06:03:30

Erdoğan: Frak giymek bizim geleneğimizde yok, bize bir şey kazandırmaz. Erdoğan: Başbakanlık için aklımda bir değil birkaç isim var, yeter ki Cumhurbaşkanı seçilelim. Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Tayyip Erdoğan, Çankaya’ya çıkması halinde frak giyip giymeyeceğiyle ilgili bir soru üzerine, “Bizim geleneğimizde yok o, başkalarının geleneğinde var. Bunun bize kazandıracağı hiçbir şey yok. Beni 11.5 yıllık Başbakanlığım süresince gördünüz. Beni hiç o şekilde gördünüz mü? Şekle takılan biri değilim elbet, o ayrı mesele. Olması gerekeni, olması gereken zamanda uygularım. Benim karakterim de böyle” dedi.

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Adana mitingine katılan, Türkiye gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, izlenimlerini bugünkü köşesine aktardı.



Yıldıray Oğur’un Türkiye gazetesinin bugünkü (25 Temmuz 2014) nüshasında yayımlanan, “Allah’ına kurban’ sesleri arasında bir frak sohbeti” başlıklı yazısı şöyle:

‘Allah’ına kurban’ sesleri arasında bir frak sohbeti’

Adana’da iftara iki saat kala sıcaklık hâlâ öğle vakti gibi. Uğur Mumcu Meydanı’nı ramazanda o saatte ve o sıcakta belki bir de Adanalı Ferdi Tayfur doldururdu.

Başbakan Erdoğan için gelip meydanı dolduran kalabalık belki iğne atsan yere düşmeyecek diye tarif edilemez. Ama Adana’nın meşhur “Allahına kurban” seslerinin eksik olmadığı bir kalabalık bu... Yanımda arada eşinin biraz sessiz olması için uyardığı amca Başbakan’ın her cümlesine bağırarak karşılık veriyor. Neredeyse bir cezbe hâlinde, "yapma bey" diyen karısını duymuyor bile.

Adana’ya Erdoğan gelmese Cumhurbaşkanlığı seçimine 15 gün kadar kaldığının herhangi bir işaretini görmek zor. Ekmeledin İhsanoğlu’nun adaylardan biri olduğunu ise MHP’li Belediye Başkanı’nın bir binaya astırdığı billboard olmasa bilmek mümkün değil.

Meydandaki Adanalılar seçime katılım oranının düşük olacağı konusunda hemfikir. Özellikle de ümidini kesmiş CHP-MHP seçmeni sandığa gitmeyecek diyorlar.

Alanın tartışmasız ikinci dili Kürtçe. Ama Adana’daki Kürt seçmenler için birinci turda Demirtaş’ı daha cazip yapan sihirli formül şu: İlk turda Kürtlerin gücünü göstermek lazım. İkinci turda bu oylar çözüm sürecinde Kürtlerin elini güçlendirir. Anketlere göre de ilk turda AK Parti’ye oy veren Kürt seçmenden Demirtaş’a yüzde beş civarı bir kayma var.

Dövmeli kızlarla, şalvarlı Çukurovalı teyzeleri birleştiren bir merkez parti AK Parti. Aynı zamanda verilen tepkilerden anlaşılacağı üzere, siyasi tartışmaları epey yakından takip eden bir kitle bu. Başbakanın konuşmasında sıcaklık ve açlığa rağmen heyecan paralel devlet ve İsrail eleştirilerinin geçtiği anlarda yükseliyor.

5 Ocak Stadyumu’nun içinde düzenlenen iftardaki mitinge yakın kalabalık daha butik bir Erdoğan fanları buluşması gibi. Erdoğan çifti alana girdiğinde gözyaşları içindeki Sedef Hanım ve küçük kızı çıkıyor önlerine. Neyse ki ciddi bir dertleri yok.. Sadece hayranı oldukları Başbakan’dan imzalı fotoğraf almak istiyorlar. İftar sırasında sessizliği ise karizmatik Adanalı yaşlı kadınlar, hatta epey özgüvenli küçük çocukların Başbakan’ın oturduğu masaya doğru “Allahına kurban” sesleri bozuyor.

Başbakan iftar sonrası konuşmasında, İslam dünyasının durumundan, tekbir getirerek Müslüman katledenlerden, mezhep çatışmalarından bahsediyor. O konuşurken bile kalabalığın Erdoğan’la diyaloğu hiç bitmiyor...

Dönüş yolunda Başbakan, mitingi izleyen gazetecilerle kısa değerlendirmeler yaptı.

Başbakan günde iki konuşma yaptığı, TV'lere çıktığı, röportajlar verdiği için merak edilen şeyler az.

Tabii önce son paralel soruşturma. Artık cemaat açıkça siyasi savunma hatlarına çekildiği için, polisler de saklamadığı için cemaatçi polisler de diyebiliriz. Başbakan “yargının işi, yorum yapmak olmaz” diyor, kelepçeli görüntüler için bu kadroların yaptığı eski soruşturmaları hatırlatmakla yetiniyor.

Ama anlaşılan sadece Selam örgütüyle ilgili bir soruşturma değil bu, daha büyük bir paralel devlet soruşturmasıyla karşı karşıyayız. Soruşturma kapsamında bugüne kadarki diğer hukuksuz uygulama ve davaların hepsi masaya gelebilir. Emniyet kaynaklarına göre gözaltına alınanların hepsi polis/emekli polis değil, onların bağlı olduğu bazı siviller de (imam adı verilen) soruşturmaya dahil.

Ben cevabını daha çok merak ettiğim soruyu sordum: “Cumhurbaşkanı seçilirseniz frak giyecek misiniz?” Abdullah Gül yemin töreninde giymemişti. Sonra ilk kez İngiltere Kraliçesi’nin onuruna verdiği yemekte "frak orucu"nu bozmuş, İsveç, Hollanda Kraliyet davetlerinde de frak giymişti, Köşk'teki davetlerde ise smokini tercih etmişti. Çankaya ruhunun en önemli simgesi frak. Atatürk, Batılılık, “devlet adamlığı” gibi pek çok şeye tekabül eden bir simge… Peki halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı da kuyruklu fraklardan giyecek miydi?

İlk cevap: “Allah nasip eder o günleri görürsek, onu da göreceksiniz”.

Sonra tekrar “Giyeceksiniz yani?”

Cevap: “Diyorum ki, seçildiğim zaman, ne yapacağımı da göreceksiniz.”

Gazeteciler cevabın peşini bırakmaz: “Bunu geleneksel bir şey olarak görenler, giymeniz gerektiğini söyleyenler de var...”

Ve ısrarlar sonucunda gelen esas cevap: “Bizim geleneğimizde yok o, başkalarının geleneğinde var. Bunun bize kazandıracağı hiçbir şey yok. Beni 11.5 yıllık Başbakanlığım süresince gördünüz. Beni hiç o şekilde gördünüz mü? Şekle takılan biri değilim elbet, o ayrı mesele. Olması gerekeni, olması gereken zamanda uygularım. Benim karakterim de böyle.”

Peki ya Erdoğan çifti seçilirse Keçiören’den Çankaya Köşkü’ne taşınacak mıydı? Gül çifti Dışişleri Konutu’nda oturmayı tercih etmişti. Başbakanlık için yapılan yeni binayı tercih edebilir miydi?

Başbakan “Bizim o binayı neden yaptırdığımız malum. Yaklaşık 11.5 yıldır Başbakanlık makamı olarak kullandığım yer, Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmıyor. Törenleri, caddede, sokakta yapıyoruz, düşünebiliyor musunuz? Konuk Başbakanları karşılarken caddeyi trafiğe kapatıyoruz, yolları kesiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışan, güzel bir bina yapılması öteden beri hayalimdi benim. Ankara Selçuklu izlerinin bulunduğu bir şehir. Ama bizim Osmanlı boyutumuz da var. Ayrıca hâlihazırda da modern dünyanın aktif bir üyesiyiz. Mimari açıdan tüm bu özellikleri taşıyacak, Başbakanlığın tüm birimlerini de bünyesinde barındıracak bir bina yapılması gerekiyordu.”

Başbakan yeni binadan bu kadar bahsedince akla gelen soru da soruldu: “Cumhurbaşkanı olduğunuzda bu yeni binayı kullanacak mısınız?”

Cevap: “Başbakanlık binasını mı? Ara sıra belki biz de kullanırız (gülerek). Eğer seçilirsek, arkadaşlarımızla beraber oluruz orada.”

Tabii ki bu aralar en çok merak edilen soru. Cevap vermeyeceğini bile bile yine soruldu Başbakan’a. Bu kez “tasarım” diye başka bir yolu deneyerek.

“Köşke çıkarsanız Başbakanın kim olacağına dair bir tasarım var mı kafanızda?”

Cevap: (Gülerek) Olmaz olur mu canım! Bir değil birkaç tane var. Yeter ki Cumhurbaşkanı seçilelim.

Bir mimar eserini ortaya koymadan önce kendi zihninde tasarlar. Sonra da onu kâğıda aktarır. Siz gazeteciler de aynı şeyi yapmıyor musunuz? Önce tasarlıyorsunuz, akabinde yazıyorsunuz.

Soru: Aklınızda bir isim var yani?

Cevap: Birkaç isim var.

O birkaç ismin kim olduğunu ısrarla öğrenmeye çalıştığımızı, off the record olarak bile cevap alamadığımızı yazmaya bilmem gerek var mı?



Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git