A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Bir Anadolulu, EZOP

Kategori Kategori: Ahlak | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Deniz Günal | 26 Nisan 2014 10:15:55

Ahlaklı insan nasıl olur diye sormuştum, bir önceki yazımda. Ahlak acaba tanımlanabilir bir kavram mı? Yoksa herkesin içini niyetine, çıkarlarına göre doldurabileceği bir sözcük mü? Ahlakın tanımı içeriğini belirler mi yoksa yalnızca bir çerçeve mi oluşturur? Bir kilo altın bir kilo demire denk olmaz. Peki, bir toplumun ya da bireyin ahlak anlayışı bir başkasından çok başka olabilir mi?

Kapsayıcı olduğunu düşündüğüm bir tanım girişiminde bulunacağım.

Ahlak; niyet, düşünce, karar ve eylemler arasında, iyi ve doğru olanla kötü ve yanlış olanı birbirinden ayırt edebilmektir.

Sanırım ahlak kavramının çerçevesini oluşturan bir tanım bu. İçini doldurmak için biraz daha çalışmamız gerekecek. Doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü tanımlamamız gerekiyor. Bu kavramları tanımlamadan kestirmeden gidebilir miyim? Denemek istiyorum.

Bence doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü ayırt edebilmek için çok sıradan bir ölçü yeterli. Her insanın doğuştan getirdiği sonra geliştirebileceği bir ölçü: Kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma! O başkası kim olursa olsun, kadın ya da erkek, küçük ya da büyük, zayıf ya da güçlü, kendi soyundan ya da değil! 

Küçük yaştan böyle bir anlayışla yetişen insanın, her zaman ahlaklı olabilmesi için alt yapısı sağlamdır diye düşünüyorum. Ama bazı donanımlara gereksinimi olacaktır.

Örneğin, kendini tanıma isteği. Böylece kişi kendi yoluyla insanı anlayabilir.

Örneğin, kendini başkalarının yerine koyabilme yetisi. Böylece kişi kendi doğrudan deneyimlemese bile başkalarının duygularını, acılarını, sevinçlerini anlayabilir.

Elbette bu donanımlar insana ahlak anlayışı kazandıracaktır ama bu anlayış, eyleme dönüşmediği sürece ahlaklı davranış söz konusu olmayacaktır. Ahlaklı niyet, ahlaklı düşünce, ahlaklı karar, ahlaklı davranışla bütünlük içinde olduğunda kişi ahlaklı olabilir.

Her aşamada yetenekler kazanıp donanımlı tam bir insan olabilmek için, çocukluktan yetişkinliğe dek almamız gereken eğitim, görgü, ekinsel değerler var.  Tüm bunların her birine ayrı ayrı bakmak istiyorum ama şimdi burada biraz soluklanalım.

Hepimiz masal okumuşuzdur değil mi? Masalların, çocukluktan başlayarak bize insan ilişkilerini, doğru davranışı, güzel duygu ve düşünceleri, eğlendirerek, şaşırtarak, kimi zaman sezdirip kimi zaman da doğrudan söyleyerek kavratma özelliği vardır.

Masal deyince önce bir Anadoluludan söz etmek istiyorum. EZOP.

Evet, kimliği üzerine çeşitli tartışmalar olsa da, hatta var olup olmadığı bile tartışılsa da, Roma İmparatorluğu kaynaklarına bakılırsa Ezop diye birisi var ve kendisi bir Frigyalı. Sardisli, yani Afyon Emirdağ’dan. Ne güzel değil mi? Dünyanın en yaşlı masalcılarından biri ile aynı havayı aynı suyu paylaşıyoruz.

Özellikle kahramanlarının hayvanlar olduğu kısa masallarıyla ünlü Ezop’un yaşam öyküsü de bir masala dönüşmüş. Herkesin istediği gibi anlattığı bir masala hem de. O yüzden aslı nedir, doğruluğu var mıdır bilinmiyor.
 
Ezop’un yaşam öyküsünün bir tanesi şöyle. Ezop, Frigyalı çirkin mi çirkin bir köleymiş Sisam adasında yaşıyormuş. Önceleri konuşamazmış bile, ama Tanrıça İsis’in bir rahibesine gösterdiği incelikten dolayı tanrıça ona yalnızca konuşmayı değil, bir de akıllıca öyküler anlatma sanatını bağışlamış. Kim tutar Ezop’u ondan sonra! Efendisine hizmet edermiş ama o sivri dili ile kimi zaman da efendisini başkalarının önünde küçük düşürürmüş. Hatta o diliyle efendisinin karısını baştan çıkarmayı da başarmış. Ama Sisam halkının başına gelecek bir felaketi önleyince, özgürlüğünü geri vermişler ve bir  elçi olmuş Sisam ile Lidya arasında. Ölümü ile ilgili anlatılanlar ise biraz acı. Ezop, Delfi kentine gitmiş. Orada anlattığı masallar Delfi halkını çok kızdırmış. Bu adam bizi aşağılıyor diye onu ölüm cezasına çarpmışlar. Delfi halkına iyice sövdükten sonra, çaresiz yardan aşağı atlayarak ölmüş Ezop.

Onun masalları kısadır. Kahramanları ise hayvanlar. Her masaldan çıkarılacak bir ders vardır. Dinlerken eğlenirse de insan sonunda mutlaka düşünür, bir ders çıkarır. Elbette her masaldan herkes kendine göre bir ders çıkarır.

Bir gün Aslan, orman yolunda gururla yürüyormuş. Tüm hayvanlar saygıyla ona yol açarken, bir eşek arkasından söylenmiş. Aslan, öfkelenmiş elbette. Dönüp bakmış kim bu kendini bilmez diye, eşeği görünce, önüne dönüp sakince yürümeyi sürdürmüş. Bir ahmağı pençeleri ile onurlandırmaya değer bulmamış.

Bu masaldan, ben şöyle bir ders çıkarıyorum. Bir aslan gibi güçlü, öz güvenli olursak, aptalların sözlerini ciddiye alarak zaman harcamayız. Zaten aptallarla dalaşmak gereksizdir.

Bir tilki ile eşek arkadaş olmuşlar nasılsa. Tilki çiftlikten aşırdığı tavukları midesine indirirken eşek de otlanırmış. Bir gün beklenmedik bir biçimde aslanla karşılaşmışlar. Eşek çok korkmuş ama tilki onu sakinleştirmiş. Demiş ki, en şimdi gidip aslanla konuşur onu bizi yememesi için kandırırım. Uyanık tilki, aslana gidip demiş ki… Eşek benim iyi arkadaşımdır, sözümden çıkmaz. Eğer beni yemeyeceğine söz verirsen, onu kaçamayacağı ıssız bir köşeye götürürüm sen de bir güzel yersin. Anlaşmışlar. Tilki, eşeğe gidip tamam demiş, onu kandırdım. Hadi şimdi güzelce ayrılalım buradan, bildiğim gizli bir köşe var, aslan gidene kadar orada bekleriz. Tilki, eşeği dar bir oyuğa sokmuş. Aslan eşeğin kaçamayacağını anlayınca önce tilkiyi bir vuruşta yere sermiş.

Bu masaldan alınacak ders nedir? Diyorum ki hainler de hainlikle karşılaşmaya hazır olmalılar. Etme bulma dünyası işte!

Avı paylaşamayan bir aslanla koca bir ayı kızgınlıkla kavga ediyorlarmış. Yenişemeden ikisi de yaralı bereli yığılıp kalmış sonunda. Onların halini gören tilki fırladığı gibi avı kapıp kaçmış. Tilkinin arkasından çaresizlikle bakan aslanla ayı, avı dostça paylaşmadıkları için pişman olmuşlar.

Bu masal da sanırım çok güncel dersler barındırıyor. Aynı amaçta birleşmeyi, paylaşmayı bilmeyenler ellerindekini de yitirirler. Hem de tilki gibi çakal gibi güçsüz, sinsi ama uyanık olanlara kaptırırlar.

Ahlaklı yaşam görüşü elde edebilmek için, küçük yaştan masallarla büyümenin önemli olduğunu düşünür müsünüz? Öyleyse, Ezop'un Masalları kitaplığınızda bulunmalı, özellikle çocuklanızla sık sık okumalısınız.  Nurullah Ataç'ın çevirisini öneriyorum.

Bir sonraki yazımda ahlaklı davranışı araştıracağım.  Hoşçakalın, kitapsız kalmayın.  

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.

ŞEHR-İ İSTANBUL
MECLİS PAKETİ
Bir Fırtına Tuttu Beni
MAGNA CARTA
KURBANIM BUGÜN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git