Tayyip Erdoğan’ın TİB’i MİT’e bağlayacaklarını açıklaması tepkilere neden oldu. CHP milletvekili Emine Ülker Tarhan, Başbakan’ın ‘Dijital Gestapo’yla yönetmek istediğini ifade etti. Başbakan Erdoğan’ın TİB’in (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) MİT’e bağlanacağını açıklaması tepkiyle karşılandı. Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ülkenin istihbaratla yönetilmek istendiğini bildirdi.
Eski YARSAV Başkanı CHP milletvekili Emine Ülker Tarhan, Erdoğan’ın “Dijital Gestapo” yaratmaya çalıştığını söyledi.
Eski DGM Savcısı Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan da denetimsizliğin yasa dışılığı getireceğini ifade etti. Başbakan Erdoğan’ın gazetecilere yaptığı açıklamada, “TİB’i ile ilgili bir çalışmamız var. Böyle bir TİB olmaz. Zaten MİT de bu işi yapabiliyor. TİB’i kurumsal olarak kaldırıp, yetkilerini MİT’e devredeceğiz” sözleri, konunun uzmanları tarafından sert bir şekilde eleştirildi.
Uzmanların görüşleri şöyle:
‘ÜLKE İSTİHBARATLA YÖNETİLMEK İSTENİYOR’
(İsmail Hakkı Pekin)
TİB’in MİT’e bağlanması bütün istihbaratın, özellikle de sinyal (dinleme) istihbaratının tekelleşmesine neden olur. Planlanan uygulama ile dış istihbarat için kurulmuş bir teşkilat tamamen içe yönlendirilmesidir. MİT mahkemeden karar almadan istediği kişiyi dinleyebilir. Bunun denetimi mümkün olmaz. TİB’de dinlenen her şey depolanıyor. Siyasi iktidar kendisiyle ilgili her şeyi kontrol altına alma olanağına kavuşuyor. Rakipleri hakkında her türlü istihbaratı buradan elde edip siyasi çıkarları için kullanabilir. Ülke istihbaratla yönetilmek isteniyor.
İstihbaratının tek elde toplanması istihbaratın uluslar arası istihbarat örgütlerinin yönlendirilmesin de neden olur. Kendi çıkarlarına göre bilgi verirler.
Bir başka sakıncası da istihbarat teşkilatının başındakiler hükümeti istediği gibi oynatır. Birçok ülke bu riske karşı birbirinden bağımsız ve farklı işlevleri olan istihbarat teşkilatları yaratmışlardır. Bunların birbirini kontrolünü de sağlamışlardır. ABD 11 Eylül sonrasında tüm istihbarat bir koordinatöre bağladı. Bu uygulama bile ciddi yasa dışı işleri beraberinde getirdi. Diktatörlük eğilimi olan ülkelerde bu yola gidiliyor.
‘KORKUNUN GÖSTERGESİ’
(Emine Ülker Tarhan)TİB’in MİT’e bağlanma girişimi başbakanın dijital gestapo yaratma girişiminin son halkası. Daha önce Genelkurmay elektronik sistem birimi (GES) MİT’e bağlandı. Şimdi de TİB MİT’e bağlanacak. Her şey tek elden yönetilecek. Başbakan bir tek MİT’e güveniyor. Erdoğan-Hakan Fidan ikilisi pürüz istemiyor. Örneğin ilerde ne olur ne olmaz, eski kayıtlar ortaya çıkmasın, Suriye’de ve Irak’ta IŞİD’e destek ortaya çıkmasın istiyor. Hatta yargıda da özellikle tutuklamaya yetkili Sulh Ceza Mahkemelerine hakimlerinin atanmasında işi hiç şansa bırakmayıp çok dikkatli davranıyorlar. Sayıyı da çok güvendikleri hakimlerle sınırlı tutarak kendi tahkimatlarını güçlendiriyorlar. Şu anki hamle aynı zamanda çok sıkıştığını ve kirli çamaşırların ortaya saçılmasından korktuğunu da gösteriyor. Sıkıştığı için geçmiş kayıtları, günahları silmenin, yok etmenin yolu bu. TİB destekli MİT kendi başını kurtardıktan sonra kendinden daha zayıf gördüğü ülkelerde bu güçle kaos yaratmak ve hatta ülkeleri birbirine düşürmek için bir enstrümana dönüştürebilir.
‘DENETİMSİZ ALANLAR’
(Ömer Süha Aldan )
TİB adli davalara bakan bir yapı. Ulaştırma Bakanlığına bağlı olması da yanlıştı. İstihbaratın tek elde toplanması birilerinin işine gelebilir. Ama ülke açısından sakıncalıdır. Denetim açısından doğru değildir. AKP döneminde denetlenemeyen büyük bir alan oluştu. Trafik cezası olarak kesilen paraların nereye kullanıldığını sordum. Yanıt vermeye bile tenezzül etmediler. Bu birleşme tahminlerin ötesinde sıkıntılara yol açabilir.
Kaynak : Aydınlık | Ankara