Helen uygarlığının oluşumu ve gelişimi tarihin tanıdığı bir şanstır. Bu uygarlığı oluşturan kültür birleşimi ve coğrafik konumunun önemi ona bu şansı tanımıştır. Bu çevrede ki tüm uluslar ilkel denecek yaşam tarzı sürerken bu uygarlık topraktan fışkırırcasına gelişmiş ve sonra bugün Batı uygarlığı dediğimiz uygarlıklara temel olmuştur. Peki! bu uygarlık nasıl gelişti ? Bu bölümde bunu araştıracağız.
Gerçekte Helen uygarlığı Mezapotamya rahiplerinin topladığı bilgiler, Sümerlerin, Babilin kültürü, Mısır uygarlığının bütün değerlerinin Anadolu`ya ve adalara yüzyıllardır akışı, buradaki kültürlerle özünlenerek biriktirilmiş olan bilgi hazinesini kullanma fırsatı bulmuş. Helenler gelişmelerinin tabii kaynağı olan denizden yararlanma imkanını sonuna kadar akıllıca kullanarak ticaret merkezi oldular.
Bu uygarlığın köklerini oluşturan Akhaların savaşçılığı - Akhalar : MÖ 2000 li yıllarda Orta Avrupa`dan gelerek Yunan yarım adasına yerleşen kavimlere verilen genel isimdir. Bu kavimler MÖ 1600 yıllarında o çağın en güçlü devletlerinden biri olan Giritlilerin etkisinde kalmıştır. Akhalar MÖ 1200 yıllarından itibaren batıdan gelen Dor kabilelerinin etkisi ile Anadolu'ya göçe zorlandılar. Bu da Troya savaşı başta olmak üzere bir çok savaşa sebep oldu. İon'ların yaşama sevinci, bilimsel düşünceleri İonlar: Anadolu'nun Batı bölgesinde oturan, bilimsel, özgür düşünceye yatkın ve yeniliklere açık özgür Anadolu halkı. İyonyalılar Helen uygarlığının gelişmesinde bu bağlamlarda geniş ölçüde etkili olmuşlardır.- ile Dor'ların mistik yanlarıdır -Dor: MÖ 13. Yüzyıl sonlarına doğru Balkan Yarımadasının Güney-Batı kısmını işgal eden kavimdir. Akhalara göre genç ve dinç olan bu kavim kendilerinden önce Yunanistan'a yerleşen Akhaları yenerek Peleponnes'e yerleştiler. Bu istiladan sonra yerleşik eski halkın bir kısmı köleleştirildi diğer kısmı Anadolu`ya göç etti. -
Helenizmi incelemek için detaylı çok geri gitmemize gekeli olduğunu sanmıyorum. Çünkü, Hesiodos'un -MÖ. 7.yüzyılda yaşamış, babası Anadoludan göç etmiş Yunan şairi. Theogonia ile Işler ve Günler isimli iki eseri olan bu şair Homeros gibi Mitolojik Tanrıları belirleyip onların görev ve vasıflarını belirlemiştir.- MÖ. yedinci yüzyılda '' Ey perses, sen de halka kulak ver, azgın olma '' diye haykırışı ile yaklaşık yüzyıl sonra Solon'un (MÖ 6.yüzyılda Athenai'da sosyal ve siyasi refomları gerçekleştiren devlet adamı ) '' Halkın başındakilerin düşündükleri hep haksızlık. Bu haksızlıkları yüzünden onları büyük acı bekliyor. '' demesi bize sosyal yapıda bu dönemler arasında değişen hiç birşeyin olmadığını anlatıyor.
Yunan anakarasının doğasından oluşan zor şartlar nedeni ile önceleri POLIS denilen şehir devletleri kuruldu. Mora yarımadasının engebeli yüzeyi kentler arası koyduğu aşılması zor engeller, bu yörenin güçlü bir kralın egemenliği altına girmesini önledi. Ve bu şehir devletleri birbirlerinden ve yukarda belirtiğimiz kültürlerinden etkilenerek kendi kendilerine geliştiler.