Buyurun beraber bakalım. Evet “lafa değil icraata bakarım “ sloganı ile seslenmeye çalıştı AKP, şey pardon AK parti! Her ne kadar TAPElerle, aklığına bol miktarda leke yapışsa da daha halen büyük kısım ak olarak görmekte AKP’yi. Ben de dedim ki son aylarda her Allahın günü çıkan, her birine hadi canım bu kadar da olur mu dedirten TAPElere bir göz atalım. Halen iddia olarak söylenen, ki ben gerçek olduğuna adım kadar eminim, bu TAPEler bakalım akları ne kadar kara eyledi?
İlk olarak 17 Aralıkta başbakanın oğluna evdeki paraları sıfırlayın talimatı ile kara lekeler başladı.
Hükümette görevli dört bakanın rüşvet almaları lekeyi büyüttü.
Bakan çocuklarının birkaç kuruş diye belirtiği miktarın ortalama bir yurttaş için hayal edilemez bir para olması bir büyük kara leke daha ekledi.
Bedelini ödedikten sonra yapılamayacak bir iş olmadığı, hatta bakanın seni korumak için önüne yatabilir olması lekenin en koyusu idi.
Başbakanın oğlu Bilal Erdoğan’ın ve bir çok akrabanın idareci olduğu, ailenizin vakfı TÜRGEV’in neden kurulduğu ve nasıl çalıştığı, ayrıca Bosphorus 360 şirketinin gizli ortakları, Etiler polis okulunun peşkeş çekilmesi bir ayrı kara leke.
Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar ile mücadele diye diye iktidar olan Erdoğan’ın Urla ve Çatalca’daki yasa tanımaz yöntemlerle yaptırdığı villalar lekeleri daha da sabitledi.
Alo Fatih başta olmak üzere Tayyip Erdoğan’ın medyaya doğrudan baskısı, hatta beğenmediği köşe yazarlarını kovdurması, muhalefete doğrudan sansür uygulaması hatta medya kuruluşlarının el değiştirmesindeki çabaları bir başka kara leke.
En acılarından en kara lekelerden biri de Gezi parkının eylemcilere açılmaması için başbakanın kırılamayan inadı sayesinde kaybedilen canlar.
Daha neler var bu kara lekelerden sıralayabileceğimiz:
Kafanıza göre yasa tanımaz bir şekilde polis ve savcıların yerlerinin değiştirilmesi,
AKP’nin Yargıtay ve Danıştay’da kadrolaşması,
Sayıştay raporlarının meclise gönderilmemesi için harcanan büyük çaba,
Başbakanın rektör atamalarındaki doğrudan seçici olması ve kıstasın yandaşlık olması,
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanlık seçimine müdahalesi…
Kara leke leke üstüne ama aşağıdakiler Türkiye’yi aşan lekeler:
Türk Hava Yolları ile Nijerya ya silah taşınması
En son da bugün kara leke mi desek bilmiyorum ama… MİT Müsteşarı, Dışişleri Bakanı, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı ve Genelkurmay 2. Başkanı'nın seçim öncesi gerekirse Suriye ile savaş çıkarılabileceği konuşması tek basına kara bir leke desek de bence daha büyük olan leke, ülkenin en üst düzeyinde ne kadar güvenlik zafiyeti olduğudur.
Allah, TAPElerden razı olsun diyesi geliyor insanın, ufkumuzu açtı.
Bu kara lekeler nasıl temizlenir bilemem ama oyunuzla belki rengini biraz açabilirsiniz.
Başbakanın deyimi ile AKP’ye oy veren de vermeyen de NE KADAR SAFMIŞIZ…!