New York Times'ın son analizine göre Türkiye'de hükümet hem muhalifleri bastırıyor hem de imajını korumaya çalışıyor. ABD'nin en güçlü gazetelerinden New York Times'da bugün Tim Arango ve Ceylan Yeğinsu'nun imzalarıyla ilginç bir haber-analiz yayınlandı. "Türkiye bir yandan muhalifleri susturmaya bir yandan yurtdışındaki imajını korumaya çalışıyor" başlıklı analizde son dönemde yaşanan gelişmeler değerlendiriliyor.
Haberde Gezi Parkı protestoları sırasında başkent Ankara’da Başbakan Tayyip Erdoğan’la görüşme yapan Taksim Dayanışma Platformu üyelerinden mimar Eyüp Muhçu’nun ifadelerine yer veriliyor.
Muhçu gazeteye yaptığı açıklamada, geçtiğimiz ay savcılığa çağrıldığını ve protestoları kimin başlattığıyla ilgili geniş kapsamlı inceleme kapsamında soruşturulduğunu belirterek, “Somut bir suçlama yok yine de resmi olarak ifade vermek için çağırıldık. Peki neden?” diyor ve hükümet adına yanıtın belli olduğunu söylüyor: “Muhalefeti susturmak.”
Muhçu, “Öyle bir noktaya geldi ki üyeler düşünceleri nedeniyle soruşturmaya uğrama korkusu olmadan tweet bile atamaz oldu” derken New York Times da mühendisin hükümeti açık bir dille eleştirmeye cesareti olan az sayıdaki aktivistten biri olduğunu belirtiyor.
Bununla birlikte “tarihi askeri darbelerle, polis şiddetiyle, işkenceyle ve kayıplarla dolu bir ülkede, birçok Türk ve yabancı uzman, protestoların ardından çok daha ağır baskılar beklediklerini ifade ediyorlardı” denilen haberde TOBB-ETÜ’den Şaban Kardaş’ın, “Bu bir cadı avı değil ancak şüphesiz hükümet ipleri eline aldı. Bu önleyici bir hamle, böylece protestoların yeniden düzenlenmesini önlemeye çalışıyorlar” sözlerine de yer veriliyor.
New York Times’a göre analistlerin ortak yorumu şu: Hükümet hassas bir denge tutturdu. Özellikle önümüzdeki 18 ayda üç seçim olacağı düşünüldüğünde, kendilerini eleştirenlerin sokaklara çıkmasını önleyecek kadar yoğun ancak Türkiye’nin uluslararası kamuoyundaki özellikle de finans çevrelerindeki imajının daha fazla bozulmamasını sağlayacak kadar da güçlü olmayan bir baskı kurdu.
German Marshall Fund Ankara büro şefi Özgür Ünlühisarcıklı, “Burası Türkiye, AB’ye aday ve NATO üyesi bir ülke. Bazı şeyler Belarus’ta normal olabilir ancak burada kabul edilemez” diyor. Bununla birlikte Ünlühisarcıklı, “Türkiye’de yaşananlar medeni, demokratik bir ülke için kabul edilemez” ifadelerini de kullanıyor.