A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Nazilerin El Koyduğu Aşk Mektupları

Kategori Kategori: Araştırma | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Aynur Çağlı | 14 Şubat 2014 07:18:29

Marcel Heuze’in İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya’daki bir çalışma kampından Fransa’daki eşine ve kızlarına yazdığı aşk, sevgi ve özlem dolu mektuplar 70 yıl sonra yerine ulaştırıldı. Minnesota’daki bir antikacıdan bir tomar eski mektup satın alan Carolyn Porter, bunların hiçbir zaman adresine ulaşmadığını farkedince kolları sıvadı. Paris’e giderek mektupları Marcel’in ailesine teslim eden Porter, onun el yazısından esinlenerek yarattığı yazı karekterine “Marcel” adını verdi.



Nazi işbirlikçisi Vichy yönetimi tarafından Almanya’daki çalışma kamplarına gönderilen yüzbinlerce Fransızdan biri olan Marcel Heuze, Berlin’deki kampta iki yıl kaldı (1942-1944). Ağır çalışma koşulları altında gerçek bir yaşam mücadelesi veren Marcel, kendisini ailesine yazdığı uzun mektuplarla avuttu. Marcel’in çalıştığı Daimler-Benz fabrikasında zırhlı savaş araçları üretiliyordu. Genç baba mektupların ailesine gönderildiğinden emin olmasa da yazmaya devam etti. Oysa Naziler bu mektupların nerdeyse hepsine el koymuştu.

Marcel’in “Benim minik yavrularım”, “Benim minik hazinem” ve “Biricik sevgilim” diye başlayan mektupları aşkla ve derin bir özlemle kaleme alınmıştı. Naziler mektupları damgalayıp bir kenara atmışlardı. Kaderin garip bir cilvesi olsa gerek, bu mektuplar dönüp dolaşıp ABD’nin Minnesota eyaletindeki Stillwater kasabasında bulunan bir antikacının eline geçti.  El yazısı mektup koleksiyonu yapan grafik tasarımcısı Carolyn Porter, mektupları görünce el yazısının güzelliğinden çok etkilendi. Fransızca bilmediği ve mektupların içeriğini hiç anlamadığı halde hepsini satın aldı. Anladığı tek şey, hepsinin özenle ve sevgiyle yazılmış olmasıydı.

Porter, mektupları İngilizce’ye çevirtince hiç beklemediği bir sürprizle karşılaştı. Bunlar Nazi Almanya’sında yurdundan ve sevdiklerinden uzak ayakta durmaya çalışan genç adamın çektiği acıya ve sıkıntıya karşın öncelikle karısına duyduğu büyük aşkı dile getirdiği son derece özel mektuplardı. Marcel, “Senden ve kızlarımdan uzakta zaman hiç geçmek bilmiyor. Aldığım mektuplar yolumu gözlediğinizi gösteriyor. Bu beni nasıl üzüyor bilemezsin.” diye yazıyordu karısına. Her defasında tek başına ailenin sorumluluğunu üstlendiği için onunla ne denli gururlandığını belirten Marcel, kızlarına “Sakın parmağını emme” ve “Meyvaları iyice olgunlaşmadan dalından koparma” gibi küçük öğütlerde bulunmayı da ihmal etmiyordu.



Carolyn Porter, mektupları okudukça sahibine giderek daha fazla yakınlık ve saygı duymaya başladı. Bu mektuplar adresine ulaştı mı, acaba Marcel ailesine geri dönebildi mi, hala hayatta mı... tüm bu soruların yanıtını bulmak için sabırsızlanmaya başladı. Bir soybilimcinin yardımıyla ailenin izini bulmaya çalışan Porter, bir yıl süren uğraşlarından sonra Fransa’da yaşayan Heuze ailesinin adresini öğrendi ve kendilerine bir mektup yolladı. Bozuk bir Fransızcayla yazılmış mektup önce Marcel’in kızı Denise’in eline geçti. Mektuba fazla bir anlam veremeyen Denise, savaştan hemen sonra doğan 63 yaşındaki erkek kardeşi Marcel’i aradı. Haber karşısında çok heyecanlanan Marcel, babasının mektuplarını bir şekilde saklayan ya da ele geçiren eski bir Alman askerinin yıllar sonra antikacıya satmış olabileceğinı düşündü.

Ne yazık ki ne Marcel Heuze, ne de karısı artık hayatta değildi. Marcel, kamptan yazdığı mektupların akibetini hiçbir zaman öğrenemeden 20 yıl önce hayata gözlerini yummuştu. Karısı ise 7 yıl önce ölmüştü. Birbirine derinden bağlı, neşeli ve herkesin sevdiği bir çift olan Heuze’ler geride harikulade anılar ve sıcak bir aile bırakmıştı. Porter,  bu aileyle tanışmak ve yıllardır kayıp olan mektupları kendilerine iletmek üzere Fransa’ya gitti. Heuze ailesi kendisini coşkuyla karşıladı.

Heuze’in 24 yaşındaki torunu Tiffanie Raux, “Mektupları ilk gördüğümde sahte sandım. Gerçek olduklarını anlayınca çok duygulandım. Keşke dedemle büyükannem hayatta olsalardı. Mektuplarda dedem kızlarına evin kedisiyle ilgili duygulandırıcı sorular soruyor, sinemada hangi filmi gördüklerini anlatmalarını istiyor. Bazı mektuplar ise ölüm korkusuyla yazılmış ve kabus dolu. Sevgisini öyle güzel ifade ediyor ki, bugün, bu çağda biri bana böyle şeyler söylese onun için ölürüm.” diyerek duygularını dile getirdi.

Heuze ailesi, bu mektupları kendilerine ulaştıran Porter’ı övmekle bitiremiyor. Tiffanie Raux, “Belki de Amerikalı olduğu içindir. Bir Fransız bu kadar zahmete katlanır mıydı emin değilim. Bu nedenle Porter’a nasıl teşekkür edeceğimizi bilmiyoruz.” diyor. Porter ayrıca, California’da Marcel’e ait bir tomar mektup daha bulmuş. Onları da aileye ulaştıran Porter’in, Marcel’in zarif el yazısından yarattığı yeni yazı karekteri (Font) Marcel adıyla piyasaya sürülmüş bulunuyor. Tıpkı Marcel’ın mektupları gibi romantik, artistik ve narin bir yazı karekteri olan Marcel’in popüler olacağına hiç kuşku yok. Öyle ya, kaç yazı karekterinin böyle güzel bir öyküsü var?

Porter, bu yazı karekteri üzerinde çalışırken ailenin iznini almayı da unutmamış. Aile, bu işin inceliklerini bilmese de, kendilerine danışılmasından dolayı mutluluk duyuyor ve karekterin başarılı olmasını diliyor. Amerikalı grafik tasarımcısı, bu karekterin satışlarından aileye telif hakkı ödemeyi teklif ettiğinde çok şaşırmışlar. Babalarının mektuplarına kavuşmak onları öylesine mutlu etmiş ki, asla ticari bir beklentileri yok. Porter artık aileden biri gibi, çok yakın dost olmuşlar. Bu arada Porter, bu benzersiz öyküyü kitap haline getirmeye çalışıyormuş. Ne mutlu Marcel Heuze'ye

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 7.8 / 9 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış




'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git