|
|
Türkiye'den bir genç kız profiliKategori: Söyleşi | 1 Yorum | Yazan: Ferruh Dinçkal | 06 Mart 2014 12:11:24 Geçen senenin sonlarında Türkiye`deyken bir çok söyleşi yaptım. Bunların bir kısmını yayınladım. Bu söyleşi, birbirinden çok farklı yönleri olan ve bu konularda başarılı olduğunu kanıtlamış bir genç kız ile yapıldı. Göksu Hınçal. Göksu,hem başarılı bir sporcu hem de sanat eğitimini sürdürüyor.
Merhaba Göksu. Bize kendini tanıtır mısın? 22 yaşındayım. Liseyi, Güzel Sanatlar Lisesi’nde okudum. Üniversiteyi de Hacettepe Seramik’te okuyorum, son yılım. Güzel sanatların yanında sporla ilgileniyorum. Kaç yıldır spor yapıyorsun? 10 yıl oldu. Yüzme ile başladım temel olarak. Yüzmenin yanında ek branş olarak modern pentatlon ile devam ettim. Uzun bir süre modern pentatlon yaptım. Modern pentatlon ne açar mısın? Modern pentatlon beş branştan oluşuyor. Eskirim, yüzme, binicilik, atış ve koşu. Ne yazık ki Türkiye koşullarında yürütülemediği için bıraktım bu sporu. Uzun bir ara verdim spora, sadece yazdan yaza yüzme maratonlarına katıldım. Şimdi tekrar antrenman yapıyorum. Hangi yarışlara katıldın? Çanakkale Boğazı ilk yarışımdı, onun ile başladım. Çanakkale Boğazı yarışı yaklaşık 7.200 metre. Kaş – Meis arasını yüzdüm bir sonraki yıl, orası 8 km. İzmir – Urla vardı, orası 5 km benim yaş gurubum için. İstanbul’da Fenerbahçe – Yassı ada arasını yüzdüm orası 12 km. ama bu etkinlik yarış değildi, kültürel bir etkinlikti. Peki bu yarışlarda aldığın dereceler neler? Yassı Ada’da derece yoktu, tamamen kültürel bir etkinlikti. Sertifika, madalya filan verildi ama yarış değildi. Onun dışında İstanbul Boğazı var. ‘İki Kıta Bir Yarış” diye geçiyor. Asya’dan Avrupa’ya. Bu yarışa da iki yıldır katılıyorum. İki yıl önce yıl yaş kategorimde birinci olmuştum. Geçen yıl üçüncü oldum. Bu sene bakalım!! Çanakkale’de ilk girdiğim yıl ikinci oldum, genel klasmanda dördüncü oldum. Daha sonraları derecelerim gittikçe gelişti. 2011’de genel klasman kadınlarda birinci oldum. Çanakkale uluslararası mı? Evet uluslararası ve yaklaşık 500 sporcu katılıyor. Bu yıl 600 kişi aldılar bunun 300ü Türk sporcusu 300ü yabancıydı. Katılan ülkeler Avustralya, Kanada, İngiltere, Afrika ülkeleri var. Ama Çanakkale Savaşı anısına olduğu için Avustralya’dan katılımcı çok oluyor. İstanbul’dakine de çok yabancı sporcu katılıyor. Bu yıl 1200 kişi vardı. Çünkü daha popüler bir yarış. Peki spor konusunda bir hedefin var mı? Yüzmeyi spor olarak bıraktığım dönemde, keyif için yüzüyordum. Yüzmeyi çok seviyorum. Tamamen keyif için yapıyordum. Hedeflerimi daha bu yıl belirlemeye başladım. Türk milli takımına katılmak için bu sene yarışlara katılacağım. Ona göre hazırlanıyorum. Daha önce milli takıma girmedin mi? Benim ana branşım yüzme ama ben pentatlonda milli takıma girdim. Milli olarak pentatlon yarışlarına katıldım. Şimdi ona vakit ayıramıyorum. O yüzdende yüzme yapıyorum. Peki yüzme de günlük antrenmanın ne kadar? Bir yarışa hazırlanıyorsam bir günde sabah ve akşam 12 kilometreyi buluyor suda, ayrıca kara antrenmanı var. En yoğun dönemde 14 km filan. Ayrıca dayanıklılık, güç, kondisyon setleri oluyor. Asıl olan haftalık yaptığımız toplam km. Üniversite eğitimine gelelim, Seramik’e... Seramik alanında ne yapacağımı daha karar veremedim. Liseyi tamamen sanatçı olabilmek amacı ile okudum Üniversiteye girdiğimde de hayallerim çok büyüktü çünkü sanatçı ruhumu gerçekten yansıtmak istiyordum. Bu konuyu iş olarak görmüyordum da, insanın yaratıcılığının, hayal gücünün neler yapabileceğini gösterebilmek için çok hırslıydım. Ama üniversitede bu düşüncelerim değişti özellikle bu yıl anladım ki bunu iş olarak yapacağım zorunlu olarak. İçimdeki sanatçı ruhunun da köreldiğini düşünüyorum. Seramik bölümünü bitirince sanayide de çalışma sansın var, sanat alanında da değil mi? Evet. Devlet memuru olmak ilk tercihim değil hala sanatçı olma yönlerinde bir umudum var ama o hevesi, ışığı kaybettim en azından şimdilik. Bulabilir miyim bu bulunduğum çevreyle, aldığım destekle, ilerlediğim yol ile ilgili. Belki de şu anda sporla çok içli dışlı olduğumdan seramik sanatçılığını bir kenara itmiş olabilirim. Gene de okuyorum, araştırıyorum, bilgi üstüne bilgi katmaya çalışıyorum. Şu anda önceliğim spor ama, mutlaka yapacağım iş seramik olacak. Peki Türkiye’de bir genç kız olmak nasıl bir şey? Gittikçe zorlaşıyor bence. Ne hissediyorsun? Çevre baskısı mı yoksa oto kontrol mu güçleniyor? Çok korumacı bir ailem olduğu için henüz o çevre baskısını hissetmiyorum. Bu yaşıma kadar attığım her adımda onlar vardı. Henüz gerçek hayatı gördüğümü düşünmüyorum. Kendi ayaklarımın üstünde durabilir miyim!!! Durabilirim!!! Bir kızın okuması ile erkeğin okumasını farklı olarak görmüyorum. Okumak değil de bir genç kız olarak sokağa çıktığında kendini rahat hissedebiliyor musun? Rahatsızlık hissediyorsan nedenleri nedir? Mesala özellikle Ankara’da bazı yerlerde rahat giyinemezsin. Giyinmenin bir kuralı olmak zorunda. Biraz açık giyinsen insanların bakışları ile tecavüz ediliyor. Laf atanlar çok fazla. Anlayacağınız giyim olarak çok serbest bir ülke değiliz. Bunu kaldırabilen bir ülke değiliz. Oto kontrol kendi içinizde gelişiyor. Sonuçta özgür giyinemiyorsun, etrafa göre giyiniyorsun. Çok yobaz karakterler var o yüzden o baskıyı hissediyorsun. Bu durum bilinçaltına yerleşiyor. Genç bir insan olarak bu ülkede koyduğun hedeflere ve da değişiklik yapabileceğine inanıyor musun? Aslında ülkenin gidişatına göre hedeflerim de değişiyor. Ülkemi çok seviyorum ama burada yaşamak gittikçe zorlaşıyor. Zorlaşıyor derken senin yapındaki insanlar için zorlaşıyor eminim bazıları için kolaylaşıyordur. Evet tabi bir sanatçı olarak zorlaşıyor, bir sporcu olarak zorlaşıyor. Aslında yurt dışına çıkmak istiyorum. Kazancım ne olursa olsun şu anki hedefim o. Yurtdışında yaşamayı düşünüyorum. Peki senin yaş grubundan, okul çevresinde bu yurtdışında yaşama eğilimi çok mu? Benim çevremdekiler yurduna çok bağlı insanlar, ben kopamam diyorlar ama iş imkanı olarak yurt dışına yöneliyorlar. Nasıl yırtsam da yurt dışına gitsem kazancımı orada sağlasam diye düşünüyorlar. Okuduğum bölüm nedeni ile sanatçı olarak bu ülkede hayat yok ama yurt dışında daha el üstünde tutuluyor daha fazla değer görüyor. Kısacası bir sanatçı adayı olarak yurtdışına ayak basmayı istiyor herkes. Diğer bölümleri bilemiyorum. Bu eğilim sırf sanatçı olduğundan değil de gelecekten umutlu olmamakla bağlantılı olabilir mi? Benim umudum yok kendim için, ülke için, gençlik için. Oy kullanan bir birey olarak nasıl bir ülke hayal edersin? Atatürk’ün kurduğu, bıraktığı ülkenin gerilememiş hali ile bir ülke. Bu kadar batırılabilinir! Şu an bir yılda yapılanı on yılda toparlayamazsın. Hayal ettiğim ülkede, çalışan bir insan iştediği hedeflere ulaşabilmeli diye düşünüyorum. İnsanın çalışıp çalışıp haksız olarak aynı noktada kalması insanı depresyona sokuyor. Bugün Türkiye’deki değişim daha baskıcı, yapmacık, kapalı. İnsanların birbirinin arkasından iş çevirdiği, yüzüne güldüğü bir dönem. Anlayacağınız işler çirkinleşiyor. Ama ben mesela Gezi olaylarında çok etkilendim. Hiç umut olmadığını düşünüyordum. Gezi olaylarında gördüğüm gençler, direnişleri... Ayrıca gerek okulda gerekse çevremde Gezi’yi desteklemeyen bir kişi görmedim. Ama beni şaşırtan, oylara gelince işler nasıl bu kadar farklı anlamıyorum. Sence Taksim olayları neden oldu? Bence yönetenlerin paniğinden ve beceriksizliğinden oldu. Güya özgür bir ülkedeyiz. İnsanlar düşüncelerini söylemek istiyordu. Yükse lisan yapmayı düşünüyor musun? Evet istiyorum. Daha bir yılım var, tam karar vermedim. Bir kaç haftaya karar vermem gerekiyor. Araştırıyorum. Benim içime sinmesi gerek. Kaç yıldır yarışıyorsun Göksu? Kaç madalya aldın? Bilmiyorum saymadım ama yüze yakın sanırım. Yedi yıldır yarışıyorum. Yurt dışında yarıştın mı? Evet, Bulgaristan’a gittim. Balkan şampiyonasına. Bir de kamplar oldu Bulgarlar ile ve Litvanyalılarla kamp yaptık. Onlar çok planlı. Biz daha çok bilmeden adım atıyoruz hubala hubala gidiyoruz. Onlar emin oldukları yola adım atıyorlar. Yani yolun sonunu hesaplamadan başlamıyorlar. Biz bodoslamadan dalınca, eğer çıkmaz yola girmişsek orada kalıyoruz. Teşekkürler Göksu sana spor ve sanat yaşamında başarılar diliyorum…
Yorumlarşefik kıyak
{ 06 Mart 2014 12:51:41 }
ferruh eline sağlık harika olmuş tıpkı profesyonel gazeteciler gibi.göksu da öyle tabi
Diğer Sayfalar: 1.
|
| Tüm Yazarlar |
|